Perez traduction Anglais
854 traduction parallèle
Hazır tavsiyeden söz açmışken Concha Perez adlı bir tanrıça hakkında bilgin var mı?
But while you're on the subject of advice... do you happen to know a goddess in this town by the name of Concha Perez?
Concho Perez.
Well, there's Tom Quitman, Concho Perez.
Perez.
Perez.
Pilot Perez.
Pilot Perez.
Bayan Maggie, Senyor Perez.
Lady Maggie, Señor Perez. - How do you do? - How do you do?
- Senyor Perez?
Señor Perez? Si.
Teşekkürler Senyor Perez.
Thank you very much, Señor Perez.
Bunu yapabilirsin ama Sancho Perez'i ona getirmeni öneririm.
You could do that, but I'd suggest you take him Sancho Perez.
Sancho Perez kim?
Who's Sancho Perez?
Perez ve Vaca mı?
Perez and Vaca?
Özür dilerim General fakat kaybolan iki adamdan dolayı rahatsızım. Perez ve Vaca.
I am sorry, General, but I am very disturbed about those two missing men, Perez and Vaca.
Perez ve Vaca çıkış yapmadılar.
Neither Perez nor Vaca have left the grounds.
Annenizin bir arkadaşı olan Thomas Perez için bir istisna yaptım.
I've made an exception however for a friend of your mother's, Thomas Perez.
Bay Perez ve anneniz neredeyse ayrılmaz bir ikili olmuştu.
Mr Perez and your mother had become almost inseperable.
Thomas Perez'in kırık bir kukla gibi çökmesi.
Thomas Perez crumbling like a broken marionette.
Bay Perez, mahkemeyi sanığın cenaze günündeki davranışları hususunda bilgilendirir misiniz?
Mr Perez, will you please tell the court how the accused behaved on the day of the funeral.
- Perez dosyası.
- The Perez file. - Ah!
- Ne istiyorsun, Perez?
- What do you want, Perez?
Bayan Reardon, hemşire Perez'i gece 12 : 00 iğnesini yapması için odaya yollamış.
Mrs. Reardon sent Nurse Perez to give him his 12 : 00 shot.
Yani kısacası hemşire Perez gidip Dr. Schaefer'a iğneyi yapmış. Tabii Guernsey'ye yaptığını sanarak.
Nurse Perez went in and sedated Dr. Schaefer... thinking it was the patient Guernsey.
Perez iğneyi yaptıktan sonra serumun bağlı olmadığını görmüş.
After Perez gave him his shot, she noticed the IV was pinched off on the bed.
Siz Incarnacion Perez misiniz?
You are lncarnación Perez?
İnsanlar. Yani biz.
Humans, Ensign Perez.
Gidebilirsiniz Perez.
You can go, Perez.
Şimdi hatırladım. Onu son gördüğümde, gazinoda bakara oynuyordu, Albert Perez'le.
Last time I saw him he was playing casino with Albert Perez.
- Perez nerede?
Where's Perez?
Albert Perez, eczacı kalfası. Yukarıda, çatı katında oturuyor.
Albert Perez the laboratory technician lives here.
- Bir süredir...
Only flies are now interested in our friend Perez.
Şimdi bunun nedenini anlıyorum. O Amerikalı, Perez ve ufak tefek kele karşı isteyerek kaybediyordu.
Now I understand why the American lost to Perez and the bald guy.
- Perez ve geri kalanlardan söz edin!
You're now going to tell me about Perez and everything else.
Perez bir muhbirdi.
Perez was an informant.
Perez benim muhbirimdi.
- Perez was my informant. - Really?
Bu Perez garip bir yaratıktı! Gündüzleri namuslu bir çalışan, akşamları en adisinden bir haydut!
This Perez was an honest worker by day, and an inveterate gangster by night.
- Beş altı ay önce, Perez arkadaşları...
5-6 months ago Perezian friends... - Friends of Perez?
Perez'in arkadaşları gelip ona gazinolarda ve kumarhanelerde oyun oynayarak para toplamayı teklif etmişler. Ben de prensip olarak ufak bir rapor hazırlayıp meseleyi uzaktan izlemeye başladım.
They came to offer him a job associated with winning money in casinos and gaming halls.
Perez sefil biri olduğu için bunun önemli bir şey olmasını beklemiyordum. Ama hata etmişim!
To me that job seemed trivial since Perez was a nobody, and I didn't know that it will be a big mistake.
O arada Perez'in parayı bir bistroda teslim ettiğini öğrenmiştim.
At that time I learned that Perez had taken the money to a bistro.
Devamı da şu : tüm bu keşmekeşin ortasında siz Perez'i izlemeye başladınız. Sanırım eczacı patronu için.
Perez also told me that there was a girl in the pharmacy, who took the money from the cash register, whose name was...
Film komisyon başkanı Miguel Perez.
Head of the film commissión is Miguel Perez.
Hemen ilgilenip size benim kopyamın fotokopisini vereceğim Bay Perez.
I'll straighten that out and get you a xerox of my copy, Mr Perez.
Bir hafta kadar Frito ve Perez'i takip ediyorduk.
We were sittin'on Frito and Perez for about a week.
Evet, Eusebio, Perez ve Bartolomé'ydi.
Yes, there was Eusebio, Perez and Bartolomé.
Eusebio! Perez!
Eusebio!
Alan Perez, komiserim.
Alan Perez, Captain.
Perez!
Perez!
Ama bu, Perez'in işin içinde ne aradığını hâlâ açıklamıyor ki!
But it doesn't explain what Perez has got to do with that.
- Perez'in!
- Yes!
Perez bana eczanede kasadan para araklayan bir kız olduğunu söylemişti, adı da...
What was it?
Perez sizi fark etmişti.
Go on!
Jude'ün beceriksizliğinden olsa gerek.
Perez detected you probably due to Jude's negligence.
Ve Bartolomé.
Perez! And Bartolomé.