Rollerblade traduction Anglais
31 traduction parallèle
Ne zamandır paten kayıyorsun?
Since when do you rollerblade?
Patenli kızın çok ağrısı var.
The Rollerblade girl's in pain.
- Kaykaya binmek gibi mi?
- Like rollerblade?
Pateni daha önce hiç denemedim. Bir gün çıkarız.
I've never rolled a rollerblade before.
Kızıl saçlı olan ve rollerblade yapan?
Red hair and she rollerblades?
Artık ben patenlerimle eve gitsem iyi olacak çünkü daha fazla bu olaya bulaşmak istemiyorum.
I think I'm going to rollerblade on home now because I don't really want to be involved in this anymore, at all.
Erkek kardeşi ile beraber yandaki dükkanı işletiyorlar.
She and her brother run the rollerblade store.
Babacığının altına araba çekmesi iyi olmuş. Kız kardeşinin patenle gelme alışkanlığından kurtulmuş oldun.
Good thing your daddy got you some training wheels... so you don't have to Rollerblade over here for your fucking sister's habit, huh?
Bütün gece paten kaymayı öğrenmek için uyumadım.
I was up all night learning to rollerblade.
Big 5 ve Sport Chalet varken benim küçük paten dükkanıma rağbetin az olacağını biliyorum ama tasarımlarım paten dünyasında devrim yapacak.
There's a lot less demand for a small Rollerblade shop what with Big 5 and Sport Chalet but my designs are gonna revolutionize the roller industry.
Patenli adamın taburcu evraklarını imzalar mısın?
I need you to sign the discharge on the rollerblade guy
İşten sonra otoparkta paten yapmamı izlemek ister misin?
You wanna watch me rollerblade in the parking lot after work?
- Çünkü öyleyim. Şimdi beni iyi dinle, buradan hemen defolup gitmeni istiyorum yoksa plaza güvenliğini çağıracağım ve onlarda 40 dakika içinde patenleri ile hemen buraya gelecekler.
All right, listen, you need to get your crazy ass out of here right now, or I'm gonna call plaza security and they're gonna rollerblade over here in, like, 40 minutes.
O zaman biz... bilmiyorum tekerlekli patenlerle evinin bütün tahta zemininde dolaştık.
If we left... I don't know... rollerblade tracks all over your hardwood floors...
Rollerblade yapmayı biliyor musun?
Do you know how to rollerblade?
Mailimi görmezden gelebilirsin.
I found my other rollerblade, so you can disregard my email.
Audrey, Jen'in köpük banyosunda patenimi bulduğundaki ifadeye sahipti.
Audrey had the same look jenn had when she found my rollerblade in her bubble bath.
Paten kaymayı öğrenmek istiyorum.
I want to learn how to rollerblade.
Eve patenle gideceğim.
I'm gonna rollerblade home.
Patenci adamla balayına gitti.
She went on the honeymoon with the Rollerblade guy.
- Paten kaymayı seviyor.
Loves to Rollerblade...
Hokkabazlık yapabilirim, biraz İspanyolca konuşabilirim sahne dövüşü ve paten kaymak da dahil.
I can juggle, speak some Spanish, stage-fight, rollerblade...
Bana paten yaptırıyor.
She makes me Rollerblade.
Patenle kaymadığımızda ya da jai alai seninle konuşmak daha kolay oluyor.
It's a lot easier to talk to you when I'm not trying to rollerblade or play the jai alai.
Bunlara bakıcılık yapman lazım yoksa etrafında dönüp dururlar.
You have to babysit or they'll rollerblade over you.
Paten yapışını izledim.
I've watched you rollerblade.
Evet, seni küçükken görmüştüm, pembe sevimli patenle.
Yes, I saw your little, like, pink cute rollerblade.
Bazen beraber takılmalıyız, dibe vurmak, paten, ip atlama.
We got to hang out sometime... hit the boardwalk, Rollerblade, double Dutch.
- Kızın adı ne? - Shelly.
I'm holding him back because I won't rollerblade.
Aynen öyle.
You Rollerblade into Seagal's wedding, you're rollerblading out with your own elbow in your ass. Exactly.
Ama hayır.
But, no, I'm saying we need to find the Rollerblade guy...