Prunes traduction Anglais
132 traduction parallèle
Yabanmersinini elma püresi gibi pişirdiğinizde, tadı erik gibi olur.
If you stew cranberries like applesauce, they tastes like prunes.
- Kelle kebabınız var mı?
- Have you got any stewed prunes?
- Yarım kilo da erik.
- And a pound of prunes.
- Hergün kahvaltıda kuru erik! Önemli değil!
- Prunes every day for breakfast I don't mind.
- Confiture des prunes ile dolduralım.
- Let's fill it with confiture des prunes.
- 1930'larda biz de böyle konuşurduk.
I think he's full of prunes. Well, that's the way we used to talk in the 1930s, Noah.
Bize kahve, biraz şeker, kuru erik ve diş fırçası falan getirdiler. Birkaç tane de pin pon topu.
They brought us coffee, a little sugar, prunes and toothbrushes, and, of all things, some ping-pong balls.
Erik kompostosu getirdim.
I thought you might like some nice stewed prunes.
- Ben erik severim.
- I like prunes.
Ayvalarla duvarların ardındasınız. Sizin için hazırım.
With your damsons and your prunes, hiding behind the wall bars with your quinces.
Bunlar kuru erikli.
These are prunes.
" Bir ağaç güzeldir, eğer sahibi budarsa...
" A tree is beautiful if its owner prunes it,
Dana Andrews budalalar dedi
Dana Andrews said prunes
- Erik, kepek ezmesi, her şeyi denedik.
- Prunes, bran flakes, nothing works.
Yapmalıyım.
EVERY MORNING, AFTER I EAT MY PRUNES
Strawberry Prunes'ün bas gitaristi, o kadar!
Well, he's only the bass player for the Strawberry Prunes!
Eşim bunu senin için özel olarak yaptı.
My missus baked it up special for you. I hate prunes.
... kurutulmus üzüm ve erik. .
... dried raisins and dried prunes.
Bu karede çok fazla kuru erik var.
Too many old prunes in this picture!
- İkisini de kullanıyorum.
Use prunes. - I use both.
Kuru yemiş falan ye.
Try prunes, something natural.
merak etme Biraz kuru erik vereceğim.
Don't worry, I will get you some dried prunes.
Bayan, bir paket kuru erik lütfen.
Miss, can I buy a packet of dried prunes please?
Sevgilim, kuru erik aldım.
Dear, here come the dried prunes.
"Fakat bu oyuncak bebek bize bildiklerini nasıl anlatabilir ki?" öyle değil mi?
"Me them as it prunes this doll to tell us what he knows?"
Son olarak haşlanmış erik üç adet yeter mi, yoksa dört adet çok mu?
And when it comes to stewed prunes, are three enough or are four too many?
Tatlım, "Peg, kuru erikleri severim." demeni beklerdim.
Honey, you're supposed to say, "Peg, I love prunes."
- Kuru erik?
- Prunes?
Kuru erik.
Prunes.
Eriklerimi paylaşacağım ve sende sonra bana bu olayı anlatacaksın.
I'll share my prunes and then you can tell me all about this.
Baba, sen kuru erik istemiyor muydun?
Dad, didn't you say you needed prunes real bad?
Gretchen, kuru erik kokusu alıyorum. Erikli hindi dolması mı yaptın?
Gretchen, I smell those prunes!
Mide ilaçları, acılı fitiller, ağır ateşte pişmiş kuru erikler, önceden çiğnenmiş yemekler.
Get your Maalox, red-hot suppositories stewed prunes, already-chewed food.
Başka sorunların olursa, kuru üzüm olsun, kuru erik incir ya da başka bir kurutulmuş meyve olsun, kendine sakla ve benden uzak dur, anladın mı?
So if you got any other problems, whether it's raisins, prunes figs or any other dried fruit just keep it to yourself and stay out of my way, okay?
Bir çift sarhoş budala size doğru geliyor.
Couple of stewed prunes heading'your way.
Kuru erik bağırsaklarıma iyi geldi.
Those prunes did the trick.
Sanki sarhoş ediyor!
Like stewed prunes!
Meme uçlarına bak, kuru erik kadar büyük.
Look, her nipples are big as prunes.
Size taze meyve, yoğurt, keçiboynuzu ve erik karışımı bir kahvaltı içeceği yapacağım.
I'm fixing you a breakfast drink with fresh fruit, yoghurt, carob, pitted prunes.
Budandılar.
They're prunes.
Ne oldu büyükbaba ilaçlarını mı almadın?
What's the matter, gramps, not getting enough prunes?
- Aletim kuru erik gibi oldu.
- My balls just turned into prunes.
Siz de kuru erik var mı demek istedi.
She wants to know if you have any prunes.
Kuru erik mi?
Prunes?
Çileklerin, muzların, yüzen elmaların eriklerin ve batan şeftalilerin var.
Well, your strawberries, bananas and apples float, and your prunes and peaches sink.
Kocakarının bağırsakları için erik.
One bag of prunes for the old chute.
Şu haşlanmış erik kuruları!
Those stewed prunes!
Hey, oğlum, kuru erikleri unutma, tamam mı?
Hey, boy, don't forget my prunes, yeah?
- Erikten yapıldı.
- It's made from prunes.
Onlar ne, erik mi?
What are those, prunes?
Kurumuş erik?
Prunes?