Phantom traduction Anglais
1,631 traduction parallèle
Phantom, Joseph, Evita...
Phantom, Joseph, Evita...
Hayalet bacak ağrısı.
It's phantom limb pain.
Olmak zorundayım. Hayalet Bölge'den kaçan suçluları toplayabilecek tek kişi benim.
I'm the only one who can round up prisoners from the Phantom Zone.
Bu hiç mantıklı değil hayaletlerin kocanın arkasına yazı yazması mantıklı ama, değil mi?
That makes no sense. Oh, like a phantom writing on your husband's back makes sense?
Yok, yok. Ben biliyorum. Hayalet Bölge'den gelen ruhlardan biriydi, değil mi Kal-el?
no, no, no, I know. it was a spirit from the phantom zone, right, Kal-El?
Ahırda saldırıya uğradığın zaman, Hayalet Bölge'den kaçmasına neden olduğun bir yaratığın etkisi altına girdin.
when you were attacked in the barn, You were infected by a being that you released from the phantom zone.
Hayalet Bölge diye bir yer yok.
The phantom zone doesn't exist.
Hudson'a boyun eğer de o tedaviyi görürsen, o varlık, bedenini tüm güçleri ile ele geçirecek ve Hayalet Bölge'den kaçan diğer kaçakları bir araya getirecek.
If you give in to Hudson and undergo this treatment, the entity will gain control of your body with all its powers and unite the other fugitives from the phantom zone.
O bir insan değil, Hudson hayaletin ta kendisi.
- He's not a man. Hudson's a phantom.
Ama "hayalet" e hakkını vermeliyim.
I got to give the phantom props.
"Operadaki hayalet" i izlemeye gidiyoruz.
We are going to watch "Phantom of The Opera".
- Yoksa hayalet otostopçu mu?
Phantom hitchhiker?
Hayalet Bölge'den gelmiş.
He's from the phantom zone.
... son mahkûm olduğunu sanıyordum.
I let escape from the phantom zone.
Onları, Hayalet Bölge'ye nasıl döndürürüm, bilmiyorum.
I don't know how to return them to the phantom zone.
Ağrılar, birer hayale dönüşür... kan,
Pains go phantom... blood
Katilin tuvaleti kullanmak için durduğundan şüpheliyim o yüzden, hayali sevgilinin bir parti için durduğunu farz edelim.
I doubt the killer stopped to use the little boy's room, so let's assume the phantom boyfriend stopped by for a matinee.
O bir hayalet.
He's a phantom.
- Hayaletlerini bulmalarına yardım edeceğiz.
Yeah, we'll help them get their phantom.
Smallville s06b22 - Phantom ( Sezon Finali )
♪ Smallville : "Phantom" ♪ Season 6 Episode 22
Lex, Hayalet Bölge'den bir mahkûmu takip ediyor.
Lex is tracking a wraith from the Phantom Zone.
- O hayalet beynimi ele geçirirken de.
- Or when that phantom infected my mind.
Son hayalet ile bir karşılaşmam oldu.
I had a run-in with the last phantom.
Hayaletin peşinden ben giderim.
I'll go after the phantom.
- Bu, sıradan bir hayalet değil, Clark.
- It's not an ordinary phantom.
Bu hayaleti durduracak biri varsa, o da benim.
If anyone's gonna stop this phantom, it's gonna be me.
Yani, Lex, Hayalet Bölge'den gelen bir mahkûmu takip ediyor ve Lionel Luthor baban saydığın kişi mi oldu?
So Lex is tracking a wraith from the Phantom Zone... and Lionel Luthor is your new father figure?
Şu hayaletin işini bitirir bitirmez, olacağım.
I will be, as soon as I deal with this phantom.
Lex, hayaleti ele geçirmiş.
Lex has the phantom.
Hayalet o.
It's the phantom.
- "Kahverengi Gözün Dönüşü" - "Hayaletin Götü"
- Return of the Brown-Eye. - The Phantom Man-Ass.
Hayalet...
A phantom...
Senin şu gizli sevgilinle ne zaman tanışacağız?
So when are we gonna meet this phantom boyfriend of yours, anyway?
Kendini kandırma, hayalet.
Don't fool yourself, phantom.
Burayı hemen terk et, hayalet.
Leave here at once, phantom.
Kayıp hayalet geri döndü, Kal-El.
The lost phantom has returned, kal-el.
Hayır, Lana. O ben değildim. Hayaletti.
It was the phantom.
Jor-El, beni kaleye hapsetmişti, hayaleti durdurmam için serbest bıraktı.
Jor-el trapped me in the fortress.He released me to stop the phantom.
Bu konuda bir fikrin var mı? Hayaleti yok etmenin tek yolu, onu mavi kriptonite maruz bırakmak.
The only way to destroy the phantom is to expose it to blue kryptonite.
Chloe, o ben değildim, hayaletti.
No, chloe.That wasn't me.That was the phantom.
Hayalet olsaydım, güneş ışığı, yüzümün değişmesine yol açardı.
If I was the phantom, direct sunlight... would make my face change.
Bir sorunumuz var. Hayalet, Brainiac'ı bulmuş, artık beraber çalışıyorlar.
The phantom found brainiac, and now they're working together.
Kalede hapsolduğum sırada, Lana'nın o hayaletle bir ay boyunca birlikte olduğunu bilmek beni kahrediyor.
Knowing that phantom was living my life with Lana for over a month... while I was trapped in the fortress.
Bunu hayalete mi anlattın?
You told the phantom this?
Phantom of the Opera için bir bilet istiyorum. Evet, beklerim.
I'd like to book a ticket for Phantom Of The Opera, please.
Bazıları, sadece gece gelen bir hayalet olduğunu söylüyorlar.
Some say there's a phantom that only comes out at night.
K-20 ya da 20 Suratlı Canavar olarak bilinen hayalet hırsız zenginlerden paha biçilemez eşyaları çalarak toplumu etkisi altına almış durumda.
A phantom thief known as K-20 or The Fiend ( Kaijin ) With 20 Faces has gripped society by stealing priceless objects from the rich.
Düzgün görünsün.
And no phantom punches, All right?
Hayalet nerede?
Where's the phantom?
Lionel, hayalet geri döndü.
Lionel, the phantom's back.
Bak, hayaletin nasıl yok edileceğini biliyorum.
Now, look, I know how to destroy the phantom.