Pickles traduction Anglais
1,038 traduction parallèle
Sen de turşunu ve sandviçlerini kendine sakla.
Will you keep your pickles and your sandwiches to yourself?
Shizu, turşu getiren olmadı mı?
Shizu, didn't someone bring us some pickles? .
Eve dönmeni bekliyordum, Usta Ichi... biraz sakeyle turşu var.
I was waiting foryou to get home, Master Ichi- - to have some sake with the pickles.
Bu hafta içinde bir gece, programdan sonra... salamura et, patates salatası ve turşuyla mükellef bir yemek.
Some night this week, after the show, corned beef and potato salad, dill pickles, the whole bit.
Adı Pickles.
His name is Pickles.
Pickles.
Pickles
Beş dakika, Bay Pickles. Beş dakika.
Five minutes, Mr Pickles Five minutes
Uyuyor musunuz, bay Pickles?
Sleeping, Mr Pickles?
Sirk sahibinin yaptığı açıklama, Josiah Pickles ile kız arasında bir ilişki olduğunu netleştiriyor.
e statemet o t e c cus poopo eto ma kes poeect y c ea the relationship between the girl and Josiah Pickles.
Pickles hakkında bana bilgi veren kişi oydu.
She's the one that gave me the information on Pickles.
Pickels'a ait. Josiah Pickles, namıdiğer kalpazan. Sirke gelen seyirciler tarafından hokkabaz olarak bilinir.
t oe ogs to ck es, os a ck es, oy pooess o a cou tee te, known to most of the circus audience as a sleight-of-hand artist.
Savaştan hemen sonra Pickles'la karşılaştım.
I ran into Pickles just after the war.
Pickles, Josiah Pickles, Diane'i boğuyor.
Pickles, Josiah Pickles, strangles Diane.
Pickles öylesine tehlikeli biri ki beni de öldürmek istiyor. O yüzden buraya geri dönüyor ve benim silahımla vuruluyor.
Pickles is so dangerous, he wants to kill me too, so comes back and gets shot with my gun.
Bu arada Pickles'ı öldüren kimse ganimetle birlikte sıvışıyordur.
M eaw e, woevve k ed ck es s ma k g o w t t e oot
Doğru film yapıp adını "Alphonse'un aşkları" koyacağım. Haydi Julie...
Good title. "The Pickles of Love."
Biraz turşu da getir.
Aw, it's all right. Bring some pickles, too.
Saat 11 gibi turşu ve bir yumurta...
And around 1 1 some pickles, and an egg...
Sana sosisli sandviç, lahana turşusu ve kornişon alırım.
I'LL BUY YOU A HOTDOG, SAUERKRAUT, PICKLES.
Kornişon seversin, değil mi?
YOU LIKE PICKLES?
4-5 gün sonra çok lezzetli biberli ve sarımsaklı salatamı zevkle yiyeceksin.
In about four or five days you'll get to enjoy some very tasty cayenne and garlic pickles.
Bir sürü salatalık yetiştirirdik.
We always had lots of pickles.
Pastırmalı sandviç. Mayonez ve turşulu.
I'd like a BLT with the mayo and some pickles.
Biraz da turşu, afiyet olsun!
And some pickles for a fine appetite!
- Biraz da turşu vardı.
- There's some pickles.
- Tam klasik usül turşu yaptım!
- I made real old-fashioned pickles!
- Turşu almaya gitmiştim.
- Getting the pickles.
Normalde hamile hanimlarin canlari dondurma ve tursu çeker.
Pregnant ladies are supposed to crave ice cream and pickles.
- Tortilla ile turşu sever misin, Ray?
Do you like pickles with tortillas, Ray?
Bitsy Glass, Joe Pickles.
Bitsy Glass, Joe Pickles.
Biraz da salamura buldum.
Found some pickles, too.
Bir piramidin üstünde sabahlıkla ayakta durduğun ve bin çıplak kadının çığlıklarla sana turşu attıkları bir rüya mı?
Was it a dream where you're standing in a robe on a pyramid with 1000 naked women screaming and throwing pickles at you?
Yıllardır yediğim en güzel salatalık turşusu.
Yes. Haven't had such good pickles in years.
Size salatalık turşusu da yaparım.
I'll keep pickles ready for you.
Ve bahse girerim sen hala krem peynire turşu banmayı çok seviyorsun değil mi?
And I'II just bet that you still like pickles dipped in cream cheese, don't you?
Ondan turşu yapıyorlar.
They make pickles out of'em.
İki bütün biftek, özel sos, salatalık peynir, turşu, soğan i susamlı çörekon
Two all-beef patties, special sauce, lettuce, cheese, pickles, onions on a sesame-seed bun...
Biraz da turşu.
And some extra pickles.
Kıtır kıtır ekşi turşular.
Crunchy sour pickles. - Moe!
- Turşu!
- Pickles?
Ekmek... domuz eti... turşu...
Bread... bacon... pickles...
Turşu.
Pickles.
Patates kızartması, hamburger, soğan ve turşu istiyorum!
I want a burger, hold the French fries, the onions, and the pickles!
İkimiz de et börekler, sos, marul, peynir, turşu ve soğan kullanıyoruz.
We both got two all - beef patties, sauce, lettuce, cheese, pickles and onions.
Yumurtalarımız, sucuk, janbon, dereotu turşumuz hazır.
We got eggs, sausage, bacon, dill pickles.
- Turşularını ve şaraplarını istiyorum.
- I want their pickles and wines.
- Turşular ve şaraplar mı?
- Pickles and wines?
Ben de seni seviyorum, Pickels.
I love you too, Pickles.
Turşuya aşermek yok.
No craving for pickles.
Turşuları Misha yapıyor.
I never knew that you liked dill pickles.
Japonya'nın en iyisi.
The best pickles in Japan.