English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ R ] / Reply

Reply traduction Anglais

1,691 traduction parallèle
Ne diyorsun, Samuray?
How do you reply, Samurai?
Uzunca bir süre onun iyi bir mazeretinin olamdığını düşündüm. Ama son günlerde düşünüyorum da, belki de birkaç insanın duygularını incitmeliyiz.
And for a long time I thought he didn't have a good reply to that and more recently I've been thinking, maybe I should hurt a few more people's feelings.
Ve yanıtlamaya tenezzül bile etmedi.
And he didn " t deign to reply.
Önce Führer sizinle konuşur ve siz de karşılık verirsiniz :
The Führer speaks to you first and you reply :
Eğer saat 22 : 00'ye kadar bir yanıt vermezseniz kapasitesiz olduğunuzu varsayacağım.
If I receive no reply by 2200 hours, I'll assume you have been incapacitated.
Geçenlerde, yakınlardaki bir ülkenin üst rütbeli bir yöneticisiyle kibarca sohbet ederken vereceğim cevabın, o kişinin bulunduğu ülke için hayati önem taşıdığını sezdiğim bir soruya, içgüdüsel olarak kaçamak bir cevap verdim.
The other day, while conversing... politely with a top official from a nearby country, i instinctively evaded a seemingly harmless question, sensing that my reply was of vital interest to his government.
Hemen yanıt vermedim.
I don't reply right away.
- Cevap vermeyecek misin?
Won't you reply?
Tekine bile cevap yazmadım.
I didn't reply to a single one.
Bayan Drake'in çalıştığı dört evin üçünden yanıt aldım.
Now I have received a reply from three of Mrs. Drake's four employers.
Onun şemsiyesinin altına giren kız... bana cevap yazmış :
The girl who ran into his umbrella wrote to me in reply
Bir cevap beklemiyordum.
I didn't expect a reply
O kadar çaresizmiş ki... en iyi adamını cevabını beklemesi için göndermiş ve yıllarca beklemişler.
The man was so desperate that he sent the richest men to wait for their reply.
Ben de ona, her otel müdürünü gururlandıracak bir cevap verdim.
So then I gave him a reply that would have made any hotel manager proud.
- Harika cevap.
- It was an excellent reply.
Onu binlerce kez aradım. Ama cevap vermedi.
I called him thousands of times, but he didn't reply
Mektuplarına niçin hiç cevap vermedin?
Why did you never reply to her letters?
Eminim ne giydirirsen giydir ona çok yakışacaktır. Ben çok meşguldüm. Milton'ın geri kalanının çalışmıyor olması garip.
I'm sorry to have taken so long to reply when you were asking what color would suit the baby best.
- Sadece evet ya da hayır şeklinde cevap verin.
- Just reply with a yes or a no.
Buna karşılık tek bir yanıtımız var :'Zut'! " Sessiz olun, sikiş aşkına! Yok birşey, partiye mektup yazıyoruz.
Our reply of disdain is :'Zut'! " Quiet, for fuck's sake! Take it easy, we're writing to the party.
Atom-altı parçacıkların alternatif işleyişleri hakkında yeterli bilgiye sahip olacak kadar fizik ve matematik bilmiyorum.
Is any other world...? I have to reply to you in all ignorance.
Mesajımı aldın mı?
Did you get my reply?
Cevap var mı?
Any reply?
Çok yakında cevap vereceğini söyledi.
And she's promised a prompt reply.
- Komik cevap moralini bozar mı?
- Would a comedic reply crush you?
Size daha önce söyledim. Lara Croft asla cevap yazmaz.
I've told you before, boys, Lara Croft is never gonna reply.
Buna cevap yok mu?
No reply to that?
Cevap veremeyecek kadar meşgulsün sanıyordum.
Well, I figured you'd be too busy to reply.
Cevap vermedi ama Britanya'da tıp fakültesine gittiğine eminim!
He didn't reply but I'll wager he went to medical school in Britain!
Fark ettim ki, insanların söylediklerinin bir kelimesini bile dinlemiyorsun, bu yüzden cevabım, bence sen dünyadaki en büyük dallamasın
I've noticed you don't listen to a single word people say, so my reply is, I think you're the world's biggest jackass,
Bu Ozal'ın Celenk'e söylediği şey ve Celenk'in yanıtı...
Now, this is what OzaI has just said to CeIenk, and CeIenk's reply is...
Tanımlanmamış gemi, cevap vermezseniz, saldırgan bir davranış olarak kabul edilecektir. Ve tam güçle karşılık verilecektir.
Unidentified vessel, failure to reply will constitute an act of aggression, and we will respond with the full force of our weapons.
Meclisteki bakanımızdan az önce bir yanıt geldi.
We've just received a reply from our congressman.
Uzun cevap için üzgünüm.
I'm sorry for the long reply.
Yoksa ne dediğini unuttuğunu mu söyleyecektin?
Or are you going to reply that you've forgotten what you said?
cümlesi o yemeğin nasıl üretildiğini anlatmak isteyen kimseye verilen olağan bir cevap.
is the usual reply to any attempt to tell someone just how that dinner was produced.
- Sadece soru sordum
- Reply.
Kısa aralarla iki gol birden yediler.
They've conceded two goals in quick succession without reply.
Ve bunu 11 gün önce yazmış ol, ve 1 haftadır da hiç cevap alamadığını düşün.
Imagine you wrote it eleven days ago and you wait a week without getting a reply.
- Peki cevap verdiler mi?
Did you receive a reply?
Bu cevap şimdilik yeterli.
That reply will do for present.
- Cevabınız bu mu?
- Is this your reply?
Demek ki Barth Vallois'a Marchelli'ye yanıt olsun diye ateş açmış.
Surely Barth fired on Vallois in reply to Marchelli.
- Cevap vermiyor. - Öyle mi?
There's no reply.
Kaç mektup yazdım sana, cevap bile vermedin.
Have written to you about it so many times, you didn't even reply.
Ama tek yanıt, kadim ormandan gelen yankıydı.
The echo from the edge of the forests was the only reply.
Kötü haber mi?
Any reply?
Bir şey söylememiştim.
I did not reply...
Hastane, cevap verin lütfen!
He needs immediate care. Someone, please reply.
- Cevap yok.
No reply.
Bu durumda, epey baskı yapıyorlar diyebilirim.
Swearengen's instruction, and set a 24-hour limit to my reply. Under the circumstances, i'd say that's coming pretty hard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]