Patchi traduction Anglais
111 traduction parallèle
Ama dikkat edin, çünkü onun oğlu Patchi'nin maceraları efsanenin ana malzemesidir.
But pay attention, because the adventures of her son, Patchi are the stuff of legend.
Bu, Patchi.
That's Patchi.
- Hey, Patchi?
- Hey, Patchi!
Geri çekil Patchi!
Back off, Patchi.
Bu Bulldust, Patchi'nin 2,700 kilogramlık babası.
That's Bulldust, Patchi's 6, 000-pound papa.
Adım Patchi.
Name's Patchi.
Aferin sana Patchi.
Good for you, Patchi.
Ve, annesinin de küçük yardımıyla Patchi ilk macerasından biraz daha akıllı ve daha çok kokuşmuş olarak döndü.
And so, with a little help from Mom Patchi returned from his first adventure a little bit wiser and a whole lot smellier.
Seni kıskanıyorlardı, Patchi. Çünkü sen dünyaya açılmıştın.
They were all jealous, Patchi,'cause you'd been out in the world.
Patchi!
Patch!
Merhaba, ben Patchi.
Hi, I'm Patchi.
Şey... Yani, ben Patchi.
I meant to say, "I'm Patchi."
Sonraki birkaç hafta boyunca, Patchi şelâleye gidip geldi. Aşk böceği tarafından ısırıldığı için. Böceklerin en tatlısı.
Over the next few days, Patchi returned to the waterfall for he had been bitten by the love bug, the tastiest bug of all.
Her şeyden öte, Patchi, Juniper'i takip etmek istiyordu.. ... ve sabırsızlığı baş göstermeye başlamıştı.
More than anything, Patchi wanted to follow Juniper and his impatience was beginning to show.
Yola koyul Patchi.
Move'em out, Patchi.
Tozumu yut Patchi.
Eat my dust, Patchi.
Hava kötüleşti ve arkadaşım Patchi'nin genç hayatı bir yıldırımla değişmek üzereydi.
The weather worsened, and my friend Patchi's young life was about to change in a flash.
Patchi'nin babası, tehlikenin kokusunu almıştı.
Patchi's father smelled trouble.
Patchi, dayan ve babam gibi cesur ol.
Patchi, try and be brave like Dad.
Patchi'nin annesi diğerlerinden ayrıImış ve tuzağa doğru gittiğinin farkında değildi.
Separated from the others Patchi's mom didn't realize that she was heading into a trap.
Patchi, babam burada beklememizi söyledi.
Patchi, Dad said to wait here!
- Patchi.
- Patchi.
Patchi, hadi, devam etmeliyiz.
Patchi, come on, we've gotta keep moving.
Hey, Patchi, artık bizimle mi göç ediyorsun?
Hey, Patchi, you migrating with us now?
Patchi'nin kız arkadaşı var.
Patchi's got a girlfriend.
Ama Scowler'ın onu sıkıştırması, Patchi'nin tek problemi değildi. Kuzey rüzgârının esmeye başlamasıyla Patchi'nin kafasındaki delik, müzikal bir yan etki açığa çıkıyordu.
But Scowler's heckling was not Patchi's only problem for the north wind had started to blow revealing a musical side effect to Patchi's perforated head.
Patchi, o ses gerçekten kafandan mı geliyor?
Patchi, is that sound really coming out of your head?
Patchi!
Patchi.
- Hoşça kal, Patchi.
- Bye, Patchi.
Patchi ile gidiyorum.
! I'm going with Patchi!
Patchi, ne yapacağız?
Patchi, what do we do? !
Dayan Patchi!
Hang in there, Patchi!
Mezar mı?
PATCHI. "Grave"?
Patchi!
Patchi!
Patchi ve diğerleri sarsıcı ve dengesiz akıntıyla sürükleniyorlardı.
Patchi and the others were carried off by the swift and treacherous current.
Sonra, sevgili dostum Patchi'yi ararken onun şişmiş cesedinin görüntüsüyle karşılaştım. ... kıyıda, kumun üstünde şişkin çürümüş eti.
Then, as I searched for my dear friend Patchi I was confronted by the specter of his bloated corpse cast upon the sand like a lump of rotting flesh.
- Dikkat et Patchi!
- Look out, Patchi!
Patchi.
Patchi.
İyi fikir Patchi.
Good idea, Patchi.
Tabii Patchi, bütün övgüyü sen al.
Oh, sure, Patchi, take all the credit.
Patchi, şuna bak!
Patchi, check it out!
Patchi, sen devam etmelisin, ben yetişirim.
Patchi, you should go on ahead, I'll catch up.
Hey, Patchi, hiç şu kötü kâbusu gördün mü hani şu, bir kümes yengeç etrafını sarıyor?
Hey, Patchi, have you ever had that weird dream where a bunch of crabs are crawling all over you?
Sen yolu göster, Patchi, ama biraz yavaşlasak diyorum?
Lead on, Patchi, but can we slow it down a tad?
Patchi'nin şimdiden lidere dönüştüğünü görüyorsunuz.
You see, Patchi was already becoming a leader.
Dikkat et Patchi, ani hareketlerde bulunma.
Careful, Patchi, don't make any sudden movements.
Patchi, onların dişi yok!
Patchi, they don't have any teeth!
Neredeydiniz siz ezikler? Patchi?
Where you losers been, huh, Patchi?
Doğduğu topraklara doğru yolculuğa başladığında Patchi, ilk göçündeki heyecan ve üzüntüsünü aksediyordu.
As he began the return journey to his birthplace Patchi reflected on the joys and heartaches of his first migration.
Hadi, Patchi.
Come on, Patchi.
Mevsim geçişiyle birlikte topluca ilerlerken Patchi'nin sürüsü, yıllarca aynı güzergâhta yolculuk etti.
Marching to a meter set down by the change of seasons Patchi's herd traveled the same route year after year.