Osgood traduction Anglais
202 traduction parallèle
Bayan Jane Osgood, Cape Anne, Maine'den "Perakendesiz, Posta Siparişiyle Aylar Boyunca Istakoz A.Ş." nin sahibi.
Mrs. Jane Osgood of Cape Anne, Maine... owner of Mail Order Lobsters in Months with no R, Inc.
Affedersiniz genç hanım, Osgood'ların evi bu mu?
Excuse me, young lady, is this the Osgood home?
Selam, ben Jane Osgood.
Hello, I'm Jane Osgood.
Nasılsınız, Bayan Osgood?
How do you do, Mrs. Osgood?
- Bayan Osgod sizinkinin altına imza atacak.
- Mrs. Osgood signs just below you, sir.
- Bayan Osgood...
- Mrs. Osgood...
İyi niyetle buradayız Bayan Osgood.
We're here in good faith, Mrs. Osgood.
Bayan Osgood'un işine verilen zararı unutmuş olmuyor musunuz?
Aren't you forgetting the damage to Mrs. Osgood's business...
Bayan Osgood, çok üzgünüm, bu konuyu dostça halledemedik.
Mrs. Osgood, I'm terribly sorry we could not settle this matter amicably.
Janey, Hank Osgood bülbül gibi şakırdı bunu biliyorsun.
Janey, Hank Osgood could talk the birds out of the trees and you know it.
- Para filan yok, Bayan Osgood. - Ne?
- There isn't any money, Mrs. Osgood.
Mahkemede görüşürüz, Bayan Osgood.
Denham. See you in court, Mrs. Osgood.
Osgood davası, Harris?
Osgood action today, Harris?
Jane, dün gece bana bu hikayeyi anlatmalıydın. Doğru mu, ha?
Jane Osgood, you should have given me this story last night.
Şu, Osgood denilen kadını bul.
I want you to get to this Osgood woman.
Billy Osgood!
Billy Osgood!
Billy Osgood, hayvanlar konusundaki kuralları biliyorsun.
Billy Osgood, you know the rules about animals.
Jim, sorun nedir? Bayan Osgood, amacınız tümüyle duygusal ve kadınsı zeminde sempati toplamak olabilir mi acaba? Sorum şu, efendim.
Well, Jim, what's your question?
Bayan Osgood, nasıl yardım edebilirim?
Mrs. Osgood, how can I help?
Seninle evlenmek istiyorum.
I love you, Janey Osgood, and I want to marry you.
Anlayacağınız, Janey'in Cape Anne'i dünyanın gözü önüne serdiğini düşünmüyorum.
You see, I don't think that Janey Osgood put Cape Anne on the map last night.
Sanki, Janey size kasten yanlış bir şeyler yapmış gibi konuşuyorsunuz.
Now, you all talk like Janey Osgood did something wrong to you on purpose.
Janey'in yaptığı tek şey dürüstçe, ahlaken ve yasal olarak hakkı olanı elde etmeye çalışmaktı.
The only thing that Janey Osgood did was try to get for herself... what she righteously, morally, and legally deserved.
Size kötülük yapan o, Jane değil.
He's your villain and not Jane Osgood.
Jane'in büyük-büyük-büyükbabasının bu kasabayı kurduğunun ve Kennebunk Kızılderilileriyle savaştığının farkında mısınız?
Do you realize that Jane Osgood's great-great-great grandfather... founded your town, and that he fought the Kennebunk Indians?
Şimdi, bugün Jane, Malone ile savaşıyor.
And now, today, Jane Osgood has a fight with Harry Foster Malone.
Çocuklarınıza söyleyin, kömür toplanması için yavrukurtlar Billy'ye yardım etsinler.
Tell your kids that are Cub Scouts to report to Billy Osgood for coal collection.
New York Mirror'dan Lawrence Hall'ın özel haberi diyor ki, tüm ülkenin sempatisini ve hayranlığını kazanmış olan Maine'den, Malone'un belalısı, ıstakozcu bayan Jane Osgood ıstakozlarını Yaşlı 97 trenine yüklemiş olarak satışa götürüyor.
A copyrighted story by Lawrence Claiborne Hall in the New York Mirror... says that Jane Osgood, the lobster lady from Maine... whose running battle with Harry Foster Malone... has excited the admiration and sympathy of an entire country... has loaded her lobsters onto old 97 and is taking them to market.
Şimdi, Jane Osgood'un bağımsızlık savaşındaki en son ilerleme ya da daha doğrusu ilerleyememe raporu.
And here's the latest progress, or rather, lack of progress report... on Jane Osgood's fight for independence.
Jane Osgood'un, Yaşlı 97 trenine bulaştığı andan bu yana federal hükümet kadar büyük bir organizasyona sahip olarak sanki savaşa girmiş gibi davranıyorsun.
- Yes, undermine. From the moment that Jane Osgood attached old 97... you've been acting as if you were in a fight with an organization... approximately the size of the federal government.
- Sen Bayan Osgood olmalısın. - Evet öyle.
- You must be Mrs. Osgood.
Dinle, Bayan Osgood.
Listen, Mrs. Osgood.
Ben Üçüncü Osgood Fielding.
I'm Osgood Fielding the Third.
Tanıdın değil mi, Osgood?
You know - Osgood?
Osgood evlenme teklif etti.
Osgood proposed to me.
Osgood'la evlenemezsin.
You can't marry Osgood.
- Osgood bana bir bilezik verdi.
- Osgood gave me a bracelet.
Ne de olsa, Osgood'un duygularını incitmek istemeyiz.
After all, we don't wanna hurt Osgood's feelings.
Osgood'a güzel görünmek için rujunu düzelt.
Fix your lips if you wanna look nice for Osgood.
Yatımız, bileziğimiz, senin Osgood'un, benim Şeker'im var.
We got a yacht, a bracelet, you've got Osgood, I've got Sugar.
- Onlar Osgood'dan.
- They're from Osgood.
- Osgood'u arayacaksın.
- You're gonna call Osgood.
- Osgood, bizle rıhtımda buluşacak.
- Osgood's meeting us at the pier.
Osgood, annenin gelinliğini giyerek evlenemem.
Osgood, I can't get married in your mother's dress.
Osgood, sana karşı dürüst olmalıyım.
Osgood, I'm gonna level with you.
- Anlamıyorsun, Osgood.
- You don't understand, Osgood.
Bay Osgood, lütfen.
Mr Osgood, please.
Bay Osgood?
Mr Osgood?
Aferin oğlum.
Mrs. Osgood, are you not invoking sympathy for your cause... on purely emotional and feminine grounds? Bright boy.
Seni seviyorum, Janey Osgood.
- Larry, yes.
Sizin için harika olabilir, Bayan Osgood.
Thank you very much. It may be wonderful for you, Mrs. Osgood.