Riders traduction Anglais
891 traduction parallèle
Kafadar sürücüler bozkırda uçuyor.
Budyonny's riders fly across the steppe.
Ordunun at terbiyecisine ihtiyacı var.
Now, the Army needs riders to bust remounts.
Atlılarımızı hazırla!
Quick! Get our riders!
Yüz bin Moğol atlısının ilerleyişi.
A hundred thousand Mongol riders advance
# Yüzlerce Moğol akıncısı geliyor # 1281'in yazına
A hundred thousand Mongol riders advance Our nation in crisis
# Yüzbinlerce atlı Moğol geliyor
A hundred thousand Mongol riders advance
Neden sadece büyük çiftliklerden asker temin etmiyorlar ki? Onların bir sürü atlıları var.
Why can't they get soldiers from the big ranches, where there have plenty of riders?
Sen askercilik oynarken, fazla ücret istemeden çalışan 6 adamımın olması büyük bir şans.
I was lucky if I didn't have six of my riders stretched out alongside you playin'pitch.
binicilerinizden biri tükendi.
Juke, one of your riders has run out.
Bu yalnız sürücülere kötü muamele yapmayı gerektirmez.
That doesn't explain about the loose riders.
Bu da yalnız sürücülere kötü muamele yapmayı gerektirmez.
Still doesn't explain about the loose riders.
Eğer karşıya geçmeyecekse neden nehirde dikilip bu tarafı izliyordu?
Why has Dad had to guard at the river for a week if it isn't to keep the riders from crossing?
- Sürücü aradığımı kim söyledi?
Who said I was hiring riders?
İşçilere karşı kiralık silahlı adamlar.
Paid gunmen against working riders.
'Pony Express sürücüleri Custer'ın ki gibi bir katliam daha yaşanırsa yapılacak taşıma işlerinin yıllarca geri gideceğini düşünüyordu.'
Pony Express riders know that one more such defeat as ( Buster's, and it would be 100 years before another wagon train dared to cross the plains.
Posta atlılarını orduyla mı gönderiyorsun?
Are you sending your mail riders with the military?
Amerikan postacılarını öldürmemem için bana bir sebep göster. Seni öldürmemem için de.
You give me no reason why I should not kill American mail riders and kill you too.
Postacıların sana bir zararı yok.
Mail riders do you no harm.
Başka kimsenin değil, sadece postacının geçmesine izin verirsem, kayıp olmaz.
If I let the riders go in safety, but no one else, there will be no loss.
Beş atlının buradan çıkıp başarıyla geri döneceğine dair 300 Dolarına bahse var mısın?
Will you lay three hundred dollars that five riders in succession leave here and five come back.
Rod, atlılar geliyor.
Rod, riders coming!
... kuzeybatıya giden 7 atlı var
There's seven riders up here in the northwest about 15 miles.
Kızıldereliler kaçtı atlılar onları izlyordu ama 4 mil uzakta kamp kurmuşlardı kamp ateşlerini Söndürmeden önce görmüştüm
The Indians pulled away. But them riders we was watching, they camped about four miles out. I seen their campfire before they drenched it.
yedi atlı için de bu gecerli, ama bu Cole smith olmasın belki bi sans olur
It's the same seven riders, all right. But it sure ain't Cole Smith. Know for a chance it could be?
Eğersiz ata binenleri
The bareback riders
Bütün yarışçılar, başlangıç çizgisinde yerlerini alsınlar.
Will all the gentlemen riders please go to the starting line.
Bütün biniciler, lütfen.
All riders, please.
Dry Creek'te bir kaç atlı gördüm!
Saw some riders at Dry Creek!
Dün gece yanımızdan bazı atlılar geçti.
Some riders passed us last night.
Film yıldızları, opera şarkıcıları, sosyete tipler, bisikletçiler.
Movie stars, opera singers, debutantes, six-day bicycle riders.
Barb çiftliğinden geliyoruz, çalmakta olduğun şey de Barb tuzu.
We're Barb riders and that's Barb salt you're stealing.
Birkaç dönüm toprakla başlayıp şimdi vadinin neredeyse tamamının... sahibi olan biriyle tartışamazsın.
Anchor riders tearing up the fences, stampeding, shooting.
Ama Anchor'daki adamlar kavga etmek için gelirse, kaçmaya niyetim yok.
But I ain't hightailing it from any Anchor riders who come picking a fight.
Anchor'daki adamlar, on iki yıl önce en büyük oğlumu öldürdü.
Twelve years ago, Anchor riders killed my oldest boy.
Anchor'dan bir grup atlı gördük, tepelere doğru gidiyorlar.
We just seen a bunch of Anchor riders heading to the hills.
- Anchor'ın adamları mı?
Anchor riders?
Sorun şu ki, Anchor'da, neredeyse iki kat fazla adam...
The trouble is, there's twice as many Anchor riders ready to swear...
Gece vakti çiftliğimizi yakanlara yaptıklarımız için bizi kimse suçlayamaz.
Nobody can blame us for what we do to night riders burning our ranch.
Gelirken kimseye rastlamadık. Sadece beyaz atıyla bir kadın ve bir alay silahşör gördük.
We passed nothing out there but a woman on a white stallion and a regiment of riders.
- Adamlarından biri, Charlie Savage.
- One of your riders, Charlie Savage. - Oh?
- Bu sefer yanına çok adam almışsın.
- Fine-looking bunch of riders.
Pekala, bay. Breckenridge'İn götürülecek 1,000 baş sığırı var, Sürüyü idare edebilecek ve koruyacak gözüpek yedi adama,
Well, Mr. Breckenridge, to pull the 1,000 head of cattle, you need two good point riders, four swing riders, and one man on the tail.
Bilir misiniz, bazı rodeocular ne yapar?
You know what some of these riders do?
Biraz ileride bir grup atlı var!
There's some riders up ahead.
San Juan Tepesinde süvari birliğinin başındaydı.
He led the charge of the Rough Riders up San Juan hill.
Atlar da Binicisiz uzaklaşmış
None it had only horse riders.
Ona, McLintock'ın çalışanlarına avans verdiğini söyle.
Tell him McLintock pays his riders a month in advance.
Yanına birkaç adam al ve Bay Pourboire'un madenine gelin.
Headed for Mr Pourboire's mine. Mount up some riders.
McLintock Askerleri!
McLintock riders!
Yakın şu Özgürlük Destekçilerini!
Burn those Freedom Riders!
- Yakın Özgürlük Yandaşlarını!
- Burn those Freedom Riders!