Ringe traduction Anglais
682 traduction parallèle
Ringe seni çıkarmalıymışlar.
They should have had you in the ring.
Kavga etmek istiyorsanız ringe çıkın!
You wanna fight? Get in the ring!
- Dövüşçülerini ringe çıkar.
- Get your fighters in the ring.
Dövüşçüler ringe çıkacak.
The fighters will be right in the ring.
- Ringe geçebilir miyim?
- I'd like to get through to the ring.
Sadece anlaştığımız gibi ringe girip o çocukla 15 raunt dövüş.
You go in and just box that boy for 15 rounds, Charlie, like we agreed.
Sana söyledim. Adamını ringe sok.
I told you... get your boy in the ring.
Gücünü ringe sakla babalık.
Save it for out there, Pop!
Hangi ringe baktıklarınına dikkat ettiniz mi?
Did you notice which ring they were looking at?
Yarın takımların orta ringe taşınacak.
Your rig goes in centre ring tomorrow.
Orta ringe sahip oldun.
You've got the centre ring.
Sonra Gibby geldi ringe, bana sarılıp öptü beni ben de ona dedim ki, "Kendimi nasıl geberttiğimi gördün mü?"
And then after, when Gibby jumps in and grabs me and gives me a kiss I says to him, "You see me, how I flattened myself?"
Ama ben ringe boks yapmaya çıkmadım.
I didn't go in there to outbox him.
Artık ringe çıkmaya hazır olduğumu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
If you guys think this means I'll step into a ring, you're wrong.
Ringe çıktın ve onunla tokalaştın.
You step in the ring, you shake hands with him.
Güçlü bir çocuğa 10 dolara lisans alınır ve ringe atılır.
You spot a strong kid, buy a 10-dollar license and toss him in the ring. For that, you grab a third of his purse.
Gus'ın ringe henüz dönmemesi gerekiyordu.
Gus shouldn't be fighting so soon.
Max onu ringe çıkarır, sürüklemesi gerekse bile.
Max will get him up in the ring if he has to drag him there.
Sert boksör. Onunla ringe çıkan riske de girer.
Anyone who enters the ring with him takes a chance.
Ringe çıkmasını söyle, seni dinler.
Talk him into the ring, he'll listen to you.
Onu ringe çıkar.
Get him in the ring.
Bizi izle, seni ringe götürürüz.
You just follow us, we'll get you to the ring.
Asla hiçbir şeyim olmadı. Ancak ringe çıkınca temiz para kazandım.
I've never had nothing, I mean nothing till I got a chance to make some clean money in the ring.
Vay canına, bu gece ringe çıkınca...
Oh, boy, oh, boy, I'm gonna go in that ring tonight and...
Öpüşüp barıştığımızda ringe geç kalmıştım bile.
Well, by the time we kiss and make up, it's too late to get to the arena.
O ringe adım attığı anda kaçacak yer arıyorum. Onun canını yakabilirler, sakat bırakabilirler.
All he has to do is step into that ring and I like to run and hide knowing maybe they'll hurt him, cripple him.
Bir daha ringe çıkamam, anlasana..
I'd be barred from the ring, understand?
Sadece ringe çıkmakta kararlısın.
Only ambitious on the way to the ring.
Vatandaşın Gustav Rudin ile ringe çıkacaktım..
I was supposed to box with Gustav Rudin.
Ringe çık, birkaç tur at, sonra üstünden çıkar.
Get into the ring, walk around a couple of times and you take it off.
Ringe çıkacak mısın?
Are you still going to fight?
Neden? Ringe çıkıp yumruk yiyor, kan içinde kalıyorsun. Bunun için mi?
Because y-you go in the ring, and you let'em hit you, and you bleed a little?
Ringe çıksana, bu siktiğim şey çok eğlenceli.
Charlie : you've got to get in the ring, dude.
Arkadaşının benimle ringe çıkıp çıkmamasına göre.
On what? On whether or not your buddy over here wants to get in the ring with me.
Sizi ringe koymalı.
Put you in the ring together.
Ringe gittiğimde söyledi.
He told me when I got to the arena.
Jose'nin ringe gitmesinden sonrasını hatırlamıyorum.
After Jose left the car to go to the arena I don't remember a thing.
Annesine hep iyi davranmıştır. Rakibini ezip kanlı bir et ve kemik yığınına çeviren ve dişlerini ringe dökerek zafer kazanan birinden beklenmeyecek kadar iyi.
He was really considerate to his mother, and not at all the kind of person you'd expect to pulverize their opponent into a bloody mass of flesh and raw bone, spitting teeth and fragments of gum into a ring which had become one man's hell and Ken's glory.
geçen sefer ringe çıkıp dövüşmüşsün ne cüret!
Back at the stadium, you dared to fight him You've got guts!
Çok para kazanmanın tek yolu o ringe çıkmak
We have no other way, it's a lot of money
tek yapman gereken ringe çıkıp onu dövmek!
You can have a challenge on stage if you can knock him down
- Daha önce hiç ringe çıkmadın mı?
- You've never been in the ring?
- Hiç ringe çıkmadın öyle mi? - Çıkmadım.
- You've never been in the ring?
Bununla ringe çıktığında bir şampiyona benzeyeceksin.
When you come out in that, you're gonna look like a champ.
Yedinci raunt için ringe çıktım.
I come out in the seventh.
Onu ringe çıkar, Joe Bak ne buldun?
# Put him in the ring, Joe, look at what you've found
Ringe çıkar onu, Joe, Yumruklayacak yeni bir şey bulduk
# Put him in the ring, Joe, something new to punch
Ringe çıkar onu, Joe Yiyelim şu tavuğu!
# Put him in the ring, Joe, chicken à la carte
Nakliye sandığı kırılmış ve Marinaro ringe fırlamıştı ve sonra Curro Rangel, şal değneği ve kılıçla içeri atladı.
The shipping box broke and Marinaro bolted into the ring and then Curro Rangel, with muleta and sword, jumped in.
Tamam, dünyanın bir numarası ile ringe çıktığında.. .. hazır olacaksın, değil mi?
Okay, now when you walk into the ring with the number one heavyweight of the world you'll be ready, won't you?
Arkadan gelen seslere bakılırsa rakiplerden biri ringe geliyor.
I notice a buzzing in the background. Could be the challenger is getting ready to get into the ring.