Raining traduction Anglais
2,673 traduction parallèle
Tanrım bardaktan boşanırcasına yağıyor.
Lord, it's raining cats and dogs out there.
Çok ateşliydi, yağmur yağıyordu.
And it was hot and raining.
Yağmur da daha az yağıyor.
And it's raining, no less!
- Yağmaya başladı.
It's raining.
Tüm olumsuzluklar üzerime yağarken benden olumlu olmamı nasıl bekliyorsun?
How do you expect me to be positive with all the negativity raining down on me all the time?
Tanrım, tam da yağacak zamanı buldu.
Oh, why is it raining?
Hatırlıyorum, bir Pazar günüydü. Yağmur yağıyordu.
And I remember it was a Sunday afternoon, it was raining.
Burada hiç yağmur yağmaz.
There's never raining.
Yağıyor.
It's raining.
Şef, yağmur yağıyor, çocuk ıslanacak.
Chief, it's raining. The child will get drenched.
- Yağmur yağıyor.
- It's raining.
İşte burada sizlere donutlar ve robotları film posterleri parodilerini yapan film yıldızları olarak tanıtmaya başlıyoruz. Buradaki "Esaretin Bedeli" örneği gibi. Kaslı bir robotun üstüne donutlar yağıyor.
That's where we began to introduce the doughnuts and the robots themselves as movie stars... by doing a series of movie posters spoofs... like this one from "The Shawshanks Redemption"... where we had the doughnuts raining down on the muscular robot.
Yağmur yağıyordu.
It was raining that day.
Ve o gün yağmurlu bir gündü. Ve bugün de yağmurlu bir gün. Yine biri beni terk edecek.
It was raining that day and it's raining today and somebody's going to leave me again.
Eve gidiyorsun ve yağmur yağıyor.
You're going home, and it's raining.
Bu yağmur dansı, yağmuru durdurmak için.
It's... It's a rain dance, to stop it from raining.
Dışarıda hala yağmur yağıyor.
It's still raining outside.
- Evet, hala yağmur yağıyor.
- Yeah, it's still raining.
İnsanların yağmurlu günler için para biriktirmelerinin nedeni ne zaman yağacağını bilmemeleridir.
The problem with people who put money away for a rainy day is they never know when it's raining.
Uyan, yağmur yağıyor, Eve gitmek istiyorum.
♪ Wake up It's raining and I want to go home ♪
Uyan, yağmur yağıyor. Eve gitmek istiyorum.
♪ Wake up It's raining and I want to go home ♪
- Yağmur yağıyor.
It's raining.
Evet, yağmur yağmadığında.
Yes, if it is not raining.
Londra'da yağmur yağdığı o geceyi hatırlıyor musun?
Hey, you remember that night in London when it was raining?
Yağmur başladı.
It just started raining.
Banyoda bıraktım, çünkü yağmur yağıyordu amına koyayım.
I left it there because it's fucking raining.
Londra'dan ne haberler getirdin bakalım?
Are there news from London? Still raining?
O kadar da kötü yağmıyor.
It's not raining so badly.
Yıldızların kayacağına, insanların üzerine yılanların ve örümceklerin yağacağından eminim.
I'm sure the sky will fall, snakes and spiders raining on people.
Louisiana'dan çıktıklarında sabah değildi, yağmur başlamamıştı.
It wasn't daylight yet when they left Louisiana and hadn't started raining.
- Burası yağmurda akıtır, değil mi?
You know it's raining here, don't you? Yeah, yeah.
Hollywood'a 3 sayı yağıyor.
Oh, yes. It's raining threes on Hollywood.
Üç sayı yağmıyor.
It ain't raining threes.
Yağmurun yağması umurumda değil, benden bu kadar.
I don't care if it's raining, I'm done.
Deli gibi yağmur yağıyor!
It's raining cats and us!
Yağmur yağıyordu, o yüzden arabama binip binmemek konusunda çok seçici davranmadı.
- I remember it was raining, and that's why he wasn't so picky when he took a ride from me.
Eğer yolda ölü bir çocuk bulursam ve yağmur yağmıyorsa, deneyebilirim diyorum.
I'm saying if i found A dead kid in a field And it wasn't raining, I might take a shot. I don't know.
Ama bence bu azap zaten içine yağıyor.
But I think that brimstone Is already raining down on you inside.
yağmur yağıyor.
It's raining. It must stop.
Yavaşça yağmur yağıyordu
It was raining heavily...
- Tanrıya şükür, yağmur dindi.
- It's stopped raining, thank goodness.
İlk hileniz "Para Yağmuru" muydu?
Your first magic trick was The Raining Coins?
Ve siz benim lehime karar verene dek yağmaya devam edecek.
It will not stop raining.. .. till you rule in my favour.
Hava çok yağmurlu ve rüzgârlı, o yüzden gitsen iyi olur.
It's raining and windy, so... You should go.
Olay yerini incelerken yağmur yağıyor muydu?
Was it raining when we searched the scene?
Çünke eğer ateş ederlerse, etrafa küçük parçalar halinde motorcular yağar!
Because if they do, There'll be little pieces of biker raining all around here!
Yağmur dinmeden, bana cevabını vermiş olacaksın.
You have to answer me before it stops raining.
İyi. Hong Kong'da son günlerde sürekli yağmur yağıyor.
Okay lt keeps raining in Hong Kong lately
San Francisco da aynı, birkaç gündür yağmur yağıyordu.
Same as San Francisco, it has been raining for a few days
Evet efendim, şu an yağıyor.
Yes, sir, it's raining now.
Yağmur yağıyor.
It's raining.