Region traduction Anglais

Tomografide, sol şakakta geniş bir çürük olduğu görülüyor. - Ameliyat mı olacak?

C.T. shows an extensive contusion in the left temporal region.

Kuzey Kaliforniya'nın Shasta Cascade bölgesi üzerinde uçuş yapan özel bir uçak vardı.

There was a private aircraft flying over the Shasta Cascade region in northern California.

İlk ekip mikrobu en yakın bölgeye yayacak.

The first team will release the pathogen in the immediate region.

Bu sızıntılar nedeniyle bölgedeki tüm görevleri durdurup bütün ajanlarımızı ülkemize geri getirmek zorunda kaldık.

Because of these leaks, we've had to disengage every mission in the region, and pull every operative back stateside.

Timmy'nin geldiği ülkenin inançlarında birine pasta atmak övgü ve onur göstergesi.

In the region of the country where Timmy comes from... Throwing cake at someone is the highest form of praise and honor.

Yani insanlara göre saçma Ve evrim ve sivil savaş .. bu ülkede bu ev kadar kanlı tarihi olan bi yer daha yok

Between American revolution and civil war, will be hard to find yourself in a corner of this region without a story bloody.

Bu çiftlikler sizin kendi aranızda seçtiğiniz yöneticiler ve o bölgelerde yetişecek olan ürünler konusunda uzman ziraat mühendisleri tarafından yönetilecek.

These farms will be managed by managers... you choose among yourself and by expert agriculture engineers... on the products that will be cultivated in this region.

Artık, bu bölgeden tahta almıyoruz, ama bir kaç yıl buralardan bir miktar almıştık.

We don't get wood from that region any more, but for many years that was where we were supplied from.

50 ile 10 arasında bölgenin sürprizlere açık olduğunu düşünmek için geçerli nedenlerimiz var. ve tabi ki, bizim coşkunluğumuzu tahrik etmek için de yapıyoruz bu deneyleri.

There are reasons to think that, you know, the region between 50 and 10 might contain some real surprises, and, of course, that's stimulating our enthusiasm for doing the experiments.

Calabria'yı ziyaret edeceğiz. İtalya'nın sanayileşmemiş bölgesi.

'We are visiting Calabria, the most un-industrialised region of Italy.'

Birçok beyin aktivitesi buradan yönlendiriliyor.

A lot of wires from the brain converge on that region.

Steve boş uzayda, gemi örneğindeki gibi yeterli... yakınlıkta bir alan oluşturduğunda, sıfır enerji partükülleri bu alana sığmayacaktır.

Steve reasoned that if he created a narrow-enough region of empty space like the area between the two ships, then some of the shimmering zero-point energy would not fit inside it.

Bu alanın dışındaki boş uzay enerjisi daha güçlü olacak ve bu alanı sıkıştıracaktır.

The energy of empty space outside the narrow region would be stronger and force it to shrink.

Burası, kuzeydeki Nubisia bölgesi.

They're from the Nubisia region in the North.

Şeffaflık politikamın bir parçası sadece. Keşmir'deki bazı kaynaklarımız Bölgeyi açmak için yetkilerini kullandılar.

Some of our assets in Kashmir have used their influence to open up the region.

Onun kartı tüm bölge genelinde erişim sağlar.

Her NOC allows access throughout the entire region.

Eğer boş bir uzay bölgesi olsaydı böyle düşük sıcaklıklı bir bölge olurdu.

If I have an empty region of space, that would show as a cold temperature region.

Geçtiğimiz yüzyılla beraber inanılmaz büyüklükteki bir evrenin, sakin bir galaksisindeki tanımlanamayan bir bölgesinde yaşadığımızı kabul ettik.

For the past century, we've learned to accept that we live in a nondescript region of a backwater galaxy in a Universe that is unimaginably vast.

Penny, parazit var mı diye Raj'ın anüs bölgesini kontrol etmiş olabilir.

Penny could have been inspecting Raj's anal region for parasites.

Tüm bu alan şimdi özel bir bölge.

All this area is now a special region.

Bölgesinden mi?

From the region?

Eğer safsa, ayırıcı izleri vardır ve laboratuvar bölgesini belirleyebilir.

If it's uncut, it has markers and the lab can isolate the region.

Ben Fred Bartley'nin babasına da dedesine de küçücük bir dükkandan bu şirketi doğurmalarında, bölgenin en iyi markası olmalarında yardım ettim.

I helped Fred Bartley's father and grandfather build good share cards off from a store front on Grand Avenue in Montvale, Mass., to be the best independent brand in the region.

