Quon traduction Anglais

Arrêtez ça avant qu'on ait fini de dîner.

Arrêtez ça avant quon ait fini de dîner.

- Ton quon mu, dai chak mı?

- Ton quon or dai chak?

Kalkmanıza yardım edeyim, Bay Quon.

Let me help you up, Mr. Quon.

Bana kalırsa, Bay Quon, yemekleriniz harika.

Personally, Mr. Quon, I think your food is great.

Gri Baykuş... gece gezen.

Wa-Sha-Quon-Asin... Grey Owl... he who walks by night.

Ben Wa-Sha-Quon-Asin, Gri Baykuş.

I am Wa-Sha-Quon-Asin, Grey Owl.

- Phil Quon için alkışlarınızı duyalım!

- Let's hear it for Phil Quon!

Phil Quon, senin için komik, diyor.

Phil Quon says you're a funny man.

Joe, Phil Quon'a kulak ver, evlat.

Joe, listen to Phil Quon, kid.

Bayan XiXi Ling Yoon Dung Quon Puck Washington.

So, Mrs. XiXi Ling Yoon Dung Quon Puck Washington.

Ağabeyim Quon buraya bayılmıştı.

My brother quon loved it here.

Okul evraklarında ağabeyinin adı Quon Wen olarak geçiyor.

The school paperwork lists her brother as quon wen.

Affedersin, Kate. Sen Quon'un kız arkadaşı mısın?

Excuse me, kate, are you quon's girlfriend?

Quon'un nerede olduğunu bilmiyorum.

I don't know where quon is.

Kardeşi Quon yapmıştı.

Her brother quon did it.

Bu Quon, Li'nin abisi.

That's quon- - li's older brother.

Quon Wen?

Quon wen?

Russell'la Quon hakkında konuşurum.

I'talk with russell about quon.

Yani, bir düşünsene. Eğer Quon masumsa neden gelip yardımımızı istemesin ki?

I mean, think about it- - if quon was innocent, why wouldn't he come in, ask for our help?

Sonra bu... Mei, benim, Quon.

Then this... mei, it's quon.

Ben Quon.

It's quon.

Hâlâ Quon'un işin içinde olduğunu düşünüyor musun?

You still think he's involved?

- Quon.

- Uh, quon.

Quon'u görmedim.

I haven't seen quon.

Polis, Li'nin ihmal edildiğini düşündüğünde Quon'un da başı belaya gireceği için onunla birlikte eve gönderilebileceğini mi düşündün?

Did you think quon might have to go with her, that if the police thought li was being neglected, that quon could get into some kind of trouble?

Eğer Li ihmal edildiyse, bunun için Quon'u suçlarlardı.

If li was being neglected, they would blame quon.

Çalıştığı salona gittim ve Sosyal Hizmetlerin Quon'u görmeye geldiğini söyledim.

I went to the salon where she works, and I told her that social services came to see quon.

Bunu Quon'a söyledin mi?

Did you tell this to quon?

Kate, Quon yapanın Mei olduğunu biliyor mu?

Kate, does quon know it was mei?

Quon, dinle.

Quon, just listen.

Quon, aileni düşün. Tamam mı?

Quon, think about your parents, all right?

İntikam istediğini biliyorum Quon. Ama bilmelisin ki bu yanlış bir şey.

I know you want revenge, quon, but you have to know this was wrong.

- Başlıyoruz, Bay. Quon.

- Here we go, Mr. Quon.

Eğer ölmenizi isteseydim dostum Quon Shan ruhunuz bile duymadan bunu yapmıştı.

If I wanted you dead then my dear friend Quon Shan would have done it before you knew.

Quon. Quon!

Quon?

- Quon Wen.

- Quon wen.