Reservation traduction Anglais
2,553 traduction parallèle
Yedi kişilik rezervasyon.
The reservation's for seven.
Rezervasyonu yapıyorum.
I'll make a reservation.
Tamam, kayıt için bir kredi kartı alabilirsem?
Okay, well, if I could just get a credit card for the reservation?
Bence bu adam devlet görevini bırakmış ve bulunmak da istemiyor.
Yeah, I think this guy's gone off the reservation and doesn't want to be found.
Oğlum adıma dördüncü katta yer ayırtmıştı.
MY SON MADE A RESERVATION FOR ME ON THE FOURTH FLOOR.
Rezervasyonunuz var mı?
Do you have a reservation?
Hiç yer bulamıyoruz da.
We can never seem to get a reservation.
Rezervasyonumuz kaçaydı?
- When is our reservation?
Bizim rezervasyonumuzu kullanmışsınız!
You took our reservation.
Rezervasyonu hallettim -
I-I got us a reservation...
Hayır, sen kontrolden çıktın dostum.
No, you're off the reservation, pal.
Görevinin dışına çıktığını söylediler.
Said that you were off the reservation.
Spago'da akşam yemeği için yer ayırtmıştık.
We have a dinner reservation at Spago.
Bana muhteşem bir yerden iki kişilik rezervasyon yaptır.
Get me a reservation for two at someplace fantastic.
Rezervasyonu dört kişi adına yaptıralım.
So, uh, let's make this reservation for four.
En son ekipten koptuğunda G, sevdiğim birini kaybetmiştim.
Last time you went off the reservation, G, without me, I lost someone I cared about.
Eğer bir gün başarısız olur da yakalanırsam beni öldürmene müsadem var.
If I ever go off the reservation, you have my permission to take me out.
Onu da kontrol altında tutmalıyız.
We need to keep her on the reservation.
- Onu 2 ay daha etrafta tutmalıyız.
We need to keep her on the reservation for two more months.
O zaman onları yine bu tarafa çekmeliyiz.
So we need them back on the reservation.
Yine bu tarafa mı?
"Back on the reservation"?
Bir de iptal etmem gereken bir yemek rezervasyonum var.
And I have a dinner reservation that I really should cancel.
Rezervasyonu iptal ettirmemi ister misin?
You want me to cancel the reservation?
Rezervasyon falan yaptırmadın.
There is no reservation.
- Evet yaptın, hem de tereddütsüzce.
- You did, without reservation.
Rezervasyon Paul Howland adına.
Reservation's under the name Paul Howland.
Rezervasyon 7 kişilikti.
The reservation was for seven.
Geri geldim ve senin bilet rezervasyonunu değiştirdiğini duydum.
Entregártelos suit here and I heard you changed your reservation.
Vassary. 1 için rezervasyon yaptırmıştım.
Vassary. I have a reservation at 1.
O rezervasyonu kontrol eder misiniz?
Can you pull up that reservation?
Bize rezervasyon yaptırdım şu küçük hoş- -
Hitler, Hitler, Hitler. So I made us a reservation at this cute, little, uh...
Erickson uzak koruma altındaki bölgelere gidecek kadar deli olmalı.
Erickson would be insane to go that far off the reservation.
Rezervasyon yaptırayım mı?
Should I make a reservation?
Rezervasyonu üç kişiye çıkartayım mı?
Well, then should I change the reservation to three?
- Reservasyon yaptırmamıştım ama...
I didn't make a reservation but...
Sence oğlunu korumak için onu hala saklamak istiyor mudur?
You think he'd be willing to go off reservation to save his son.
Hey, rezervasyon yaptırdım.
AMY ( ON PHONE ) : Hey, I made a reservation!
Rezervasyonumu yarım saat öne alabilir miyim?
I need to push my reservation back by half an hour?
Rezervasyonu kaçırdık, gece yarısına kadar eve gidemedik ve Helene yeteri kadar temiz hava aldıktan sonra onu benzinciden aldım.
We missed our reservation, didn't get home till midnight and I ended up giving Helene a nice air freshener that I picked up from a gas station.
Bu ses, rezervasyon yaptırdığım kişiye ait.
That's the voice who took the reservation from me.
Bay Murphy, kimseyi incitmek istemiyoruz ama kaseti getirmezseniz ikinizin de taşaklarını kesip tütün kesesi yaparım.
Look, Mr. Murphy, we're not interested in hurting anybody, but if I don't get that tape back, I'm gonna cut both your ball sacks off, turn them into tobacco pouches... and sell'em at the Indian reservation.
Sullivan adına rezervasyonumuz vardı.
Reservation. Sullivan?
Üzgünüm rezervasyonu iptal ettirmedim
I'm so sorry I didn't cancel the reservation.
7'ye rezervasyon yaptırdım.
I've made a reservation for 7.00.
Rezervasyon?
A reservation?
ne bu biliyormusun, bir akşam yemeği, yiyebiliriz sorun sanırım rezervasyon yapmak da?
Uh, you know what, we could skip dinner, and cut straight to- - After all the trouble you had getting that reservation?
bu çok iyi, rezervasyon saat 8 de, hadi gidelim.
Well, that's good, because our reservation's at 8 : 00, so we should go.
ben rezervasyon yapmıştım Magnus adına.
I made the reservation under Magnus'name.
hayır, hayır, hayır, hayır, çünkü ben-ben kullandım Magnus'ın adını rezervasyon için.
No, no, no, no, because I-I used Magnus'name for the reservation.
Ben Hapishaneler Sekreteri'yim ve bu partiyi bitiriyorum!
I am Secretary of Prisons, and I am- - I am off the reservation!
- Merhaba, iki gecelik yer ayırtmıştım.
Hi, I have a reservation for two nights.