Outie traduction Anglais
46 traduction parallèle
Genç kız - iğrenç göbekli moruk.
Guy to girl, outie to innie.
Göbek Deliği, dediklerine göre 7 cm uzunluğunda pörtlek göbek deliği varmış ;
Outie, who they say has an outie belly button three inches long ;
Bir outie?
An outie?
Kızıl patenli bir outie.
An outie with a Rusty roller skate.
O bir outie.
He's an outie.
Kızıl patenli bir outie ye göre fena değil ha.
Not bad for an outie with a Rusty roller skate.
Babanın bir outie olduğunu bana söylememiştin.
You never told me your dad was an outie.
Bir outie olmaktan neden vazgeçtin?
Why did you give up being an outie?
Göbek deliğin dışa çıkıkmış, içe göçük olduğunu farz etmiştim..
You have an outie £ ¬ I would've taken you for an innie.
Onun göbek deliği bir dehşetti.
Her belly button's an outie.
Göbek deliğimin dışarı doğru hareket ettiğini hissediyorum.
Belly button moving from... innie to... outie!
Ve hızlı, çok geç olmadan.
And quick, before it's an outie.
- Biri içe biri dışa bakıyor!
You go, girl! - One's an innie and one's an outie.
Büyük bir yaraydı.
That's a big outie.
Sonra penisin içindekini dışarı çıkarıp... onu ters yüz ediyorsunuz. Böylece, dışarıdakini içeriye sokuyorsunuz.
Then you take out the inside of the penis... and pull it inside out, making what was once an outie an innie.
İçte, dışta.
Innie, outie.
Sadece çıkıntı yerine girinti haline getiriliyor.
Just gonna have an inny instead of an outie.
Sonra burdan çıkıyoruz.
- And then we're outie. - Okay.
Tamam Tom, biz çıkıyoruz.
All right, Tom, we're outie.
Göbek deliğinin içeri mi yoksa dışarı mı olduğunu bile bilmiyorum.
I don't even know if your belly button is an innie or an outie.
Çıkıntımı tersyüz edip, girinti yaptılar.
They just made my outie into an innie.
- Ben gittim.
I'm outie.
Şu çıkıntı, insanları korkutuyor.
My outie, it scares people.
Gidiyoruz.
We outie.
Ben çıkıyorum.
I'm outie.
Dışarı mı fırlak yoksa?
Why not? Because it's an outie?
- Yalnızca bir göbek deliği, değil mi?
- It's just an outie, isn't it?
- Hayır, göbek deliği değil.
- No, it's not an outie.
Karnın şişmiş.
You have an outie.
Bunu daha önce fark etmemiştim.
I never even realized you had an outie.
Ben kaçar.
Outie 5000.
Çizgilerini yok ederdi üst dişlerin daha ilerideyse düzeltirdi böylelikle yapış yapış görünmezdi.
I mean, he could make your wrinkles all just go away, and he would, if, if you had a overbite, he'd fix it so it wouldn't be so sticky outie.
Göbek deliği dışarı çıkanlardanmış.
Apparently, he's an outie.
Bunun için üzgünüm ama ben gidiyorum.
Well, I'm sorry about that, but I'm outie.
Daha çok göbek deliğinden hoşlanıyordum zaten, benden bu kadar!
Much like your belly button, I'm outie!
Kelly Ripa'nın göbek deliği gibi bir anda dışarıda buldum kendimi.
I was outie, like Kelly ripa's belly button.
Yani, bu güne kadar çıkmış olduğum kızların çoğundan çok daha hoşsun, Senin bir çıkıntın var ve benim de bir girintim var.
I mean, granted you're prettier than a lot of the women I've dated, ut you have an outie and I'm into innies.
Anlamı ise dışarı çıkmam gerektiğiydi.
- meaning I had to outie 5000. - ♪ Baby, all through the night ♪
( Bebop ) Ben yabani 5000.
[grunts] ( Bebop ) I'm outie 5000.
"siki düğme kadardır" diye duydum.
"his cock looks like an outie bellybutton."
Deej, artık kaçalım.
Okay, Deej, we're outie 5,000.
Göbek deliğim dışarıya çıkık da.
Oh, yeah, I have an outie.
Ben kaçar. "
I'm outie. "
- Kim göbek deliği olduğu halde, göbek halkası alır ki?
Who gets a bellybutton ring if you have an outie?
Benim diyarlardan.
- An outie. From my neck of the woods?
- Ben giderim.
- I'm outie.