"Çay, beynin dörtgen lopçuğunu uyarırdı."

"The tea is known to stimulate the precuneus region of the brain."

Bölgedeki ayaklanmalar sırasında doğan fırsatı değerlendirmiş.

Apparently, he's been taking advantage of the political unrest in the region.

sadece Batıdamı? Yoksa bir kaç yerindemi?

Could it have been the first such event to occur in America's western region?

Bizim bu güne kadar bulduğumuz Mezarlarda ve tepeciklerde Bölge çapında bu plakalardan var.

We have since found out that in burial mounds and other mounds across the Native American region we have such plates.

Başka bir dünyadan buraya yıldız insanlarının geldiğini anlatan Tuhaf masallar anlatılıyor buda çok büyük bir kanıt teşkil ediyor ANDREW COLLINS :

This is the home of the Blackfoot Indians, a tribe whose ancient legends include strange tales of Star Beings visiting the region from other worlds.

- Baş bölgede misin?

- In the head region?

Başkan Zaidi bu enerjiyi bölgeyi güçlendirmek adına kullanmak istiyor.

President Zaidi wants to use it to power the region.

Tüm Wushe bölgesini abluka altına alın.

Blockade the entire Wushe region.

Yani bölgeyi iyii biliyorsunuz?

So you know this region very well?

- Avucumun içi gibi bilirim buraları.

- I know this region like the back of my hand.

Dünyadaki belli bir kesimi öyle ya da böyle etkiledi ama mastürbasyon yapanlar kendilerine karşı ve Tanrı'ya karşı suç işliyorlar.

Affected only one region of people in the world or another, while masturbation is a crime against- - Against God and against the person who does it to themselves.

Bu olaylar bölgedeki birçok kişinin açlık ve susuzluk çekmesine neden oluyor.

Causing dehydratation and starvation to millions in the region...

Biyologlar bir hayvanın yaşadığı çevreyi değiştirdiğinizde mesela gentoo pengueni gibi ve bu söylediğimiz hayvanı alışkın olmadığı bir ortama bıraktığınızda bulaşıcı hastalıklara daha çok duyarlı hale geldiğini saptadı.

Now, bio scientists have determined that when you remove an animal from its indigenous environment... For example, the Gentoo penguin. ... And deposit said animal into a region that it's not accustomed to it is far more susceptible to infectious disease.

Neymiş hatam? Beni alışkın olduğum bölgeden aldın ve pat diye tamamen farklı bir ortamın içine attın.

- You pulled me out of my indigenous region and, pfft, just dropped me into a different habitat.

O bölgede dang ateşi salgını varmış.

Region was endemic with dengue fever.

Bölgede, Taliban'a bağlı birkaç radikal müslüman grup olduğunu biliyorum.

I do know that there were a number of radical Muslim groups with ties to the Taliban in the region.

Sanki senin poponu dikizleyenler idam edilecekmis gibi parmaginda alyans ile dolaniyorsun.

You walk around here with that wedding ring like a man will get electrocuted if he so much as glances in the region of your kitty-kat.

Uzun lafın kısası Friesland bölgesindeki olayla ilgili yardımınızı istiyoruz.

To make a long story short... We want you to help us out with a situation in the Friesland region.

Bölgeyi asfaltla kaplayın.

Cover the region with asphalt.

Spinosaurus, bölgenin en büyük katilidir. Çünkü çevreyi başarılı bir şekilde kendi çıkarına kullanır.

Spinosaurus is the region's biggest killer because it can exploit an environment so successfully.

Bütün bölgede grev mi yaptırmak istedin?

You want a strike across the whole region?

Bizim bölgemizdeki üyelerin ödediklerini kastediyorum.

I mean our members'funds paid in our region.

Alt Silezya Bölgesi'nin elebaşları.

The fucking executives of the Lower Silesian Region

Burada ünlü Sovyet Mezarlığı operasyonun fotoğrafları var.

You got here photos of all those who turned up in the Region since that famous Soviet cemetery operation.

Benim bikini bölgem gayet güzel.

Yeah, my bikini region is fine.

Bu bölgedeki en yaygın otoburlar toplu halde yaşayan Edmontosauruslar'dır.

The most common plant-eater in this region is the highly social Edmontosaurus.

Majungasaurus'un kalıntılarındaki ısırık izleri daha yakından incelendiğinde kemikteki izler, bölgedeki tek büyük etoburla eşleşiyordu.

When the bite marks on the mauled Majungasaurus remains were studied more closely... the marks on the bones were found to match the only large carnivore in the region.

- Kasıklarınızda ağrı var mı?

You feeling any pain in your pelvic region?