Rest traduction Anglais
63,420 traduction parallèle
Diğerleri dağılıp binayı kuşatıyorlar.
The rest, they're spreading out, surrounding the building.
Diğerleri zaten Alpha ölünce kaçtılar.
The rest must've run when we dropped the Alpha.
Hayden'in dinlenmesi gerekiyor.
Hayden needs her rest. She's...
Kalan zamanda kendinde olacaksın.
The rest of the time, you're you.
Dr. Hess son duyduğumda siz ve diğer liderler Winchesterları aramıza katmanın Amerikalı avcıları etkileyeceğini düşünüyordu.
Dr. hess, last I heard, you and the rest of the leadership felt getting the winchesters was key to bringing the American hunters on board.
Yani Sam, Dean ve diğer avcılar itaat etmeyi öğrenirler ya da onlar Bay Ketch'e havale eder ve yeniden başlarız.
So either Sam and Dean and the rest of their ill-bred lot learn to obey, or you turn them over to Mr. ketch... and start fresh.
- Ve senin dinlenmen gerekiyor.
And you need to rest.
Bu gerçekle hayatının kalanını yaşayabilir misin?
How would you feel, living with that for the rest of your life?
- O gece bir daha kendisini görmediniz mi?
And you didn't see her for the rest of the night? No.
Hak yerini bulana kadar da peşini bırakmayacağım.
I'm not gonna rest until I know I've done right by him.
Hayatımın kalanı böyle mi olacak?
Is this how I'm gonna be for the rest of my life?
Ekibin kalanıyla ayrıntıları paylaşmayın.
Don't get into any detail with the rest of the team.
Kendini hepimizden iyi sanıyorsun ama senin de benden bir farkın yok.
I mean, you behave like you're better than the rest of us, but you're a girl on a till, same as me.
Geçmişi ardında bırak ve hayatını yaşa.
Put things to rest. And live in the present.
'Hepinizden çok daha fazla acı çekiyorum.'
And I am so much sadder than the rest of you. "
Şahidi de patladı? Gecenin kalanında neredeydi?
His alibi's blown : where was he the rest of the evening?
Bırak gitsin. Ama gecenin kalanında nerede olduğunu inceleyelim.
Let him go, but we'll prioritise finding out where he was the rest of the night.
- Gecenin kalanında da tek başına mıydın?
- Were you on your own for the rest of the evening?
Biz izin vermeyiz.
The rest of us won't.
- Kaderimizde geri kalan boklarla birlikte denize atılmak var.
We are destined to be tossed overboard with the rest of the shite.
- Emin olun Uhtred ölmüş sayılır.
Rest assured that Uhtred is as good as dead.
- Lordum istirahat etmenizi önerebilir miyim?
Lord, may I suggest that you rest?
- İstirahat etmelisiniz.
And you should rest.
Lordum istirahat edin.
Lord, rest. Eat.
- İstirahat edin lütfen. Burada tabii ki...
Rest, please, here, by all means...
İstirahat et.
Rest.
Adam haklı istirahat etmen gerek.
He's right, you should rest.
Gerisi içeride postlarına kıvrılıp yatmış olsa gerek.
The rest will be huddled inside their furs.
Dinlenip bekleyeceğiz.
We rest, we wait.
Benim karım olsan, hayatının geri kalanını evimde geçirsen fena mı olur?
Would it be so terrible to be my bride, to live in my house for the rest of your life?
Kont Olaf hakkında şüphelerim vardı ama bugün üç çocuğu sahneye koyduğunu görünce tüm endişelerim uçtu gitti.
I had my doubts about Count Olaf, but now that I see he's putting three young children in the theater, all my anxieties are put to rest.
Bu benim, bu da dördünüzün.
This one is for me, and this one is for the rest of you.
Kötü adamın kimliği ve planı ortaya çıkar, polis de onu ebediyen hapse atar.
With the villain's identity and evil plan exposed, the police would arrive on the scene and place him in jail for the rest of his life.
Günlük programınızın devamını konuşalım.
We should discuss - the rest of your day's agenda.
Dinlenmeni istiyorum sadece.
- I'm asking you to get some rest.
Hayır, dinlenmesini söyledim, bize de ne döndüğünü çözme fırsatı çıktı.
No, I asked him - to get some rest and refocus, give us a chance to figure out what the hell is going on.
Dinlenip, sakince huzur bulmalı.
Rest, peace and quiet. Give her some time.
İkinci baharımın ilk günü bugün.
This is the first day of the rest of my life.
Geri kalanını haberlerde okuyabilirsin.
You can read about the rest in the news.
Geri kalan her şeyi idare etmesi için bir yatırım başkanı seçmen gerek.
You should name a CIO to manage the rest.
Geri kalanlar Axe Capital'i kurtarmaya odaklanacak.
The rest of us will focus on saving Axe Capital.
Dinlenmen gerekiyordu tabii.
Oh, I guess you needed the rest.
Biraz dinlenmesi gerekiyor.
We should probably let him rest.
Bir daha gelip babamı rahatsız edersen onu yorarsan seni oyun odamda ağırlarım.
Now, you come around here again bothering my father, disturbing his rest... and I'm gonna bring you down to my playroom.
Öğleden sonraki tüm randevuları iptal et.
Cancel my appointments for the rest of the afternoon.
Biraz dinlen.
Get some rest.
Bunların geri kalanını almak için gerçekten dökemeyeceğim kan yok.
There really is no amount of blood that I won't spill... to get the rest of these.
Umarım ailen hayatın boyunca seni desteklemekten keyif alır.
I hope your parents enjoy supporting you for the rest of their lives.
Kalan tüm reklamları sattım.
I sold the rest of my ads.
Biraz dinleneyim, bir şeyim kalmaz.
I just need to rest it. It'll be fine.
Sen de şimdilik benim odamda yatarsın, biraz dinlenirsin.
-... just so you get some rest.