Phoebus traduction Anglais
102 traduction parallèle
Buradan, Phoebus.
That way, Phoebus.
Durdur onu, Phoebus.
Stop him, Phoebus. Take her.
- Gelir, adı Phoebus ise kesin gelir.
- He will, sure as his name is Phoebus.
Daha da özel, sevgili Yüzbaşı Phoebus.
Most special, my dear Captain Phoebus.
Önceleri yaşamaktan nefret ederdim şimdiyse Phoebus'un ışığını selamlıyorum.
When before my days I hated now I welcome Phoebus light.
Phoebus, Krallar Kralı...
Phoebus, king of day....
Phoebus, Güneş Tanrısı.
Phoebus, the sun god.
Phoebus şimdi anlıyorum Ay tanrıçalarının gece neden ruha dua ettiklerini.
Phoebus now I see why Luna guards the night for the soul to pray.
Phoebus ışığını nasıl selamladığımı Phoebus, Krallar Kralı.
How I welcome Phoebus light Phoebus, king of day.
Cinayet, cinayet! Yüzbaşı Phoebus öldürülmüş.
Murder, murder!
Yüzbaşı Phoebus öldürülmüş.
Captain Phoebus has been killed. Captain Phoebus has been killed.
Yüzbaşı Phoebus için.
For what? About Captain Phoebus.
Yüzbaşı Phoebus'un öldürüldüğü hançer bu mu?
Is it the dagger that killed Captain Phoebus?
- Phoebus.
- Phoebus.
Phoebus!
Phoebus!
Phoebus. "Güneş" demek.
That means "the Sun".
Yüzbaşı'yı bıçakladın mı?
Did you stab Captain Phoebus?
Phoebus'u bıçaklayan sizsiniz. Evet!
The dark man who stabbed Phoebus was you.
Oturun, Phoebus. Yaralısınız.
Sit down, Phoebus, you're wounded.
Phoebus, sizden saklayacak değilim.
Phoebus, I have nothing to hide.
Senin kalbin, Phoebus'un göğsünde çarpsaydı dünya, çok güzel olurdu.
If Phoebus had your heart, the world would be beautiful.
Neden durdun Phoebus?
- Why do you stop, Phoebus?
BU Phοebus Apollο.
He is Phoebus Apollo.
Kraliyet okçularından Yüzbaşı Phoebus de Châteaupers, hizmetindeyim.
Captain Phoebus de Chateaupers of the Royal Archers at your service.
Phoebus.
Phoebus.
- Phoebus, güneş tanrısıydı.
Phoebus was a god of the sun.
Parisli Phoebus'tan ne kadar farklı.
How very different from the Phoebus of Paris.
O... Benim Esmeralda'm güneşe âşık.
Phoebus, the sun god.
O hâlde belki de Kraliyet Okçuları'ndan bir yüzbaşı.
You mean Phoebus?
- Yani Phoebus.
Yes. Upstairs.
Ay ışığı... saçlarında... gözlerinde... dudaklarında.
your eyes, your lips. Phoebus, you are wonderful.
Ah, benim tatlı aşkım. Senin gibi biriyle tanışmayı düşlüyordum.
Oh, Phoebus, the sun.
Ah, Phoebus... güneş.
I love your name. I want to know everything about you.
- Neler oluyor? - Sesler yukarıdan geliyor.
She killed Captain Phoebus.
Yüzbaşı Phoebus'u öldürmüş.
I am bewitched!
Defol. Defol!
Captain Phoebus took the room and paid me a crown.
Yüzbaşı Phoebus odayı tuttu ve bana birkaç kuruş verdi.
The girl arrived. The gypsy. But I didn't know then she was a witch!
Asın onu! Asın onu!
Phoebus?
Phoebus? Demek doğruymuş!
So it's true!
- Yüzbaşı Phoebus yaşıyor.
Captain Phoebus is alive.
Downy pencereyi kapat! Gözlerin kraliyetin altınından başka bir şey görmesin!
Downy windows, close, and golden Phoebus never be beheld of eyes again so royal!
Phoebus ışıklarını saçtığında hasat zamanı gelecek,... oraklarla kuşanıp,
When Phoebus'soft rays The harvest will array, Armed with sickles,
Sarışın Phoebus... Bu da değil.
"Blond Phoebus..." No!
30 kez dolandı Phoebus'un atları Tellus'un yuvarlağını Neptune'un sularını ödünç aldıkları ışıklarıyla 30 kez, 12 ay 12 ay, 30 kez aydınlattı gecelerimizi aşk tanrısı bağlayalı yüreklerimizi, ellerimiz birleşeli o kutsal törende.
Full 30 times hath Phoebus'cart gone round Neptune's salt wash and Tellus'orbed ground and 30 dozen moons with borrowed sheens about the world have times 12 thirties been since love our hearts and Hymen did our hands unite commutual in most sacred bands.
Phoebus kim?
Who is Phoebus?
Phoebus adında bir adama aşık oldum ben.
I love a man named Phoebus.
Phoebus mu?
Phoebus?
Phoebus, Çingene kız değil mi bu?
Phoebus, isn't that the Gypsy girl?
" Kulak ver, kulak ver. Tarlakuşu cennetin kapısında cik cik ötüyor.
"Hark, hark, the lark at heaven's gate sings, and Phoebus'gins to -"
Phoebus, güneş tanrısı.
He has bedazzled her.
Phoebus... harikasın.
Oh, sweet love.