Possessed traduction Anglais
2,271 traduction parallèle
Altın miğferin içindeki antik ruh ile Watchtower'ın yapabilecekleri arasında fark var.
A golden helmet possessed by ancient spirits And the Watchtower are two entirely different things.
Lisa'nın ele geçirildiğini mi iddia ediyorsun?
Are you suggesting that Lisa is... possessed?
İçine girilmiş biri gibiydi.
Like a man possessed.
Ama lütfen benim neden emlak işine girdiğimi söyler misin?
But could you please tell me What possessed me to branch out into the rental business?
Yatağımda bulduğum canlı kurbağalara bakarsak bir tane biyoloji öğrencisi öyleydi.
And at least one possessed bio major, Judging from the live frogs I found in my bed.
Bunu yapmana ne sebep oldu?
What possessed you to do that?
"sahip olduğumuz malların esiriyizdir."
A great many of us are possessed by our possessions. "
Hellboy'un aslında deli olmayıp ele geçirilmiş olma olasılığı var mı?
Is there any chance that Hellboy wasn't crazy but actually possessed?
Hayalet Zeref tarafından ele geçirilerek hafızası silindi.
He lost his mind after supposedly being possessed by the ghost of Zeref.
Kadim bir büyünün etkisi altındaydı ve ben ona büyüye nasıl hükmedeceğini öğrettim.
He was possessed by an ancient spell, and I taught him to control it.
Etkisi altında olduğu büyü yüzündendi.
Only because of the magic that possessed him.
Seni ne ele geçirip banyoya öyle girmeni sağladı?
What possessed you to come into the bathroom like that?
Ele geçirilmiş olmalıyım.
I must have been possessed.
300 yıllık bir İskoç hayalet içime girdi ve az daha seni öldürüyordum.
I was possessed by a 300-year-old Scottish banshee, I almost killed you.
Ele geçirildiğini onu öldürdüğümü ya da geri döndüğünü.
Being possessed, me killing her... Her coming back.
Konumsal kazanç diye ekonomik bir terim vardır. Bu terime göre, başkasında olmayan bir nesne sahibi tarafından değerlidir.
There's an economic concept known as a positional good in which an object is only valued by the possessor because it's not possessed by others.
Ele geçirildiğin zamanı hatırlıyor musun?
Remember that time you were possessed?
Kendinden emin olmalısın.
You need to be possessed.
Eğer yeterince kendinden emin olursan Öncekine on kat daha iyi bir dansçı olacaksın.
If you are possessed enough then you'll be a ten times better dancer than before.
Bu arada, bana kendinden emin olmakla ilgili vaaz veren sendin, değil mi?
By the way, you were the one preaching about being possessed, right?
Gerçekten büyük oynayıp, kendinden yeterince emin olmakla ilgili.
That to make it big you have to be possessed enough.
Kafayı yemekle ilgili kendimden son derece eminim.
I am possessed about being mad.
Kendine güvenmelisin.
You need to be possessed.
Kurban 50.000 $ değerinde bir şeye sahipmiş.
The victim claimed he possessed something worth $ 50,000. How much is the gnome worth?
Arkadaşınızın cadı Wanda Grubwort ruhu tarafından ele geçirildiğini düşünyorum.
Your friend has been possessed by the spirit of the witch Wanda Grubwort.
- Şeytan beni ele geçirdi.
I'm possessed by the devil.
Sahip oldukları güçten dolayı kendilerini her şeyin üstünde tutan insanlar.
A people who because of the powers they possessed, put themselves above all else.
Beni ele geçirdi ve neredeyse tüm öğrencileri öldürüyordum!
It possessed me and I nearly killed the whole school!
Ama adli botanikçi, katillerde az bir miktar, Shea'nın Salonu olduğunu doğruladı.
But a forensic botanist confirmed the killers possessed a small amount of Shea's Lounge.
Hayır, onun içine şeytan sokalı uzun zaman oldu.
No. I had him possessed ages ago.
tamam belki bunu söylediğimde, şayet söylediysem gölegeler beni ele geçirmiş olabilir.
All right, maybe I was possessed by the shadows When I told you that...
bu önce miydi yoksa şimdi mi?
Possessed?
Eğer aranıza girmeseydim karanlık ruh seni ele geçirecekti Kal-El.
And if you hadrt jumped between us... The dark spirit would have possessed you, Kal-El.
Lois kolyeyi buldu sonra eski bir Mısır tanrıçası onun bedenine girdi. Şimdi ise uçağı olmayan Amelia Earhart gibi gökyüzünde geziyor.
Lois finds a necklace, gets possessed by an Egyptian Goddess, and now is flying around like Amelia Earhart, minus the plane.
Lois Isis'in ruhu tarafından ele geçirilmişti.
Lois was possessed by the spirit of Isis.
Görünürde küçük kara kitabın sahibi Sebastian Renner'dı.
The little black book Sebastian Renner ostensibly possessed.
"Amaçlı, soğukkanlı ve girgin."
Purposeful, self-possessed and gregarious.
Hatırlıyorum çünkü kararlı, soğukkanlı ve yalancıyım.
I remember, I'm determined, self-possessed and mendacious.
Ne antik eğer medeniyetler sahipti ileri bilimsel bilgi kendi günümüz bilim adamları?
What if ancient civilizations possessed the advanced scientific knowledge of our own modern day scientists?
Acaba insanlar kim Nabta Playa 7,000 inşa yıllar önce sahip olması gelişmiş bir anlayış fizik ve astronomi?
Could the people who built Nabta Playa 7,000 years ago have possessed an advanced understanding of physics and astronomy?
Dogon insanları gerçekten bu astronomik bilgiye sahip olmuşlarsa, efsaneleri gerçek olaylara mı dayanıyordu?
NARRATOR : If the Dogon people really possessed this advanced astronomical knowledge, were their legends based on real events?
Size söylemesi için onu kim ikna etti bilmiyorum.
I don't know what possessed him to tell you.
Güç onu kim hak ederse onun mülkiyetindedir.
Power should only be possessed those that deserve it.
Neal, nasıl oldu da beni buna bulaştırdın bilmiyorum ama varım.
Neal, I don't know what possessed you to drag me into this... but I'm in.
Sen fazlasıyla sakinsin.
You're much more, uh, self-possessed. I like that.
Bu nereden çıktı?
What possessed you?
Oğlunu ele geçiren şeytanın, şimdi de kendi içinde olduğunu düşünüyor.
She believes the devil that possessed her son Is inside of her.
O, ele geçirildi.
She's, uh, possessed.
Daryl, Chet'in hayaleti tarafından ele geçirilmiş ve Jenny'i eski kız arkadaşı sanıyor.
Daryl must be possessed by Chet's ghost and think that Jenny is his old girlfriend.
Ruhumu şeytan ele geçirdi.
I'm possessed by the devil.
O yüzden şeytanın beni ele geçirdiğini düşünüyorum.
That's how I know I'm possessed.