English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Q ] / Quell

Quell traduction Anglais

158 traduction parallèle
Herifler fitil gibi olunca adamlarına yükleriz bu korkunç cinayeti.
What not put upon his spongy officers, who shall bear the guilt of our great quell?
Dinsizin hakkından imansız gelir diye boşuna söylememişler.
A case of using poise to quell poison
Ezin onu.
Quell it.
Artık onu durduramayız.
We can no longer quell him.
Bu aşna fişne işleriyle uğraşmak yerine... ülkeni huzura kavuşturman gerekiyor.
You have a land to quell before you can start all this hair pulling and jumping about.
Fakat kendi kafaları çatışma riski taşıdığında, savaşlar burjuvaziyi yuttuğunda, ve işçiler gibi, müttefikleri hatırlar ve fırtınayı bastırmayı dener.
But when your own head bears the risk of conflict, when wars devour bourgeoisie and workers alike, they will remember their allies and try to quell the storm.
" daha doğrusu, balıkçılarla ilgili olan bu dramın yazarıydı.
" cannot quite quell their longing for something higher.
- Depoya indi.
The mayor is said to be requesting the National Guard to quell this crime wave.
Ve bu küçük isyanı bastırma işini sana bırakıyorum, anladın mı?
And I leave you here to quell this little rebellion. Understood?
Müdür Wynn, bir çok dünya lideriyle görüştü dünyada egemen olan karşıt gurupları elimine etmek için çalışıyor.
Director Wynn has been meeting with several world leaders... in an attempt to quell the proliferation... of global conflicts. Has this produced results?
Araştırman, hükümetlerin istikrarını bozmada isyan bastırmada, siyasi huzursuzluk çıkarmada kullanılacak.
Your research will be used to destabilize governments, quell rebellions, political unrest.
Geri çekil son ver şuna! Yeter!
Quail, crush, conclude and quell!
Sivil halkın huzursuzluğunu bastırmak için... hükümetimizde önemli bir değişiklik yapmaya karar verdim.
To quell civil unrest I have decided to make an important change to our government.
Deliliği bastırmak için yeterli miktarı alamadım.
I didn't get enough to quell the madness.
Sinirini yatıştırsın diye ilaç lazım.
Opiates to quell his temper.
Ve Tanrı'nın gazabını nasıl dindireceksin?
And quell the wrath of God?
Bu güruhun nefretini ancak idam bastırabilir!
Only execution will quell the masses, anger
Quell.
Quell...
Göktaşlarının delileri yatıştırmasını beklerlermiş.
"These meteors were expected to'quell'the madmen."
Ama yine de gözyaşlarımı bastıramıyorum.
But there's these fears I can't quell
Beşinci Safha : Bir akıllı maymun ordusu olaya el koyacak ve robot isyanını bastıracak.
An army of highly intelligent apes... move in and quell the robot insurrection.
Hiçbir zaman suçluluk ve utanç duygularını önleyemeyeceksin onun suç ortağı olduğun sürece.
You'll never be able to quell the feelings of guilt and shame as long as you're his accomplice.
Basında acıyı şiddetlendirecek çok kirli gri büyülü bir şey takıyor.
He wears a filthy, spittle-soak ed rag around his head to quell the pain.
Allah'a minnet duyup dua etmek yerine bir an bile arzularını bastıramıyor musun?
You can't quell your desire for even a moment in order to give thanks and praise to Allah?
Ordu isyanın bastırılması ve birliğin korunması için oluşturuluyor.
This Army being raised to quell this, uh, rebellion and to preserve the Union.
İşçiler, gençler ve kadınlar Sierra de Guardarrama'daki isyanı bastırmak için güçlerini birleştiriyor.
everywhere, workers, youngsters and women join forces to quell the rebellion. In the sierra de guadarrama, carlists and republicans fight mercilessly.
Tamam. Evet.
But there's these fears I've can't quell
İnanaları biraz fazla teşvik etmişim galiba... Birbirlerini öldürmeye başladılar, ve ordu da onları durdurayım derken işleri daha da kötüleştiriyor.
