Predatör traduction Anglais
1,444 traduction parallèle
Biliyorsun bi aralar çocuklarla ilişkiye girenleri yakalamaya çalışıyordum
You know, one time, I was doing a show called'To Catch A Predator.'
Aynı programdaki gibi
Just like'To Catch A Predator.'
Ve "Arkadaş Hattı" canavarı.
And Dateline predator.
Aklanmış "Arkadaş Hattı" canavarı.
Exonerated Dateline predator.
Bu da bir "Arkadaş Hattı" canavarıyla çıkıyor.
Oh, well this one's dating a Dateline predator.
Evet, vahşi hayvan yakalayacak gibi bir seksiliği var.
Yeah, in like a To Catch a Predator kind of way, it is pretty fucking sexy.
Tek yapmanız gereken bunu imzalamak. Onu cinsel sapık olarak teşhir edeceğiz.
All you have to do is sign it and we'll paint him as a predator.
Onu sapık gibi gösteriyorlar.
It makes him look like a predator.
Kızlarımız ve oğullarımızın okula giderken, okul bahçelerinde ya da sınıflarında kana susamış hayvanlar tarafından tacize uğramama haklarından.
The right for our sons and daughters to go to school without fear of molestation by a bloodthirsty predator in the playground or in the classroom.
Bu adam bir haydut bile olabilir.
The guy could be a predator, for all you know.
O programın bir kopyasını isteyeyim hemen.
I'll get a copy of that predator show right now.
Babanın o seks avcıları programında yakalandığını biliyorsun değil mi?
You knew that your dad was caught on that Predator tv show, right?
Seks avcısı şu an oraya gidiyor.
H, the predator's on his way there now.
Ben dünyanin en tehlikeli yirticisiyim.
I'm the world's most dangerous predator.
Şuradaki hayvan kılıklı herifi görüyor musun?
You see that Predator-looking motherfucker over there?
Bir avcı.
A predator.
Ayrıca bakteriler 50 kat daha hızlı çoğalıyor ve uzay aracına giren her virüs radyasyon yüzünden daha önce hiç görülmemiş bir biçimde mutasyona uğruyor.
Additionally, bacteria can grow up to fifty times faster... and any virus brought onboard... could mutate into a never-before-seen predator... thanks to the ever-present radiation.
Kraliçe arıyı tükürünce kraliçe arı, erkek arılara saldırı sinyali gönderdi.
Aah! When he spat the queen, she signaled her drones to attack any perceived predator.
Avcı olarak değil de bir yuva olarak algılandı.
She was not perceived as a predator, but a nest.
Yırtıcı hayvanları kaçırmamalıyım.
Can't... can't miss to catch a predator.
Belki yasak hayvan avlayabilirsin.
You might be on to catch a predator.
Çok tehlikeli bir cinsel sapık olduğu besbelli.
It screams of high-order sexual predator.
Bir Sapığın Gözleri kitabınızda deriye ait parçaların biriktirilmesi kesin bir işarettir yazmıştınız.
In Eyes of a Predator, you wrote that collection of integumentary items is a definitive precursor.
Buraya uçup gelmesi ve kese sıçanlarının doğal yırtıcısını dağıtması için gereken zaman bu.
It's the amount of time it takes to fly in and deploy the pouch rat's natural predator.
Belki de gürültü bu yırtıcı hayvanı uzak tutar..
Maybe the noise will keep the predator away.
Artı olarak hem avcı hem de küçük anormalde olduğu gerçeği de var.
Plus the fact that it's present in both the predator and the smaller abnormal. The Nubbins.
Yani Eric'i ve ekibini öldürmekten sorumlu olan belli ki avcıydı.
So obviously it was the predator who was responsible for killing Eric's crew.
Avcımız hakkında bir şey bulabildin mi?
You find anything out about our predator? I'm still running the DNA.
Avcıdan ne haber peki?
What about the predator?
Peki, Eric'in getirdiği avcıdan ne haber?
Something must control their number. What about the predator Eric brought back?
Avcımızı izledikçe pofudukları doğal habitatlarında kontrol altında tutanın o olduğunu daha çok düşünmeye başlıyorum.
The more I watch our predator, the more I begin to think that it is what controls the Nubbins in their native habitat.
Bizim de tek yaptığımız zaten var olan av ve avcı ilişkisini taklit etmek. Tabi.
All we'd be doing is replicating the predator-prey dynamic already exists.
Avcı salınıyor...
Releasing the predator...
Birinci Takım, avcı hizmet beşten, pofudukları sürerek, konut koridorlarına doğru geliyor.
Team One, predator moving from Utility Five, herding Nubbins toward residential corridor.
Avcı üç, Pofuduklar sıfır.
Predator 3, Nubbins 0.
Durun bir saniye.
Wait a second. Predator's stopped.
Görünüşe göre avcımız av olmuş.
Looks like our predator just became prey.
Yani, hatalıymışız, avcının yağmur ormanlarında pofudukları kontrol altında tutmasıyla ilgili. Tam olarak değil.
So we were wrong about our predator keeping the Nubbins in check in the rainforest?
Yani, bazen avcı av olabilir.
Not necessarily. I mean, sometimes predator becomes prey.
- Eğer avcının boyutundaki ve gücündeki bir yaratığı paramparça edebiliyorlarsa, bize hiç şans tanımayacaklarından eminim.
- Or a hundred times? - If they can rip a creature the size and strength of the predator to shreds, I've no doubt they'd give us no quarter.
Belki yeni bir çeşit türdür, burayı beslenme alanı olarak isteyen bir avcı.
Maybe it's a new type of species, a predator that's claimed this as its feeding ground.
Biliyorsun bunlar diş izi değil. Bu da avcı teorimizi saf dışı bırakır.
You know, these aren't teeth-Marks, which rules out our predator theory.
Başka bir yırtıcı var.
There's another predator.
Özetlemek gerekirse, ölümcül, deri döken, suda yaşayan, Charlotte Church hayranı... bir yırtıcı arıyoruz.
So to sum up, we're looking for a deadly, skin-shedding aquatic predator with a line in Charlotte Church impressions.
Eğer yırtıcı hayvan hızlıysa, bir tane yakalaması mümkündür. Ama bu durumda bile armadillo kertenkelesi kolay lokma olmayacaktır.
If a predator is quick it is possible to grab one but even then an armadillo lizard is not going to be an easy meal.
Geleceğin yırtıcılarının nasıl kontrol altına alınacağını çözdü.
He worked out how to control the future predator.
Yırtıcı.
Predator.
Yırtıcının kafatasına cerrahi işlemle iliştiriliyor.
It was surgically implanted in the skull of the predator.
Leek'in diğer yırtıcıya gönderdiği sinyali takibe aldım.
I put a trace on the signal Leek was transmitting to the future predator.
Besin zincirinin en üstündeki her yırtıcı için değerli bir protein kaynağıdırlar.
They are a valuable source of protein for every predator at the top of the food chain.
Bu onları, Vahşi Kıyı'ya, hatta daha bile kuzeydeki KwaZulu Natal'ın plajlarına, başka bir avcının onları beklediği yere getirir.
This can bring them as far as the Wild Coast, and perhaps even further north to the beaches of KwaZulu Natal, where another predator awaits them.