English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ P ] / Perspective

Perspective traduction Anglais

2,874 traduction parallèle
Ben insanların iç benlikleriyle iletişime geçmesine yardım ediyorum. Bakış açılarını yeniden dengeleyebilsinler ve dünyadaki yerlerini bulsunlar diye.
I help people re-establish contact with their intimate selves so they can re-balance their perspective and reclaim their proper place in the world.
Harika bir duygu olduğunu söylemişlerdi bir rüyadan uyanmak gibi.
I'm told it gives the feeling of great perspective, like waking from a dream.
Bu kadar dobra olduğum için üzgünüm ama bu FBI'ın bakış açısı.
I'm sorry to be so blunt, but that's the FBI perspective.
Bize yeni bir bakış açısı kazandırabilirsin.
So you'll give us a fresh perspective!
Aslında dışardan bakınca birazda öyle, yani, gönderiler arasında bir fark yok, sadece bir kişi olabilir.
And it kinda looks like that from the outsiders perspective, I mean, there's no way to tell a difference, it might as well be one guy.
- Buraya bakar mısınız?
Can I have some perspective?
Bakıış açısı sadece
"I was just putting it in perspective."
Bu çok güzel.. harika Kimsede bu bakış açısı yok
This is really good. Great. No one has this perspective.
Ben sadece, bilirsin, düşündüm Kendimden çıkmak gerekiyor ve bakış açısı kazanmak ve gerçek ne tekrar odaklanmak ve sonra aniden, ben öldüm.
So I just thought, you know, I need to get out of myself and gain perspective and focus again on what's real and then suddenly, I'm dead.
Bunu sadece kendi bakış açımla değerlendirmişim sanırım.
I guess I only looked at it from my perspective.
Doktor Bailey, sizin görüşünüzü almaktan memnuniyet duysam da asistanıma talimatları ben veririm.
Dr. Bailey, while I'm always glad to hear your perspective, I'll instruct the resident.
Ayrıca, insanın arada bir bakış açısını değiştirmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Besides, I think it's important to shake up one's perspective every once in a while.
Bu "ters bakış açısı".
It's called "perspective inversion."
Müşahhas örnek vermek gerekirse, böyle heyecan verici bir yerde son kez, Einstein'ın özel göreliliği keşfettiği ve fizikteki en ünlü denklem E = mc2'yi duyurduğu 1905'te durduğumuzu düşünüyorum.
To put this into perspective, I think the last time we stood in such an exciting place was 1905, when Einstein discovered special relativity and announced the most famous equation in physics
Ama bize göre yeni bir yüzle çalışmak daha uygun geldi.
But from our perspective, it'd be better to have a fresh face.
Ama bu da bir bakış açısıydı.
That I had perspective.
Biliyor musun, eğer ona birşey olsaydı... bu herşeye gerçekten geniş bir bakış açışı kazandırır, değil mi?
You know, if anything had happened to her... It really puts things into perspective, doesn't it?
Ama bu biraz perspektif teklif edemeyeceğim anlamına gelmez.
But that doesn't mean I can't offer a little perspective.
O anlar Barney'nin bakış açısından şöyle görünüyordu.
Here's that moment from Barney's perspective.
Yanii buna bir de bu devasa pencereden bakınca ne kadar önemsiz, ne kadar ufak, ne kadar küçüğüz.
So it lends perspective in the great scheme of things, just how insignificant, how small, how tiny we are.
Size saygı duyuyoruz farklı bir açıdan bakıp yorum yapmanız çok güzel.
No, we really respect you guys, so it's nice to get an outside perspective.
Bükülmüş perspektifin matematik hesaplaması biraz daha karışık olacaktır.
The mathematics would be more complicated to account for the distorted perspective...
Michael, ödevde Jane'in de ifade ettiği üzere daha fazlasını yapman gerekiyordu.
Michael, in the homework performance, Jane's fresh perspective was telling. She just thought you needed to do more, which is a note you've been getting for a while.
Olabildiğince dürüst bir bakış açısıyla haber vermeye çalışıyorum...?
