Ruhum traduction Anglais
1,426 traduction parallèle
Ama benim ruhum, hala uyanıktır.
But my soul is still awake.
Bir ruhum olduğuna inandığımda... kendimde hapsoldum.
When I believed I had a soul..... I was imprisoned in myself.
- Fakat bu benim ruhum!
- But it's my soul!
- Yani ruhum bende mi?
- So I get to keep my soul?
Daima! Bak, ruhum hasretini çekiyor.
Always, look, my soul yearns for it!
Ben gücüm yok kardeşim, ama ruhum var.
I might not have the strength, brother. But I have the spirit.
Hiçbir suç kaydım yok, ama ruhum öyle söylemiyor.
The state says my 3 months in juvie wiped me clean, but my soul tells me different.
Yükselen ruhum öylesine ince.
My rising soul is ever thine.
Ruhum, hayatım, bedeli herneyse belki,
My soul, my life, whatever the cost may be,
Afarozun sonuçlarını biliyor musun? Ruhum asla kurtarılmayacak,
Do you understand the consequences of excommunication?
" Ruhum, Mart ayındaki bir söğüt gibi
" My soul is like a willow in March
"Ruhum da öldü"...
My soul has died...
Baba senin ellerine emanet ruhum!
Father, into Your hands... I commend... my spirit!
O duyguyu seninle yaşayamadım çünkü bir ruhum yoktu.
I couldn't feel that with you because I didn't have a soul.
Belki, çünkü, biliyorsun benim bir ruhum var...
Maybe, because, you know, I have a soul...
Benim ruhum var.
I have a soul.
Ruhum hâlâ orada olacak.
- Oh, I'll still be there in spirit.
Arkadaşlar cehennem kapısında değiliz ve benim ruhum üzerine kavga etmiyorsunuz.
Guys, we're not at the gates of hell, and you're not arguing over my soul.
Eğer onunla birlikte gömülmezsem ruhum ahrette dolanıp duracak.
If I'm not buried with it... my spirit will wander the netherworld..
- Hayır, hayır... hayır... Hem bak, çok zevkli olmayabilirim ama Noel ruhum harikadır! Senin aksine!
You know what, I may not have great taste, but I got great Christmas spirit [doorbell ringing] Which is more than I can say for you.
İyi, benim özgür bir ruhum var
Well, I'm a free spirit, me.
Benim ruhum ilgi alanın içinde mi?
Does my soul interest you?
"sen bedensen ben de ruhum."
"if you are the body, I am the soul."
"Benim ruhum, sensin."
¡ ° The soul has come to me from your body. "
Bütünlüğüm veya ruhum veya imanım yok.
I don't have integrity, or soul, or beliefs.
Ruhum ise bedenime gitmek için çok güçsüz!
My spirit is too weak to fly back.
Görüyorum ki ruhum huzur bulabilirmiş.
When I see though my soul can be saved.
Çünkü ruhum çok genç.
Because my mind is very young.
Senin ki gibi bir ruhum olsaydı Onu 20 yene satardım
If I had a soul like that, I'd gladly trade it in for 20 yen.
... bu yüzden kalbim mutlu ve ruhum huzur dolu.
Upset?
Halen ruhum hakkında endişeli misin Angelus, vampir rahibim benim?
Are you still concerned about my soul, Angelus, my vampire priest?
Angel, benim bir ruhum yok, onun var.
I don't have a soul. It does.
Ruhum gayet iyi.
My soul is just fine.
Özgür ruhum her halükarda senden geliyor!
My independence comes from you anyway!
Kalbim ve ruhum. Sana aşık oldu.
Heart and soul I fell in love with you
Kalbim ve ruhum. Tıpkı bir sersem gibi.
Heart and soul The way a fool would do...
Bunlarla ruhum tam uyumlu olacak.
These will go great with my soul.
Bunları bulursa, kesin atar. Ben de yazın geri kalanını ruhum için...
If she finds them, she'll throw them out and spend the summer...
- Ruhum çok ağır Efendim. - Konuş benimle.
- My soul is heavy, minister.
Kulağa çok melodramatik geldiğinin farkındayım ama onları seyrederken, farkettim ki hastalar veya sigorta için değil, benim ruhum için savaşıyorlardı.
I know it sounds melodramatic, but as I watched the two of them, they weren't battling for patients or insurance, but for my soul.
Bağımsız bir ruhum var.
I've got an independent spirit.
Sana benim ruhum yerine beş ruh getirme sözü verirsem?
I will bring you five souls in exchange for mine.
Ben beşinci ruhum.
I'm the fifth soul.
Seni gördüğüm an, sanki ruhum önünde çırılçıplak kalıyor.
You see, in my soul, I stand naked before you.
Ben burada gezinen bir ruhum, adamım.
I'm a spirit around here, man.
Kötü görünürüm ben yalnızca bir ruhum
* I seem bad * * Oh, but I'm just a soul *
Senin de söylediğin gibi, benim ruhum çürümüş.
I'm rotten to the heart, I used you just as you said.
Ruhum.
My soul.
ama ruhum bomboştu.
But my soul was empty.
Sadece ben ve ruhum.
Just me and my soul.
Kalbim hoşnut, ruhum sevinçli.
Wherefore my heart is glad and my spirit rejoiceth my flesh also shall rest in hope. "