Radiator traduction Anglais
577 traduction parallèle
Şunun buzlarını ancak kalorifer kazanı eritir.
You'd need a radiator to thaw that one out!
Asta, bu şehirdeki en sıcak radyatör.
Asta, that's the hottest radiator in town.
Radyatöre biraz su koymamız gerekiyor.
Our radiator needs some H2O.
- Radyatör su mu koyuverdi?
- Radiator busted?
Radyatöre birşey olmuş. Çalışmıyor.
There's something wrong with the radiator.
- Radyatörü parçalanmış.
- Smashed radiator.
Radyatörde sorun var galiba.
Might be a cracked radiator.
Radyatörü kontrol et.
Check that radiator.
- Radyatörü de kontrol et
Check the radiator too.
Ve bütün yılanlar radyatöre doluşmuş.
And they all landed in the radiator.
Radyatörden çıkan teli görüyor musun?
See this wire sticking out of the radiator?
radyatörden gelen buhar ısısı.
Steam heat out of a radiator.
Radyatördeki su kaynar kaynamaz, kahvemiz hazır olacak.
And as soon as the water boils in the radiator, we'll have our coffee.
- Radyatöre su koymam gerek.
We need to put water in the radiator.
Savaş ilanı Bakanlıkta bir kaloriferin arkasında bulundu, değil mi efendim?
Wasn't the declaration found behind the radiator in the State Department?
Bunun buhar ısısı olduğunu söylüyorsun kendine ama biliyorsun ki kalorifer tüm gece boyu soğuktu.
You tell yourself it's the steam heat but you know the radiator has been cold all night.
Bir radyatör hortumu alıp boğazına sokarsak radyatör hortumu alıp boğazına sokalım.
Wait, if we take a radiator hose and shove it down take a radiator hose and shove it down his throat.
Geçen yıl bu yolda bir bayana rastladım, radyatörü su kaynatmış.
Last year I came across a lady from Turin here, who's radiator had boiled dry.
- Radyatörü su kaynatmıştı...
Her radiator had boiled dry.
- Üst radyatörde küçük bir sızıntı var.
Well, there's a little leak in the top radiator.
Otomobilin donmasını önlemek için radyatöre alkol koyarsın değil mi?
You put alcohol in the radiator of the automobile to keep it from freezing, don't you?
Onu radyatöre kelepçeleyin.
Cuff him to the radiator.
Bir desilitre yağ ve radyatör için su sıcak su elbette, çünkü motor -
One deciliter of oil and water for the radiator which is hot of course, because the motor is...
Tabii, kalorifer var.
Of course. There's a radiator.
Kalorifer odadaki en soğuk nesne.
The radiator's the coolest thing in the room.
9. Bölge'deki radyatörde çatlak var.
There's a burst radiator in Ward 9.
Aynı yaştayız, ama benim eski bir şömineden farkım yokken,... siz son teknoloji termosifonsunuz.
We're the same age. But I'm really an old fireplace while you're a very modern radiator.
- Radyatör iflas etti.
- My radiator's bust.
Déjeuner sur l'herbe takımıyla başladı radyatörden uzağa konmuşlar diye.
Yeah. it started with the dejeuner sur l'herbe lot. Evidently, they were moved away From above the radiator or something.
Görünüşe göre yeni bir radyatör hortumu taktırmanız gerekiyor.
Looks like you could use a new radiator hose.
- Radyatör hortumlarını da kontrol eder misiniz?
- Would you mind checking those radiator hoses? - I'll do that.
Radyatör hortumu!
The radiator hose!
Öyleyse biz de kaloriferin üzerinde düzüşürüz ya da şöminenin yanında.
Well, we'll fuck on the radiator or standing on the mantel.
Gurt Svensson İsveçli memeli tacizcisi ve yarı zamanlı radyatör.
gurt svensson The swedish mammal abuser and part-time radiator...
- Radyatörün su kaynatıyor.
Guy, your radiator's blowing over.
- Radyatör.
- Radiator.
Radyatörümü tamir etmenizi 3 kez söyledim... ama hiçbir şey yapılmadı!
And I asked you to fix my radiator three times, and nothing's been done!
O p * ç tam istediğim yerdeydi.
I had that bastard right where I wanted him, but I caught it in the radiator.
Radyatör gitmiş.
The radiator's had it.
Radyatörünüzde patates büyüklüğünde bir delik var.
There's a hole in your radiator the size of a potato.
Yeni bir radyatör almak için kasabaya gitmem lazım.
Got to make a trip into town to pick up a new radiator.
- Evet, benzin hortumu zaten.
- It stinks of gasoline. It's a radiator hose.
Radyatörüm!
My radiator!
Sinir bozucu kadın radyatörüme ateş etti!
Doggone meddling female, shootin up my radiator!
Radyatör çok zarar görmüş.
The radiator's damaged at the core.
Kırılmış radyatör.
Broken radiator.
Egzoz, radyatör ve lastik sıcaklıkları arabanın yakın zamanda çok yüksek bir hızla çalıştığını gösteriyor.
Exhaust, radiator, and tire temperatures indicate it's been recently driven at a high rate of speed.
Bu senin eserin mi yoksa radyatörün mü, Grunt?
Was that you or the radiator, Grunt?
Aptal radyatör bozuldu.
The stupid radiator broke.
Evet Barbara, radyatörün altına.
That's right, Barbara, under the radiator.
- Yeni bir radyatöre ihtiyacın var.
You need a new radiator.