All I did was incite the Believers of the order, and they began killing each other, while the military just made it worse by trying to quell the disorder.
Ayaklanmaları bastırmak, idamları izlemek...
Quell rebellions, oversee executions.
Romanya'da sivil savaşı bastırmak için NATO mücadelesi devam ediyor.
In Romania. The NATO occupation continues in an attempt to quell the escalating civil war.
Yanına yeteri kadar silah almasını söyle. Her hangi bir bokluğun üstesinden gelmek için.
Tell him to take enough firepower to quell any fuckups.
Bunun KANG'ın öfkesini bastırıp cinayetleri durduracağını mı sanıyorsunuz?
Do you think this will quell KANG's anger and stop the killing?
Bu yağmur, 20 gün süren sıcak hava dalgasını bastıracak ve Bureau Havası dediğimiz yağmur sezonu başlayacak,
The rain should quell the 20-day heat wave and open the rainy season, according to the Weather Bureau.
Zırhı boyunca işlenmiş sembol şüpheci zihinleri dahi etkilemek amacıyla tasarlanmış.
Emblazoned across the centre of his breastplate was a scene that was designed to quell any lingering doubts.
Gerak'a, uyuşmazlığı bastırmasını emrettiler.
They have already ordered Gerak to quell the dissension within our ranks.
Biz sadece isyanınızı başlamadan önce bastırmaya çalışıyorduk.
We were just trying to quell your rebellion before it started.
Dave'le birlikte, o küçük dairede geçiriğimiz bütün kış yıllardır geçirdiğim en depresif zamandı.
All that quell'inverno I passed along and Dave in that small apartment was the period pi? depressing of those years.
Bayanlar baylar, bu koordinasyonun neticesinde çatışmalarla terör eylemlerinin önüne geçebileceğimiz inancındayız. Bu sayede gelecek nesillere huzur dolu bir dünya bırakmış olacağız.
Ladies and gentlemen, we believe this will quell conflicts and terrorist attacks before they ever happen helping ensure peace for future generations.
acını bastırmana yardım eder.
It will help quell the pain.
... bu ayaklanma ve şiddetin bu derece yayılmasının ardındaki göstericiler Nelson Mandela'nın, koşulsuz olarak serbest bırakılması için çağrıda bulundu.
Police and units of the South African Defence Force have been deployed in Soweto to quell widespread violence and unrest sparked by demonstrators calling for the unconditional release of Nelson Mandela.
Ezmek.
Quell.
Hızlı davranmanın en iyisi olduğuna onları ikna ettim yatırımcılar arasındaki korkuyu bastırmak ve devamlıIık için herkes aynı fikirde oldu ki Geiss ailesinin elleri dümende kalmalı.
You see, I convinced them it was best to act quickly to quell any fears among investors, and everyone agreed that, for the sake of continuity, the Geiss family's steady hand should remain on the wheel.
İşyerindeki isyanı bastırmalıyım.
Got to quell a mutiny at work.
Kappel'in ordusu arkamızdan geliyor. ve bizde her türlü direnişle savaşmaya hazırız.
Kappel's army is moving in behind us and we are prepared to quell any resistance.
"Hazine, Highland Life'ın deklare edilmemiş büyük borçları olduğuna dair söylentilerin önünü almaya çalışıyor."
'The Treasury are attempting to quell rumours that Highland Life are sitting on huge undeclared debts.'
Angel'ın tutuklanması insanların acısını dindirmeyecektir.
And let the police do their job. Arresting angel does not quell my people's pain.
Salgını durdurmak için, sıkı yönetim ilan edildi.
In an attempt to quell the outbreak, martial law was implemented.
Sinirimi yatıştıramayacağım.
I will not manage to quell my anger.
Elimizden gelmesini umabileceğimiz en iyi şey ise onu mütemadî bir disiplinle bastırmaktır.
And the best that we can hope to do is to quell it through relentless discipline.
Bu anlaşılmaz diyalog ıstırabımı dindirmiyor
This incomprehensible dialogue does not quell my anguish
Paniği yatıştırmak için.
To quell the panic.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]