Revving traduction Anglais
193 traduction parallèle
( Egzoz patlama sesleri )
( Revving and backfiring )
Sen zaten ateşlisin.
You're revving up too fast anyhow.
Gaz veriyorum, asılın.
I'm revving up. Hang on.
- [Motor sesi ] - [ Lastik sesleri]
- [Engine Revving ] - [ Tires Squealing]
Aşırı devirdesiniz.
You're over-revving.
"Bu bir soygundur." kısmını sen söyle, sesin daha gür!
You say it so. ( engine revving )
Göster kendini.
- Go for it. - [Engine Revving]
Evet, tabi.
Yeah, sure. [Motor Revving, Tires Squealing]
Hadi, KITT.
[engine revving] ( Michael ) Come on, KlTT.
Bunu göreceğiz.
[engine revving] We'll see about that.
Hadi döndürelim şunu.
Let's spin his. [Engine Revving]
Sana bazı şeyleri öğretmem gerekecek.
[engine revving] I'm gonna have to teach you some manners.
Sizinle konuşmak gerçekten büyük zevkti.
[motorcycle engine revving] lt's been a real pleasure talking to you.
Haydi bakalım.
- Let's hit it. - [Engine Revving]
Özür dilerim Larry. Nerede benim saygım? Senin hiç saygın yokki.
[lawn mower revving] raquel, that sounds like your riding mower!
[Motor]
[Engine revving]
[Egsoz sesleri]
[Car Engine Revving]
Bak, Motorun hızını hala yeterince arttırmadın.
Look, you're not revving your engine enough.
Ayağın gazın üzerinde kalsın, Chicita.
Keep it revving', Chiquita.
Motor hızlanmıyor.
No revving up the engine.
Evet bayım, az bir kıkırdama ya da kahkaha sandalyenin jeneratörünü çalıştırır devir arttıkça da hücum eder.
Yes, sir, the merest titter or guffaw starts the chair's generator revving up towards maximum zappage.
Evet! Ta-da!
[engine revving] Yes!
Bunlar senin lanet reklerin adamım.
[engine revving ] [ laughing] Ta-da! These are your fuckin'colors, man.
\ \ Bana hoşgeldin / / \ \ Bu yukarı doğru giden / / \ \ Bir otoyol değil / /
* * Welcome to me * * [engine revving] * * This ain't no * * * * Upwardly mobile freeway * *
Boş vitese takıp motoru işler bıraksam ne olur?
Jack. What if I shift into neutral and just keep the engine revving?
O tarafta!
- [Engine Revving]
Motoru gazlamak zorunda mısın?
Do you have to keep revving the engine?
Kasabada buraya uğrayan kim varsa sizin düğünün telaşında.
You know, everybody in town's been stopping by, revving up for your nuptials.
Bana danışmadan araba mı aldın?
[Imitating Engine Revving] You bought a car without consulting me?
Skinner, yarışa ne dersin?
[Tires Screech, Engine Revving] Hey, Skinner, wanna drag race?
Sanki kafamın içinde testere var!
- [Groans ] It's like a chainsaw in my head! - [ Motorcycle Engine Revving]
Bugünkü vaaz Yahya 4 : 13 üzerine.
- The sermon today is on John 4 :.13. - [Revving]
Bir iş görüşmesine gittiğinizde, işvereninize serseri ya da sürtük dememeye çalışın.
[Revving] And when you get a job interview... try not to call your employer a punk or a skank.
Dikkat etmezse, motoruyla bu rampadan aşağı çakılabilir.
[Revving] If he's not careful, his scooter could roll right down that ramp.
Ateş çemberinden geçiyor ve buz çemberinden, ve köpek kakasının üzerinden.
[Revving ] [ Announcer] Okay, he's cleared the ring of fire... passed the ring of ice, over the dog do stick.
Üzgünüm ama bunu yapmana izin veremem, Red.
- [Engine Revving ] - [ Tires Squealing] I'm afraid I can't let you do this, Red.
[Tires Screeching, Engine Revving]
[Tires Screeching, Engine Revving]
Adamların motorunu çalıştırıyorsun, ortamı bir kaç gün sıcak tutuyorsun sonra - bam!
Get a fella's motor revving', let the tension marinate a couple of days, then - bam!
Bu yüzden mi gecenin yarısı motorunu inlettin?
That's why you were revving your engine?
Motor çalışıyor ama park yerinde mahsur kalmış.
Engine revving and stuck in park.
Aynı zamanda bu Alvarez işi beni düşündürüp duruyor.
And at the same time, this Alvarez thing is revving me up.
Şu motor seslerine bak!
Ooh, listen to all that revving!
Casey Donna'yı çıkarmaya gelmişti... onu beklerken birden gaza bastı ve... sokağın ortasında soyunmaya başladı... sonra da'Donut'yapmaya başladı.
Casey just came by to pick up Donna... and he was out in the street just revving his Trans Am real loud... and then he peels out in the street... and he started doing doughnuts.
Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
[car braking and engine revving]
Dostum, o mükemmel!
[Engine Revving] Gee, mister, she's a beaut!
Alo.
( engine revving ) Hello.
Hey!
[Revving] Hey!
Unutmayın baylar bayanlar burası 8 numaralı pist ve arabalar birbirlerinden ayrılmaya başlarken diğer arabalara çarpmadan kavşağa gelmek bir hayli zor.
Our sleek field of cars are revving up. Getting ready to go. The starter's in position.
" SEZON 2
[motorcycle engine revving]
Kıpırdama!
[Engine Revving, Tires Squealing] - Hold it! Police!
Bir saniye verebilir misin?
( ENGINE REVVING ) Could you just give me one second?