Pazu traduction Anglais
59 traduction parallèle
Pazu!
Pazu!
- Pazu, İngiliz anahtarını ver. - Tamam.
Pazu, toss me a wrench.
- Pazu, makinayı da yağla. - Tamam.
Oil the clunker, Pazu.
Ben, Pazu.
I'm Pazu.
Pazu, kendine gel!
Oh, no! Pazu!
Pazu, işi asıp da kızla mı dolaşıyorsun?
Playing hooky for a date?
Pazu, yetişiyorlar!
They're catching up, more steam!
Pazu'ya benziyen küçük iblis.
Now that little demon sure looks like Pazu...
Pazu, yukarı bak.
Pazu, look at that!
Pazu...
Pazu...
Pazu nerede?
Where's Pazu?
Onun için endişelenme.
Don't fret about Pazu.
Pazu'yu görmek istiyorum!
Please let me see Pazu!
Pazu, iyi misin?
Pazu, are you hurt?
Pazu-kun, seni yanlış yargılamışız.
My dear Pazu, we misjudged you.
Pazu, bir ricam var. Laputa'yı unut.
Pazu, I beg you, forget about Laputa.
Teşekkür ederim. Seni unutmayacağım.
I'll never forget you, Pazu.
Anne. Pazu.
Mama, it's Pazu!
Pazu gelmiş!
He's back!
Pazu.
Pazu.
Pazu.
Pazu!
Pazu.
Pazu?
Pazu, zamanımız yok, iyi dinle.
Pazu, listen up! Time's running out.
Pazu da istiyor.
Pazu agrees.
Pazu olmalı.
Is that Pazu?
Gelme, Pazu.
Stay away, Pazu.
Baklava yok, kas yok, pazu yok.
NO PECS, NO ABS, NO BICEPS.
- Bu dava gittikçe derinleşiyor... Pazu!
This case goes deeper that we had thought.
Polisin yolladığı elektrik dalgaları bizim sinyalimizi etkiliyor mu? cam gibi.
Saito, Pazu, is there any noise in our signal because of the electrical wave the police is releasing?
Hey pazu! Şuna bak tamam mı?
Yo, muscles, check it, okay?
Derhal elektronik bölgesine gidin!
Pazu, Bomer, head over to the electronics district immediately.
Tamam... dükkan sahibini sorgula.
Yes, Ma'am! Pazu, hit the neighbouring stores. Bomer, interrogate the store owner.
Bomer'ın ekibini şehrin altındaki kanalizasyonlara gönder.
Please have Bomer and Pazu go over there immediately.
Sola kola takılan bir pazu bandı, üzerinde "Ben liderim!" yazıyor. İşte onun gibi bir şey.
Wearing an armband on the left arm, saying "i'm the leader!", something like that.
Gözlerimi, burnumu yaptırdım, çeneme çukur koydurdum, göğüs büyütme, pazu büyütme, kalça genişletme.
I've had my eyes done, rhinoplasty, chin cleft, pectoral implants, bicep implants, buttock augmentation.
O zaman, pazu kası.
Biceps brachii, then.
Ben de bateri çalmayı atlayıp direk pazu çalışmaya geçmeye karar verdim.
So I decided to skip my drumming and go straight to my bicep curls.
Normalde, pazu çalışmamı yaparken ekmek kızartma makinesini ayna olarak kullanırım.
Normally, I use the toaster as a flex mirror when I do my soup and sauce curls.
Koltukaltı kasları, kaburga kasları, pazu kasları, kol kasları boyun kasları, karın kasları.
Teres major, middle scalene, rhomboid major, brachioradialis, omohyoid, iliocostalis lumborum.
- Pazu!
Pazu!
Lakin "Gülen Adam" aslında yoktur! bu yüzden Pazu ve Saitou bana olanları rapor etsin. Bence... ağdan ortaya çıkan bir şey.
I believe that the suspect naturally emerged from the Net Underground.
Ne yapmayı planlıyorsun?
And have Pazu and Saito report to me.
Saitou ve Pazu'nun görevlerini sana bırakıyorum.
I'll leave the business of Saito and Pazu with you.
tamamdır.
Pazu and Saito are to report to the Major. That's fine.