Politbüro traduction Anglais
20 traduction parallèle
Sovyetler Genel Sekreteri ve Politbüro'nun diğer üyeleri Moskova'da ringin yukarısında yerlerini alıyorlar.
The general secretary of the Soviet and other members of the Politburo have now made their way to their seats high above the ring here in Moscow.
Sadece yenilmez bir rakibe karşı değil, düşman bir kalabalığa karşı dövüşüyor, Rus başbakanı ve Politbüro üyeleri seyrediyor.
He's not only fighting an invincible opponent, he's also fighting a hostile crowd, and the Russian premier and most of the Politburo looking on.
Politbüro'da psikolojik kontrol var mıdır dersin?
You think the Politburo's got psychological screening?
Politbüro, Dünya dışındaki kolonilerin güvenliğinden sadece Gece Bekçileri personelinin sorumlu olduğunu ilan etti.
The Political Office has assigned responsibility... for off-world security to Nightwatch personnel exclusively.
Politbüro, Dünya dışındaki kolonilerin güvenliğinden sadece Gece Bekçileri pers- -
The Political Office has assigned responsibility for off-world security... to Nightwatch personnel ex -
Politbüro, Dünya dışınd- -... ve komuta zincirinin gereklerini yerine getirmek.
"The Political Office has assigned res" "respect the chain of command."
Gece Bekçileri'nin Babil 5'i devralması yönündeki emri Politbüro vermiştir.
The order for Nightwatch to take over Babylon 5 security... came from the Political Office.
Her ne kadar Başkan'a bağlı bir kurum olsa da Politbüro sivil bir kuruluştur ve komuta zincirinin dışındadır.
The Political Office, despite its connection to the president... is a civilian agency outside the direct chain of command.
Bir vali size doğrudan emir veremez. Politbüro da öyle.
A governor cannot give you a direct order... and neither can the Political Office.
Kameralar için özenle tertip edilen sahnede Politbüro, Doğu Alman yoldaşlarına iyi şanslar dileyerek uğurladı.
Carefully orchestrated for the cameras, the Politburo bid farewell and good fortune to their East German comrades.
Bu doğru politbüro... bir gün dedi ki..
It's true. What, the politburo... one day said...
Adamlara o yıldızları bir politbüro üyesinin yeğeniyle evlenerek takmadığını ispatlamak için.
To show the men he didn't win his bars by marrying a Politburo member's niece.
Zhukov Pashtun, Sabra ana gezegeninin senatörü. Askeri istihbarat, eski Sabra politbüro bakanı.
Zhukov pashtun, senator from the sabra homeworld, military intelligence, former secretary of the sabra politburo.
Politbüro'da müsteşardı.
Dolzhenko was an undersecretary in the Politburo.
Politbüro Amerikalıların ikincil hareketli tren platformumuzu yok edip bizi işgale karşı savunmasız, bırakacağından çok korkuyor.
hello, Eugene. Sasha. Starik has convinced Gorbachev
Politbüro'nun bu kararı onaylayacağından şüpheliyim sanki?
I trust the Politburo will support this decision?
Babası Politbüro'nun yüksek mevkilerinden birindedir.
His father is high ranking in the Politburo.
Politbüro sözcüsü yaklaşık bir saate kadar Berlin sınırının, açılmış olacağını duyurdu vizesi, tamamlanmayanlar ve hatta hiç bir şey doldurmamış olanlar için bile...
A few hours after the Politbuto announced the opening of the Berlin border, all residents rushed to break the wall and dispose of visas, as they no longer need them.
Ben ve Politbüro'daki müttefiklerim aksi ispatlanmadığı sürece, bunu doğru olarak kabul etmek zorundayız.
Myself and my allies in the Politburo must accept this is true, unless proven otherwise.
Ben geleceği göremem ancak Politbüro baştan aşağı bu korkunç savaşın arkasında.
I cannot tell the future. However, the entire Politburo is behind this terrible war.