Participation traduction Anglais
509 traduction parallèle
Fransız doktorlar Bourneville ve Teinturier bana cadı ayiniyle ilgili resimleri verdiler. Bunlar binlerce kadının katılımlarını açıkladıkları gizli şeytani bir törenin resimleriydi.
The French doctors Bourneville and Teinturier gave me the following pictures of the Witch Sabbath a secret satanic rite to which thousands of women asserted their participation.
Evet.... bizim de içinde kesinlikle bulunmamız gereken.
- Yep... in which we are to have a certain participation.
Kane ülkesinin bir savaşa girmesini desteklerken bir başkasınaysa karşı çıktı.
Kane urged his country's entry into one war opposed participation in another.
Savaş sahneleri kamu güvenliği ve İtalyan polis ekiplerinin katkıları ve işbirliğiyle filme alınmıştır.
The battle scenes have been filmed with the participation and collaboration of the Public Security Squad and of Carabinieri Squad.
Eğer fantazilerinizden çıkarsam çok memnun olurum, sevgili efendim.
I'm most grateful if I can be spared all participation in your base fantasies, my dear sir.
Kuşkusuz, sağladıklarımızı izleyici katılım gösterisine dönüştürmekle besleyebiliriz.
Of course, we could replenish our supply by changing this into an audience-participation show.
Ed Murrow Şov'da 15 dakikalık bir katılım istiyorum.
I'd like to see a 15-minute participation on the Ed Murrow show.
Bilirsin işte, tüm aile katılacak.
You know, full family participation.
Hiçbir ihale programı senin katılımın olmadan ilerlemedi.
No bidding scheme could have proceeded without your participation.
Genel olarak... şu anda kurulmuş olan bireysel varoluşumuzda meydana gelen olaylar, bizi gerçekten ilgilendiren ve katılımımızı gerektiren olaylar... genellikle kayıtsızlığımızdan başka bir şey hak etmezler,... ilgisiz ve sıkılmış izleyicilere göre.
Generally, the events that occur in our individual existence as it is now organized, the events that really concern us and require our participation, generally merit nothing more than our indifference... as distant and bored spectators.
Aksine... sanatsal çalışmalarda sunulan durumlar çoğunlukla çekici... ve etkin katılımımızı hak eden durumlardır.
In contrast, the situations presented in artistic works are often... attractive, situations that would merit... our active participation.
Geçmişin, süzülmüş ve parçalanmış, ses ve öfke dolu... aptalca gösterisine gelince ; onu, özenle düzenlenmiş başka bir gösteriye, özenle düzenlenmiş bir anlayış ve katılım oyununu... oynayacak bir gösteriye dönüştürmek veya "uyarlamak"... değildir mesele.
As for this idiotic spectacle of the filtered and fragmented past, full of sound and fury, it is not a question now of transforming... or "adapting" it into... another neatly ordered spectacle... that would play the game of neatly ordered comprehension... and participation.
Daha çok bir ülkenin geneline yayılmış, devlet kökenli, adaletsizlik ve zalimlik sınırlarında ve tüm medeni toplumlarda ahlak ve yasal kuralları ihlâl eden büyük suçlardı.
Rather, the charge is that of conscious participation in a nationwide, government-organised system of cruelty and injustice, in violation of every moral and legal principle known to all civilised nations.
Maggie, lütfen, bu yolda kuruluşun katılımına ihtiyacımız var, ve ben piskopos'a bunu alacağıma söz verdim.
MAGGIE, PLEASE. WE NEED THE FOUNDATION'S PARTICIPATION IN THIS DRIVE,
Bayan Massingale. Cora Templeton Massingale alkol karşıtı eylemlere katılmaya bir son verdi.
Cora Templeton Massingale retired from participation in temperance movements.
80.000 erkek, karısından ve çocuklarından uzakta, arazide, sivil hayatın işlerine katılamadan, yabancı, bilinmeyen bir ülkenin topraklarında ilerleyerek... tarla arda, yollarda, ormanlarda yaşadılar.
for which 80,000 men lived in the field, without wives and children, without participation in the affairs of civil life, moving through a strange, unknown country.
Onlarda paylaşma duygusu uyandırır.
Well, it might give them a sense of participation.
Bahsedilmesi gereken bir başka nokta da çalışanların katılımıydı.
Another fact important to announce, is the participation of the employees.
Ve nihayet... güçlü katkılarıyla ;
And at last... With the participation of
Ne o esnada ne de mahkeme karşısında. Devlete karşı kurulan komplonun merkezinde bulunduğumu kabul ediyorum. "
I admit to my participation in the conspiracy against the State... "
Fakat demokraside, katkıları henüz ispat edilmemiş bir cinayet için silahsız şüphelilere ateş etmeyiz.
But, in a democracy, we do not shoot unarmed suspects on sight for a murder in which their participation is still unproven.
Sizin hükümetiniz çalışmalarını himaye ediyor ve işbirliği yapıyor.
He is working with the absolute cooperation and participation of your government.
Bir polis tutuklandığınızı bildirdiğinde emre itaat etmelisiniz
An officer will announce that you are apprehended and that your participation is concluded
Bu bölüme katılımınız sona ermiştir.
Your participation in the course is terminated
Katılımlarınızla bu bölüm tamamlanmıştır
At this point your participation in the course is completed
Kamakura'ya doğru beklenmedik bir yolculuğa çıkmıştı.
his participation in the requiem in the Zuizan-Temple.
doğrulayabilirim, Majeste Bavaria Kralı 1866 yılından beri bir akıl hastalığını çekmektedir bizler yılın savaşındaki talihsiz rolümüzün eşiğindeyken.
