Override traduction Anglais
1,400 traduction parallèle
İniş başarıyla tamamlandı.
( ZOË ) Abort override off.
Elektronik kasaların üretici şifreleri var.
These electronic safes have manufacturer override codes.
Taşıyıcıyı bulmalıyım.
I have to find the override.
Derhal erişim kodlarını değiştir.
- Override the access code now.
Ölümcül tepki sistemini durdurması için yaptığım şifre taraması bitmedi.
The override I'm building to bypass the lethal response system... Haven't quite cracked it yet.
Vince, ikna et şunu.
Vince, override this guy.
Tamam, sistemi iptal ettirecek şifreyi girerim.
All right, all right. I'll put in an override code.
Sistemi iptal ettiren şifreyi kabul etmiyor.
It's not accepting my override code!
Belki karar alma yeteneğini kaybettiğini belgeleyen bir mahkeme kararıyla istemese de tedavi edebiliriz.
Maybe we can get a court order, uh, override her wishes, claim she doesn't have the capacity to make this decision.
En büyük güvenlik engeli de Victor Maher.
The only one with the security override is Victor Maher.
Güvenlik iş başında.
Security override.
Peki ya kapının manuel anahtarı?
What about the manual-override key for the door lock?
Bize inanıyorsan Sean, benim gibi sen de sevgimize inanıyorsan... bu herşeye baskın gelir. Gerçeğe bile.
If you believe in us, Sean, if you believe in our love the way I do... then it can override everything, even the truth.
Hayatta kalma güdülerini hiptonizma bile bozamaz.
Not even hypnotic messages can override our survival instincts.
Güvenliği geçmem için bana sadece birkaç dakika verin.
Give me a few minutes to override the safeguards.
- O, gözün elle kapatılması için.
- Here is the manual override for the Iris.
General Hammond duygularına yenik düşerek geçit odası protokolunu hiçe saymıştı.
General Hammond allowed emotion to override established gate-room protocol.
- Kırmayı deniyoruz, ama şansımız yok.
- We're trying to override, with no luck.
Çevirme dizisini iptal etmeyi deniyorum.
I'll see if I can override the dialling sequence.
Çevrilmiş adresi geçersiz kılıp yeni bir adres girebildim.
I was able to override the dialling sequence and input an alternate address.
Sistemi aşmaya çalışacağım... kapıları açacağım, ama Yıldızgeçidine güç aktarmayı engelleme çabaları olacak.
I'll try to override the system, open the doors, but that's seriously hampering efforts to rig power to the Stargate.
- Etkisiz hâle getir.
- Override it.
Benzer şekilde, tür ayrımcıları, kendi türünün menfaatlerinin diğer türlerin menfaatlerinden daha önemli olduğunu düşünüyorlar.
Similarly, speciesists allow the interests of their own species to override the greater interests of members of other species.
Parlamentoca atanmış sınırsız yetki.
Parliamentary override. Full access.
Daha baskın bir kanal var mı?
Is there an override channel?
Chloe, sanırım bağlantı kesildi.
Is there an override channel?
Bu bir Dobson-tipi yükleyici.
It's a Dobson-type override.
Bu yükleyici tam olarak ne işe yarar?
What exactly does this override do?
Hangi şartlar altında yükleyici kullanılacaktır?
Under what circumstances would the override be used?
Teorik olarak, evet. Fakat, sadece yükleyiciyi elinde bulundurması yeterli olmaz.
Theoretically, but possession of the override isn't enough.
Yükleyiciyi kullanmak isteyecek olan herhangi birinin, reaktörün güvenlik duvarını geçmesi gerekecektir.
Anyone using the override would have to hack into the reactor's firewall.
Yükleyiciyi, bu santrallerin kontrolünü ele geçirmek için kullanacaklarını farzetmeliyiz.
Assume they've used this override to take over the plants.
Yükleyicinin ne olduğunu öğrendiler.
They found out about the override.
Bu bir Dobson-tipi yükleyici.
MAN : A Dobson-type override.
Ellerinde yükleyici denen çalıntı bir aygıt var.
Which is what? They're in possession of a stolen device called an override.
Yükleyici, reaktörlerdeki ısı seviyelerini kontrol ediyor.
The override device maintains heat levels within the reactors.
Eğer yükleyiciyi bulmazsak, ülkemizdeki nükleer güç santrallerininin nüvelerinin eriyeceğini sen söyledin, Jack.
You just said our nation's nuclear power plants will melt down if we don't find that override, Jack.
Eğer yükleyicinin kontrolünü elimize geçiremezsek soğutma sisteminin tamamını kapayacak ve nüve koruma alanının dışına doğru erimeye başlayacak.
If we can't wrest control of the override, it will shut down the entire cooling system and the core will melt through the containment building.
Bulunuyor, ancak yükleyici onları kullanılmaz hale getirmiş durumda.
They do, but the override has already deactivated them.
Yükleyici, nükleer güç santrallerinin kontrolünü ele geçirdi.
The override has taken control of the nuclear power plants.
Görünüşe göre Dobson yükleyici aleti tüm reaktörlerin kontrolünü tam olarak eline geçirememiş.
It looks like the Dobson override device hasn't completely taken control of all the reactors.
Eğer bu gerçekten o ise, yükleyiciyi kapatabilirim ve geri kalan santrallerin erimelerini engelleyebilirim.
If this is really it, I can turn off the override, and stop the remaining plants from melting down.
Yazılım kilidini Dobson yükleyici koduna eklerken önceden derlenmiş başlıklardan uzak durmam gerekiyor.
I'd have to stay away from the pre-compiled headers, while I was putting the software lock on the Dobson override code.
Şey, teröristler kapatmayı engellemek için yükleyiciyi kullanabilmişler.
The terrorists were able to use the override to block a shutdown.
Dobson yükleyicisi çoktan sistemlerini ele geçirmiş durumda.
The Dobson override's already taken over their system.
Ya yükleyiciyi planlamadan sorumlu olan insanları buluruz ya da nükleer bir felakete doğru sürükleniyoruz.
Either he finds the people responsible for planning the override, or we're looking at a nuclear holocaust.
Eğer bu gerçekten o ise, yükleyiciyi kapatabilirim ve geri kalan santrallerin erimelerini engelleyebilirim.
I can turn off the override and stop the remaining plants from melting down.
Ya yükleyiciyi planlamadan sorumlu olan insanları buluruz ya da nükleer bir felakete doğru sürükleniyoruz.
Either he finds the people responsible for planting the override, or we're looking a nuclear holocaust.
Bu santraller tamamen, giriş ve çıkışı kapatılmış olan yükleyicinin kotrolü altındalar. Ona ulaşamayız.
Those plants are in the grip of the override, which has been sealed off.
Demek istediğin, bugün çaldıkları yükleyici alet yüzünden.
- Because of the override device?
Ne buldun?
The Dobson override.