Radish traduction Anglais

Ama... turplu kimchi yapmayı biliyorum.

Well, I can make Kakdoogi ( radish kimchi )

Sen de gelip sarı Kore turpu ye. Ne de olsa arkadaşsınız.

You should come along and eat Korean yellow radish next to her since you're friends.

Biraz daha turp getir.

Just go and get me some more pickled radish.

Hani turp büyüklüğünde bir şişeyle bir ordu yok edilecekti.

A flask the size of... a radish that could blow up a whole battalion.

Turp o kadar kırmızı ki

Radish so red

Derler ya ; salamura turbu dilimlediğimde hepsi ip gibi sıraya dizilmiş görünür.

As the saying goes, when I slice pickled radish, it comes out all strung together.

Yoksa salamura turpla kıskançlık arasında mantıken bir bağ yok, oldu mu?

There's no logical connection between pickled radish and jealousy, now is there?

Salamura turp ip gibi dizilir mi yoksa?

Pickled radish strung together?

- Bu durumda turp yiyeceğim.

- In this case I'll eat a radish.

- Bir turp.

- A radish.

- Turp'la ne iyi gider?

- What do you recommend for a radish?

Tek turp istedim.

I've asked for one radish.

Yeterince bira içip bayır turpu yememiş.

Hasn't been getting enough beer and horse radish.

turpa benzediğimi söylerdi.

I looked like a radish.

İşte biraz turp turşusu.

Shinsuke from Monzen-cho, huh? Here's some pickled radish.

İşte biraz turp turşusu.

Here's some pickled radish.

Ah, teşekkürler.

Ah, thanks. Here's some pickled radish.

Yavan, meydanda.

Poor, forked radish.

Biraz siyah turp eklesen iyi olurmuş.

This is... It needs some horse-radish to go with.

Kaçın kur'asıyım ben, haberiniz var mı? !

A radish may know no Greek, but I do.

Rendelenmiş turbu niye ister ki bu kadın?

Why does she want grated radish with fish anyway?

Biraz salamuralı turp al.

Have some pickled radish, too.

O koca turp, o meşhur öfkeli sol ayaklı.

That great radish, that steaming great left-footer.

Eğer Louise anne beni görseydi...

If Mama Louise saw me... in my radish house...

Evet.İki gün, 10 kavga, ve daha turp gününe gelmediler.

Yep. Two days, 10 fights, and they haven't even got to radish day yet.

Kahrolası turplarından yesin dursun.

He can eat his fucking radish.

Bu pantolon karnabahar ve turp diyeti yapmadan önce oluyordu.

These pants fit before my cauliflower and radish diet.

- Bakın! Turp rozetleri.

Radish rosettes.

Ne olmaya çalışıyorsun, turp mu?

What do you want to be, a radish?

Mmm gözlemeye bak.

Radish stuffed pancakes.

O zaman turp ye!

Okay. Have a radish!

Turpa benziyor.

Looks like a radish.

Bay Luthor'un sonu bir turp aklı kadar olabilir.

Mr. Luthor here could end up with the IQ of a radish.

Acı turp kökünü katarız yiyeceklere. - Harika fikir, Billy.

After we stick a piece of spicy radish root inside.

Bir adet acı kırmızı turp geliyor.

One red-hot radish coming up.

Dibinde yabani lahana, üzerinde yeşil sosun olduğu pirinçli çiğ balık yedim.

It's raw fish with rice and underneath there's a green paste which is made of horse-radish, I think.

Bu turp değil mi?

Isn't this a radish?

Eğer ben havuç dersem ve turp ise o zaman Karan ve Arjun için ne yapabilirim?

If I can call a carrot and a radish by their names... Then how can I do otherwise, for Karan and Arjun?

Patlıcan, havuç ve turp diyorsun.

You call a brinjal, a carrot and a carrot, a radish!

Pazardan turp almalıyım.

I've gotta get a radish from the store.

Biraz yaratıcı olmak isterseniz, iyi pişmiş yumurtayı alın, iki adet zeytin, ağzı için turp ve biraz havuç rendesi.

If you want to get creative, get a hard-boiled egg, a couple of pieces of olive, a little radish for the mouth, and a carrot curl.

O turp, Hulk Hogan şeklinde mi kesilmiş?

Hey, is that radish carved in the shape of Hulk Hogan?

Turpları nasıl yapıyorsun?

Hey, how do you make those radish roses?

- Ne kadar güzel turpmuş, değil mi?

- And what a pretty radish rose, huh?

Bak bu turpu görüyor musun?

Okay £ ¬ see this radish?

İşe gittiğin zaman yüzün kırmızı bir turp gibi olacak.

You're going to show up to work with a radish for a face.

Kırmızı olanı turp turşusu buzdolabına gidiyor.

The red one is radish kimchi, it goes in the fridge.

bana dometes turp havuç verdin!

- No! y ou gave me omaoes. radish. and carros no my money!

Pekala, kızlar... birisi biraz daha fazla turp yahnisi istiyor mu?

Well, girls, anyone want some more radish stew?

Renee Radish'i arıyorum.

I'm looking for Renee... Radish? Radick.

Eminim hindi gözünü korkutmuştur.

- That was for ancient wattle. I bet you're threatened by the turkey. - Oh, radish!