Piskopos traduction Anglais
1,142 traduction parallèle
Piskopos bekliyor.
The Bishop is waiting.
Yaptığım şeyle, şehini aldığım piskopos arasında ne gibi bir alaka var sanki?
As if it mattered what I do with a Bishop whose city I've just taken.
Lordum, piskopos bekliyor.
My Lord, the Bishop.
Papaz yamağısın. Papazlık rütbesi alabilirsin. Ve sonraki gün de piskopos olarak takdir edilebilirsin.
You're a deacon, you can be ordained priest and consecrated Archbishop the next day.
Bir piskopos olarak görevimi yerine getireceğim.
I'm only performing my function as Bishop.
Aziz kardeşimize dua edelim, Her şeye kadir olan ve... kilisesinin selametini sağlayan tanrının... iyilikleri ve ihsanı, bu piskopos seçiminin üzerine olsun. Varlığının bereketi adına...
Let us pray beloved Brother, let the goodness of Almighty God providing for the well-being of his church, may bestow upon this Bishop elect, the abundance of his grace through Christ our Lord,
Ekselansları, piskopos Folliot biraz önce Londra'dan geldi.
Your Grace, Bishop Folliot has just arrived from London.
Piskopos.
Bishop.
Günah çıkarmak istiyorum piskopos.
Bishop, I wish to confess.
Tedirgin olma piskopos.
Don't be nervous, Bishop.
Sana Becket için oy kullanmanı emretmiştim, Canterbury piskopos seçiminde...
I ordered you to vote for Becket in the election at Canterbury.
Sanırım sen konuşulabilecek bir adamsın, piskopos.
I think you are a man one can talk to, Bishop.
Evet piskopos, aniden ve tamamen öldü. Bir çeşit kalp krizi diyelim.
Yes, Bishop ; it died quite suddenly, a sort of heart failure.
Yapma piskopos.
Oh, come, Bishop.
Herkes, insanlar hakkında yanılabilir piskopos.
One can be wrong about people, Bishop,
Piskopos, bu olay Papa'nın kulağına giderse eğer... Tüm krallığı, papanın yasaklarıyla men edilmiş bulabiliriz.
If he gains the Pope's ear, Bishop, we may find the entire kingdom under Papal interdict.
Şu andan itibaren, piskopos... bu, topyekün bir savaş...
From now on, Bishop, it is total war.
Ama yedi piskopos da oradaymış. Ve herhangi bir kan dökülmesine mani olmak için askerlerini görevlendirmiş, Ayrıca...
But there were seven bishops there charging his soldiers not to cause bloodshed and give the light of the safe conduct you gave Becket.
Piskopos geldi.
The bishop is here.
Piskopos ve profesör ha?
The bishop and the professor?
Bir rahibin oğlu ve iki piskopos torunu.
The son of a clergyman and the grandson of two bishops.
Bunu bilmeyenlerin sayısını öğrenseniz şaşardınız. Piskopos.
You'd be surprised to know the amount of people that don't, Bishop.
Ama ben korkardım çünkü piskopos onun şeytanla anlaştığını söylemişti.
I was a little scared, too. The bishop said he was one of the devil's disciples.
Bir piskopos kadar şişman!
He's as fat as a bishop!
Benim büyük amcam, Mathias Zapoli, Budapest'tede piskopos, selden korktu ve bir tahta sandal yaptı.
My great-uncle, Mathias Zapoli, Bishop of Budapest, so feared a flood that he had an ark built!
Piskopos, artık buradaki ayinlere katılmıyor.
Do you know why the Bishop doesn't come here anymore?
Bir piskopos şunu demişti :
A patriarch named Job said...
- Efendim, piskopos şapelde beklemekteler.
My lord, the bishop's waiting in the chapel.
Ve bir oğulları öldüğünde, üç piskopos kestiler.
One dead son of theirs meant three dead bishops.
- Piskopos!
- Bishop!
Piskopos, Peder Pasco'nun yeni görev yerine derhal gitmesini uygun görmüş.
The bishop thought it most efficient that Father Pasco go to his new post immediately.
Krala hizmet etmeyen her piskopos veya rahip, onun yolundan gider.
Any bishop or priest who does not first serve the King will follow him.
- Efendim... - Piskopos, sessiz olun!
- My Lord Bishop, keep silent!
Piskopos sizi cemaate almamı ve kalacak bir yer bulmamı söyledi.
The bishop told me to let you come into the parish and find a place for you to live.
Piskopos sizi desteklememi söyledi.
I've been ordered by the bishop to countenance.
Piskopos Finley'i aradım ve Pazartesi sabah 11 : 00'de onu göreceğiz.
I've called Bishop Finley... and we're seeing him at 11 : 00 on Monday morning.
Rahibe Barbara, Piskopos Finley cüppelerimizi giymemizi söyledi. Yoksa...
Sister Barbara, Bishop Finley told us to wear our habits or else.
Parlamento Üyesi ise programdan önce 7 içki piskopos ise toplam 3 içki hakkı var.
- unless he is an MP, in which case he can have seven drinks before the show, or a bishop only three drinks in toto.
Buradan üç sokak ötede, Piskopos'un malikanesi var.
Three streets from here is the bishop's old house.
Piskopos taşındıktan sonra, rahipler duvar inşa etti, orayı kapadı.
After the bishop moved, it was walled up.
Piskopos baban gerçekten bir beyefendiydi.
Your father bishop was a gentleman.
Babası piskopos değil miydi?
Her father was not the bishop?
- Piskopos Filippo!
- Bishop Filippo!
Piskopos Filippo, yardımınıza ihtiyâcım var.
Bishop Filippo, I need your help.
Piskopos, normalde işleme konulan evrağın aslâ geri çevrilmediğini söyledi.
the Bishop said that the business hours, at the moment it is in, may not be interrupted.
Piskopos "Yakında" dedi ve "Acele etme!" diye de ekledi.
the Bishop told me : "Soon". And he added : - "did not hurry".
Unutmayın, sadece sekiz çekilişte istediğiniz bir bölgede piskopos olabilirsiniz.
And remember, with only eight scoring draws You can win a bishopric in a see of your own choice.
23 yaşındaki bu piskoposun memleketi de, uygun biçimde Piskopos Stortford.
This 23-year-old bishop hails, appropriately enough
"Bu ülkede ne vali, ne piskopos ne de başka bir otorite Tanrı'yı memnun edebilir Tanrımız bu ülkedeki geleneklerde kötülük yapılarak yatıştırılmıştır."
"In this country no Governor, no Bishop or other authority could please God, Our Lord for evil is much impregnated in the customs."
En sonunda yaşlı hizmetçi Magda'dan yardım istemişler, - - Magda, piskoposun yattığı odaya girmiş ve geceyi orada geçirmiş - - Ve sabah olup diğerleri odaya girdiğinde, piskopos gömülmeye hazırmış.
Eventually they asked the old maid Magda for help, she went into the room where he was lying and stayed there through the night, and in them morning when the rest came in, he was fit for burial like normal people.
KUZEY BÖLGESİ PİSKOPOS SARAH... her erkeği dize getirmeye yeter.
Sarah, today's diocesan lovely Is enough to make any chap go down on his knees.