Pantyhose traduction Anglais

Yılan mılan değil bu. Sadece eski bir çorap.

It's not a snake, just some old pantyhose.

Külotlu çorap!

Pantyhose!

Barbara, külotlu çorabını ver!

Barbara, take off your pantyhose, damn it!

Haydi çıkarın külotlu çoraplarınızı!

Come on. Take off your pantyhose!

Tüm kadınlar külotlu çoraplarını çıkarsın.

Make sure the women take off their pantyhose.

Ve bu çok güzel bir kadın, külotlu çorabını değiştirir.

And this woman is beautiful, she changes her pantyhose.

Önce külotlu çorap, sonra...

First the pantyhose, then you insisted...

Hala külotlu çorap mı istiyorsun?

You still want pantyhose?

Külotlu çorap mı istiyorsun?

You want pantyhose?

İç çamaşırıyla televizyona çıkan futbol oyuncusu değil mi o?

Is he that football player that wears the pantyhose on television?

Sonra belki kadınları daha fazla ilgilendiren şeylerden söz ederiz.

Then maybe we can talk about pantyhose or something interesting.

O adam bir Süpermen pelerini ve külotlu çorap giyiyordu.

He was wearing a Superman cape and pantyhose.

Bir öğrenci temsilcisi, canlı bombanın CIA, Wall Street, Harvard ve Yale'e Başkan Lockwood'a, Patrick Hale'e Hristiyanlara, Yahudilere karşı ve çiklete, alkole ve disko dansına karşı protesto olduğunu söyledi.

A student spok esman said the human bomb was a protest against the CIA Wall Street, Harvard and Yale against President Lockwood, TV reporter Patrick Hale all Christians, Jews, and a protest against pantyhose chewing gum, alcohol and disco dancing.

- O kravat mı yoksa külotlu çorap mı?

Is that a tie or pantyhose?

Çorap mı yoksa külotlu çorap mı giyiyorsun?

Do you wear pantyhose?

- Külotlu çorabınız var mı?

- Do you have pantyhose?

Külotlu çorap.

Pantyhose.

"Külotlu çorap" mı?

"Pantyhose"?

Hightower, külotlu çorabını çıkar da derhal akademiye gel.

Hightower, get rid of the pantyhose and report to the academy immediately.

İnanılmaz Külotlu Çorap Rüyaları kendini kandıranlar için.

Impossible Dream Pantyhose... for the self-deluded.

Sen biraz daha ağlayacaksın, ben seni biraz daha teselli edeceğim. Ve daha ne olduğunu anlayamadan çorabın bir lambaya asılı olacak.

You're going to cry some more, and I'll comfort you some more, and the next thing you know, uh, your pantyhose will be hanging from the lamp.

Koltuklarda oturmuş kravatlı ve külotlu çoraplı bir sürü insan...

Lot of people sitting around in ties and pantyhose in wing chairs...

Geliyorum!

Jesus! Keep your pantyhose on!

Sakin ol.

Keep your pantyhose on.

Belki de külotlu çorabı kaçtı diye dua ediyordu.

Maybe she was praying because the elastic is shot in her pantyhose.

Özür dilerim, bacağımdaki kadın çorabı yukarı kayıyor.

Excuse me, my pantyhose are riding into the unknown.

Korseli külotlu çorap belki, ama yeterli olmayabilir.

Maybe control-top pantyhose, but it may not be enough.

Çorabım kaçmış.

I've got a runner in my pantyhose.

Ben külotlu çorap giymiyorum.

I'm not wearing pantyhose.

Yedi yaşımdan beri külotlu çorap giymediğimi biliyorsun, baba.

Daddy, you know I haven't worn pantyhose since I was 7.

Öyle hızlı koştum ki külotlu çorabım eriyor.

My legs are moving so fast my pantyhose are melting.

Sally'nin külotlu çorabını yıkayacağım.

I gotta wash out Sally's pantyhose.

Şimdi yukarıdakini kullanabilmek için balta girmemiş külotlarını aşmam gerekecek.

I have to machete through pantyhose to use the one upstairs.

Bu yüzden, eğer Jonas şimdi kadın çorabı giyip, elindeki tüfeği insanlara doğrultuyor olsaydı, hiç şaşırmazdım.

That's why, if Jonas was wearing pantyhose and pointing a rifle, it wouldn't surprise me.

Bu külotlu çorap rahatmış!

These pantyhose feel good!

Sinirlenmeye gerek yok.

Let's not get our pantyhose in a bind.

Gelecek hafta, külotlu çorap ve çocuk ayakkabası lütfen.

Next week, pantyhose and children's shoes.

Beyler, tüylü kepleriniz, ceketleriniz yelekleriniz, botlarınız kılıçlarınız okluklarınız ve külotlu çoraplarınız.

All right, gentlemen, grab your feathered caps, shotguns bodkins, boots swords quivers and pantyhose!

Şükran Günü'nde çok fazla hindi yemişti. Külotlu çorabını keserek çıkarmak zorunda kaldım.

Thanksgiving, he ate too much turkey, and I had to cut him out of his pantyhose.

Elbisem lekeli, bir kaşımı fazla aldım ve külotlu çorabımın ağı dizlerime doğru iniyor.

I stained my dress, over-plucked one eyebrow, and the crotch of my pantyhose is creeping down to my knees.

Evet, çamaşırlarımı toplamayı ve külotlu çorabımı asmayı unutma.

Now, don't forget to pick up my cleaning hang up my pantyhose...

Yüksek topuklar, külotlu çorap, makyaj...

The high heels, the pantyhose, the makeup.

Bir koşu dükkana inip kendine bir çift külotlu çorap alıver.

- Well, whiz down to the shop and buy yourself a pair of pantyhose. - Ha, ha, ha.

Eminim külotlu çorap değil de, eski tip çoraplardandır. Jartiyerli olanlardan. Bunun gibi.

I mean, I assume it was a stocking and not pantyhose tied in a big loopy bow like this one.

Kaç numara çorap giydiğini bile söyleyebilirim.

I can tell you what size pantyhose she wears.

Bak, külotlu çorap giyiyor demiyorum.

Look, I'm not talkin'about a cop who wears pantyhose.

Eminim giyiyorlardı En güzel külotlu çorapları

and a panda hop, and pantyhose

Korseli ince çorap.

It's control-top pantyhose.

Üzgünüm, yanımda bir çiftten fazla külotlu çorap taşımıyorum.

I'm sorry, I try not to carry more than one pair of pantyhose with me.

Külotlu naylon çorap için de Japon restoranına.

And if you need pantyhose, you gotta go to the Beef Bowl.

Bu iyiye mi işaret?

She might as well have calf-roped you with her pantyhose.