Trying to deliver the most truthful perspective I can.
Bu açıdan bakıIdığında uçan bir yıIan olarak tanımlanabilir.
So if you look at it from that perspective, that can be described as a flying snake.
.. ve benzer hikayelerin yeni bir açıdan değerlendirme olanağı verdiler.
.. and retold familiar stories from a whole new perspective.
Perspektif nerede be kadın?
Where's the perspective, woman?
Harika ekzersiz, ve gerçekten dünyayı farklı perspektiften görmeme izin veriyor.
Great exercise, and it literally lets me see the world from a different perspective.
Yani olaya farklı bir açıdan baktığım için bunun kötü bir şey olduğunu göremiyor muyum?
Just because I have a different perspective, I don't see that as a bad thing.
Hayır, sadece erkeklerin bakış açısını anlamaya çalışıyorum.
I wanted the, uh, you know, the male perspective. Well, let's see.
- Mario bana, bir çubukla yürümenin nasıl bir şey olduğunu anlamam için yardımcı oldu.
- Sure. - Mario gave me a quick lesson on what it's like to walk with the stick and sort of understand his perspective.
İnsana perspektif kazandırıyor değil mi?
Kind of puts things in perspective, doesn't it?
- Bakış açımı değiştirdiği kesin.
- Gave me a new perspective, that's for sure.
Bu ender sinyalleri keşfetme umudumuz hala var, ancak, eğer perspektifimizi genişletirsek.
There may still be hope to discover these rare signals, however, if we broaden our perspective.
Bu sürede bakış açılarını gözden geçir.
Use this time to get some perspective.
Ama olaya bir de benim tarafımdan bakmalısın, tamam mı?
But you need to see this from my perspective, okay?
Seni bilmiyorum ama geçtiğimiz yıl bana farklı bir bakış açısı verdi.
I don't know about you, but this last year's given me a new perspective.
Şimdi benim persfpektifimden o zamanlar neler hissettiğimi düşününce, kendi gölgemden korkuyordum, seyirciyle ilişkimi boşverin,
From My perspective now, to Look back upon How I felt then, as I was Scared of My Own Shadow, you know,
Evet, çocuk bazı şeylere perspektif bakmamıza neden olabilir.
Yeah, a child sort of puts things in perspective.
Ama kuantum bakış açısıyla muhtemelen hayır.
But from a quantum perspective, possibly not.
Düz adam bakış açın iyi bir karşıt görüş oluşturuyordu.
Your plain speaking everyman perspective is a useful counterpoint.
Tüm bakış açını değiştiriyor, değil mi?
It, like, totally changes your perspective, right?
Müsaade et sana biraz fikir vereyim Greg. Hiçbirimiz bu durumdan hoşnut değiliz ama burada seçme şansı olan tek kişi sensin.
Let me give you some perspective, Greg, because none of us is happy with this situation, but you are the only one with options here, and they're very easy...
Sanırım bana tarafsız bir bakış açısı lazım.
I guess I need a little impartial perspective.
Değeri, sadece sahili gören manzarası yüzünden değil.
And not just from the perspective of beachfront property values.
Ölmek kadar hiçbir şey, hayatına yeni bir bakış açısı kazandırmıyor.
Nothing puts your life in perspective like being dead.
Yakınlarda bir davayla ilgileniyordum, zihnimi boşaltmaya ve farklı bir bakış açısına ihtiyacım oldu.
I was working a case nearby here, needed to clear my head, get a little perspective.
Ruhsal perspektifi olan biri ile konuşmalı.
She should talk to someone with a spiritual perspective.
Buna farklı bir açıdan bak, olur mu?
Look at it from their perspective, okay?
Biliyorum ama bazen farklı bir bakış açısı düşünmeme daha çok yardım ediyor.
I know, but sometimes a different perspective helps me think better, ok?
Şu dağ aslanı gerçekten küçük mü yoksa perspektiften mi öyle gözüküyor?
huh! Is that mountain lion tiny or just far away in perspective?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]