Protesto ediyorum traduction Anglais
120 traduction parallèle
İşimden uzaklaştırılmamı protesto ediyorum!
I protest against being dragged away from my work!
- Mahkemenin bu yanlı tutumunu protesto ediyorum.
- I protest this court's partiality.
Protesto ediyorum.
I protest.
Nasıl onların sözlerini benimkine karşı koyabilirsiniz, protesto ediyorum.!
How can you take their word against mine! I protest!
Protesto ediyorum!
I protest!
- Sayın Yargıç, protesto ediyorum.
- Your Honour, I protest.
- protesto ediyorum.
- I wish to protest that order.
Koğuş Şefi olarak bu cesetlerin çamurda bırakılmış olmalarını protesto ediyorum.
As Compound Chief, I protest at the way these bodies are left lying in the mud.
General, gelecekteki tövbekârlar adına bu misyonerliğin kapatılmasını protesto ediyorum.
On behalf of former sinners of the future, I protest the closing of this mission.
Bay Miller, bu adama insanlık dışı davranışınızı protesto ediyorum.
Mr. Miller, I protest your inhuman treatment of this man.
Ne için? - Baba, böyle alçakça iftiraları protesto ediyorum.
- Father, I resent these insinuations.
Bunu protesto ediyorum!
I must protest!
Sorgulanmam neticesinde vermiş olduğum cevapların bu yalan suçlamalarla örtüştürülmelerini protesto ediyorum.
I protest against these false accusations, contrary to the interrogation and to my answers.
Bu zalim ve insanlık dışı eylemi protesto ediyorum.
I protest this cruel and inhumane activity.
Resmi olarak protesto ediyorum...
I formally protest...
Bunu protesto ediyorum.
I must protest against this.
Bunu protesto ediyorum.
I must protest.
- Bunu şiddetle protesto ediyorum.
- I must vigorously protest!
Geçici hükümetin başkanı General De Gaulle'in temsilcisi olarak protesto ediyorum!
As a representative of General De Gaulle's provisional government,
Tüm ülkeyi protesto ediyorum!
I protest this entire country!
- Sayın Hakim, protesto ediyorum.
- I protest, Your Honour.
Mürettebatımdan birinin öldürülmesini protesto ediyorum.
First, I must protest the killing of one of my crewmen.
- Gerçekten. Durumu protesto ediyorum.
Really, Captain Kirk, I must protest this treatment!
Sayın yetkili, az önce yayımladığınız kadın elbisesi giyen oduncu konulu şarkıyı şiddetle protesto ediyorum.
"Dear sir, I wish to complain in the strongest possible terms, " about the song which you have just broadcast, " about the lumberjack who wears women's clothes.
Bu mektupla o skeci protesto ediyorum.
I feel I really must write and protest about that sk etch.
Üretken bir mektup yazarı olarak, önceki mektubu protesto ediyorum.
As a prolific letter-writer, I feel I must protest about the previous letter.
Protesto ediyorum!
I'm protesting!
Şiddetle protesto ediyorum!
I'm protesting vehemently!
Bu kasabanın belediye başkanı olarak, bu durumu protesto ediyorum.
And as mayor of this town, I'm protesting your action.
Kumandan, şiddetle protesto ediyorum!
Commander, I violently protest!
Sayın Bayım. En sert biçimde protesto ediyorum.
Dear Sir, I wish to protest in the strongest possible terms.
Maçı protesto ediyorum!
Protest that play!
Ben de çöp kokusunu ve çalışmayan sifonları protesto ediyorum!
I protest against stinking garbage and jiggling toilets!
- Protesto ediyorum.
- I protest! - Protest? Protest what?
-... ölümümle protesto ediyorum.
-... by my death.
Protesto ediyorum.
I'm protesting.
Sovyetler Birliği adına protesto ediyorum.
In the name of the Soviet Union, I protest.
Özel konuşmalarımızın dinlenmesini resmen protesto ediyorum!
I am officially protesting against listening to private conversations!
Bilim adına protesto ediyorum!
In the name of science I protest!
Protesto ediyorum!
This is inhumane! I protest!
Bu oyunu protesto ediyorum.
I protest!
Bu Klingon'u protesto ediyorum.
I will protest this, Klingon.
- Bunu protesto ediyorum.
Commander, I must protest.
Protesto ediyorum, efendim.
I protest, sir.
Ve seni ortada olmaktan dolayı protesto ediyorum.
I protest you being in the middle.
Bu durumu protesto ediyorum.
OK, I'm doing this under protest.
Yıldız Filosu'nun bu istasyonu hükümetime devretmeyişini protesto ediyorum.
I must officially protest Starfleet's refusal to turn over this station to my government.
Bunu protesto ediyorum.
I'm doing this under protest.
Protesto ediyorum.
Well, I for one protest.
Düğün davetine geliyorum ama protesto ediyorum. - Düğün daveti mi?
I just want you to know I'm attending this wedding reception under protest.
ve son olarak, kumanda subayımın kararını saygılarımla protesto, ediyorum, askeri işleri ile ailevi ilişkilerini karıştırdığı...
"And in conclusion, I respectfully protest " the decision of my commanding officer "to saddle his troop with his female relations..."