Peşlerinden traduction Anglais
667 traduction parallèle
Peşlerinden gidin!
Advance on them.
- Peşlerinden gitsene!
- Why don't you go after them!
Kampı terk etmişler, Zeke. Ben peşlerinden gideceğim.
They've jumped camp, Zeke, and I'm off on their trail.
Peşlerinden gidip bozguna uğratacağız.
- We'll show them Micks.
Neden peşlerinden gitmedin?
Why did you leave them?
Peşlerinden gidelim.
Bring back that car!
Peşlerinden gitmeliyiz.
Lord, Lord. I guess we'd better go after them, Pinkie.
Peşlerinden gitmek iyi mi, acaba?
I don't know if I'd go after'em right now.
Yani, peşlerinden mi?
You mean after'em?
- Peşlerinden gitmeliyiz.
- We must go after them.
Halen zaman varken peşlerinden gitmeliyiz.
We must go after them while there's still time.
Peşlerinden git.
Go after them.
Peşlerinden gitmeliyiz.
We've gotta get after them.
Peşlerinden mi gideceksiniz efendim?
You goin'out after them, sir?
Aynı şeyleri sana da yapacaklar. Benim gibi peşlerinden sürüklenip sana karşı kötü davranmamalarını moralini bozacak bir şey söylememelerini dileyeceksin.
They'll do all the same things to you... and you'll trail after them just like me... hoping they won't be so mean to you that day... or say something to make you feel so bad.
- Peşlerinden gidin!
- Get down after them!
İnsanlar bağırmaya başladı : Don Faustino, uçurumun altında güzel kızlar var, peşlerinden gitmeyecek misin?
Now the lines began to shout, "Listen Don Faustino, there are beautiful girls over the cliff, why don't you chase them?"
" peşlerinden koştu.
" and shouting for them to stop.
Adamları Bonanza bölgesi dışında tutuyorum....... ve sizler, hepiniz kıçınızı kaldırmaya karar verene kadar peşlerinden dağlara falan gitmiyorum.
I've kept that bunch out of Bonanza Creek, and I'm not going into the hills to look for them until you, all of ya, get off your bellies.
1,5 kilometre peşlerinden gittim ama bir işe yaramadı.
I chased them for half a mile, but it didn't do no good.
adamlardan üçü peşlerinden gitti.
He sent three of the men after them.
Peşlerinden mi gideceksin?
Are you gonna go out after'em?
Peşlerinden koş.
Run after them!
peşlerinden gitmek için yeterli vakit var.
There'll be enough to go around.
Peşlerinden koştum, ama hayaletler gibi ortadan kayboldular.
I ran after them, but they vanished like ghosts.
Biz de eskisi gibi peşlerinden gidip vuralım onları.
And then we ride, like in old times. Shoot him down.
Epeyce peşlerinden koşturdular.
THEY GAVE US QUITE A CHASE.
Peşlerinden gidelim.
Let's make sure this time.
Kar fırtınasına yakalanana kadar peşlerinden gittik.
We kept tracking''em till the blizzards hit.
Washizu ve Miki'nin adamları, düşmanı Garnizon'da tuzağa düşürmek üzere peşlerinden gittiler, efendim.
Lord, even now Washizu and Miki's men have driven the enemy back, trapping them in the Garrison.
- ki, biz buna "sataşma" derdik -... bu sefer yavaşça ilerleyerek, yol boyunca peşlerinden gittik.
We watched them ride slowly along, holding hands
Peşlerinden gidelim.
Let's go after them.
Durmayın, peşlerinden gidin!
Don't stop, keep on after'em.
Peşlerinden gidersen boşuna zaman kaybı olur.
You're wasting a lot of time if you're going after them.
Ben peşlerinden gidiyorum diğerlerine av partisini haber vermelerini engellemeliyim.
Well. I am going after them because they're riding off to tell the rest of that hunting party about us.
# Bütün kızların belasıyım peşlerinden koşan # Ama hissedecekler kendilerini perişan... #... sabah olmadan
â ™ ª From a spot in Tipperary â ™ ª â ™ ª The hearts of all the girls I am a thorn in â ™ ª â ™ ª But before the break of morn â ™ ª â ™ ª Sure,'tis them who'll be forlorn â ™ ª
- Peşlerinden gideceğiz.
- We keep after them.
Peşlerinden gideceğiz dedim.
Said we keep after'em.
Peşlerinden git.
Keep after them.
Hırsızlar evi terkedince bende peşlerinden gittim.
The thieves left the village and I followed them.
Peşlerinden gidin!
After them!
Peşlerinden!
After them!
Onların peşlerinden gittikleri bir devrimleri var. Peki ya biz?
TIhey've got tIheI r revolution to pu rsue, but wIhat about us?
Peşlerinden.
Mr. Tucker! After them! Come on, Tucker!
Za ve Hur peşlerinden gitti.
Za and Hur went after them.
Za ve Hur onlarla gitmiş, biz de peşlerinden gitmeliyiz.
Za and Hur have gone with them and we must go after them.
Peşlerinden gidin!
Get after them!
Peşlerinden çöküyor!
It's crumbling beneath them!
- Peşlerinden gideyim mi?
- Shall I go after'em?
Peşlerinden gitmeye devam et.
Well, keep after'em.
Sanırım peşlerinden gelen var. Bekleyelim bakalım.
IT, UH, IT LOOKS LIKE THEY'RE ON THE RUN.