I can state that His Majesty, the King of Bavaria has been afflicted by a certain mental instability since 1866, on the eve of our unfortunate participation in the war of that year.
Keşfedildiğinden beridir kendimi atom bombası hakkında hiç sorumlu hissetmiyorum. Hiçbir şekilde sorumluluk hissetmiyorum...
But I don't feel any responsibility for the atom bomb, since it was discovered long time ago, with no participation on my part at all...
Seyircilerin katılımıyla sağlanan canlı bir tiyatrodur bu.
Hear! It's living theatre with audience participation.
Bunun birincil sebebi olarak, ortalıkta başıboş dolaşmalarını ve Almanların önceliğinin farklılık arz etmesine bağlıyorum. İkinci olarak bizim bilim insanlarımız ve mühendislerimiz gibi savaşın içinde bizzat yer almalarına izin verilmediğini düşünüyorum.
First, because the Germans were always modifying the priorities, but over all because any active participation was not asked for to them,
Fakat bunun gerçeklesmesi için oldukça büyük insan gruplarinin tarihe gerçek anlamda katilim göstermis olmasi gerekiyordu.
it has been necessary for real participation in history... to be lived by extended groups.
Yine de mesruiyetleri geçerli sayilmadigi takdirde bu sahte varliga tam anlamiyla istirak edemezler.
But effective participation... in this deceptive entity... requires this participation be recognized as truthful.
Her bürokrat bu nedenle tamamen yönetim ideolojisinin sundugu merkezi mesruiyet mührüne baglidir ; bu yönetim ideolojisi basindan savmadigi tüm bürokratlarin "sosyalist rejimine" müsterek katilimini onaylar.
In this way, each bureaucrat is absolutely dependent... upon a central guarantee by ideology, which recognizes a collective participation... in its "socialist power"... by all bureaucrats it does not annihilate.
Başkan Kennedy, Diem'in ele geçirilmesindeki katkımız ve buna olan katılımımız hakkında yalan söyledi.
President Kennedy lied about... the degree of our participation in the overthrow of Diem.
" Silahlı Filistin Devrimi'nin... en önemli sonucu... Filistinli kadınların... devrime doğrudan katılmaları... ve Filistinli erkeklerle birlikte
"The most important result... of the armed Palestinian Revolution... is the direct participation... of the Palestinian woman... in the revolution... in order to accomplish her part... side by side with the Palestinian man."
"... Demokratik Ulusal Komite'de meydana gelen üzücü...
"... had any knowledge of or participation in...
İlk olarak Sayın Başkan, emniyette kadınların katılım alanlarını genişletmeyi düşünüyor.
For one thing His Honor intends to broaden participation for women in the police force.
" Katılımınız sona ermiş ve...
" Your participation has reached final point
Greve katılımın % 70'lerde olacağı tahmin ediliyor.
Strike participation estimated at 70 percent.
Şu boktan laflardan bıktım : dayanışma, öğrenci hakları, öğrencilerin paylaşması.. zaten hiç yürümüyorr.
This bull from parents. Student participation doesn't work.
Lord Birkenhead, seçmelere katılma konusuna yaklaşımınızı söyledi.
Lord Birkenhead has told us of your attitude towards your participation in the 100 metres heats, Liddell.
Bölge Komitesi'nin İcra Raporunda yer alan görüşlerini sunmakta ortak katılımımız oldu.
It was our joint participation in presenting the views... contained in the Regional Committee's Executive Report.
Nerede Schuckert ve şirket adına sözleşme varsa, tümden katılım mı yoksa kısmi mi, not almanızı, ve bir parça kağıtla işaretlemenizi istiyorum.
Whenever the contract is for Schuckert and company, whether it's full or partial participation, concerning a project, I want you to make a note of it and mark it with a piece of paper.
Tüm Philadelphia'lı vatandaşların ve başarılarından fayda görenler adına, bu şehrin yardım faaliyetlerine sürekli katılımların için, insan ruhunun boyun eğmezliğini simgeleyen bu anıtı, sana sunmaktan büyük onur duyuyorum.
On behalf of all the citizens of Philadelphia and those touched by your accomplishments and your untiring participation in this city's many charity functions, it is with great honour that we present this memorial, which will stand always as a celebration to the indomitable spirit of man.
Şimdi, sizin bu işteki göreviniz sona erdi.
Now, your participation in this phase is finished.
Bu durumda Fabre Chabot Delaunay Basire ve suç ortaklarının kendi fikirlerini yayarak ulusun temsilcilerini ortadan kaldırmayı... ve hükümeti yolsuzluk yoluyla yıkmayı planladıkları... bir komplo kurduklarını onaylıyor ve hepsini suçlu buluyor musunuz?
Do you find Fabre, Chabot, Delauney, Basire and their accomplices guilty of participation in a plot to corrupt the nation's representatives in order to discredit and destroy the government?
Ama 10,000,000 dolar alabilirsiniz artı geçici olarak bir miktar da tesis üzerinde hak sahibi olabilirsiniz, vesaire...
You can have the 10 million plus participation to be mutually... etcetera etcetera.
Oylama yapmıyoruz.
Don't get carried away now. This is not participation.
Kendini haklı çıkarmak istiyorsun.
You want to justify your participation.
ve ordaki rolümü biliyorsun.
King still haven't forgotten my participation in The Fronde.
Konumuza gelelim :
Now, the thing we have to talk about is your unwitting participation in this serious federal crime.
parti 170
parti bitti 89
partiler 26
parti mi 44
partiye devam 22
parti başlasın 16
parti zamanı 46
parti sona erdi 33
partiye katıl 17
parti bitti 89
partiler 26
parti mi 44
partiye devam 22
parti başlasın 16
parti zamanı 46
parti sona erdi 33
partiye katıl 17