Otis traduction Anglais
1,348 traduction parallèle
Ben Otis'in ağabeyiyim.
I'm Otis's brother.
Otis, kes şunu.
Otis, knock it off.
Hiç Otis Blackwell'i duydun mu?
- You ever heard of Otis Blackwell?
- Selam B.B..
What's up, Otis?
Stewart Otis bu.
That's Stewart Otis.
Stewart Otis.
Stewart Otis.
Stewart Otis, Emma Kaye'i öldürmeye teşebbüsten tutuklusun.
Stewart Otis, you're under arrest for... the attempted murder of Emma Kaye.
Size bu çabamızın kilit ismi olan kişiyi tanıtmak istiyorum. Connecticut Sanat Meclisi başkanı Buff Otis.
Now, I would like to introduce you to a key player... in our execution of this endeavor... the head of the Connecticut Arts Council, Buff Otis.
- Birkaç söz söylemek ister misiniz?
Would you like to say a few words, Mrs. Otis?
- Bu eserlerde yer almak istiyorsanız adınızı yazın. Son kararı Bayan Otis ile ben vereceğiz.
Everyone should sign up now if you want to be considered... to be cast in one of the re-creations.
Sen yine şu Renoir tablosundaki kız olacaksın, değil mi?
Mrs. Otis and I will make the final decisions. You're gonna be the girl in that Renoir painting again, right?
- Mükemmel Aardvark Otis taklidi yapar.
- He does a great Otis the Aardvark.
Otis'i yap.
Do Otis.
Adım Otis Russell.
I am Otis Russell.
Bu müessesede kalan Otis Russell adında bir adam var.
A man named Otis Russell is laid up in this establishment.
Bilgilendirdiğin için sağol, Otis.
Okay, thanks for the heads-up, Otis. I'm gonna talk to Caleb...
Otis mi?
- Otis? - Yeah.
Ben de Otis.
I'm, uh, Otis.
Otis.
Otis.
Şey, Otis, köpeğim bu kırmızı tasmayı çok beğendi, ama böyle süslü bir şeyi alacak kadar çok harçlık almıyorum ben.
Well, Otis, my dog sure likes this red collar, but I don't get a big enough allowance to afford something'this fancy.
Dedimki, biraz daha müzik çal, Otis.
What I said was, play some more music, Otis.
Günaydın, Otis.
Mornin', Otis.
Bu Bay Otis'i ne kadardır tanıyorsun?
How long you known Mr. Otis, here?
Gloria, Otis'i tanıyor musun?
Gloria, you know Otis?
Hayır, Otis'i tanımıyorum, ama onunla ilgili bana anlattıklarını biliyorum.
No, I don't know Otis, but I do know what you told me about him.
Ama biliyor musun, Otis'i yaptığı müzikle ya da hayvanlara karşı ne kadar nazik davrandığıyla yargılamalıyız çünkü onunla ilgili bildiklerimiz bunlar değil mi?
But, you know, we should judge Otis by the pretty music that he makes and how kind he is to all them animals,'cause that's all we know about him now... right?
Otis, neden hapisteydin?
Otis, what were you in jail for?
Otis'in yanında kalmak istedim.
I wanted to keep Otis company.
-... vaizi ve Otis'i çağırabiliriz.
-... and the preacher and Otis.
Ve Otis de gitarını getirebilir.
And Otis can bring his guitar.
- Selam, Otis!
Hey, Otis!
Otis.
Otis. Uh-oh.
Bayan Franny, bu Otis.
Miss Franny, this is Otis.
Elini sıkmak bir zevk, Otis.
It's a pleasure to shake your hand, Otis.
Otis, turşuyu oraya koyabilirsin.
Otis, you can put the pickles down right over here.
Teşekkürler, Otis.
Thanks, Otis.
Otis, hiç ilahi biliyor musun?
Otis, you know anyhymns?
Gloria Dump, ve Bayan Franny Block, Otis, ve hatta Dewberry'ler bile var.
I've got Gloria Dump, and Miss Franny Block, and Otis, and even the Dewberry boys.
Otis 2 yıldır Charley'nin restoranında çalışıyor. - Grubumuzu duymuş muydun? - Hayır.
Oh, have you ever heard of us?
Selam Otis.
Hey, Otis!
Otis, sen misin?
Otis? Is that you?
- O değil. Neden grubun lideri Otis?
No... just, why is Otis the leader?
Otis, hadi ama.
- Otis, come on.
Otis'le birlikteyim.
I'm with Otis.
- Selam Otis.
- Hey, Otis. - Hey.
Otis, senin derdin nedir dostum?
Otis, what is the matter with you, dude?
Otis, geceyi Jude'un yanında geçirmek istiyorsan sorun olmaz.
Otis, it's OK if you want to spend the night with Jude. It's fine.
Bu Otis'e bağlı.
Well, it's kind of up to Otis.
Otis, sus!
Otis, hush, hush.
Otis'in ağabeyiyim.
You're the dance teacher, right?
Adamlarından biri seninle takılıyormuş.
I'm Otis's brother.