Ryan traduction Anglais
15,228 traduction parallèle
Ryan!
Ryan!
Dalgıçların Croton Barajının buzlu sularına dalmasıyla Ajan Ryan Hardy'i canlı bulma ümidi hızla tükeniyor.
With divers combing the icy waters below the Croton Dam, hope is quickly fading of finding agent Ryan Hardy alive.
Uzmanlarımıza göre, barajın altındaki akıntı o kadar güvenilmez ki Ajan Ryan Hardy'nin cesedini, ve tabii onunla birlikte seri katil Theo Noble'ın cesedini bulmak haftalar alabilir.
According to our experts, the currents below the dam are so treacherous it could take weeks to find his body, as well as the body of alleged serial killer Theo Noble, and that's...
Ryan öldü.
Ryan's gone.
- Ryan bebekten bahsetti bana.
Ryan told me about the baby.
Ryan, burada kullanılmayan alan var.
Ryan, I got dead space.
Ryan.
Ryan.
Ben Dedektif Ryan.
I'm Detective Ryan.
Çünkü ben Ryan ve Esposito'ya mesaj attım.
Because I texted Ryan and Esposito?
- Arthur Ryan, damadın babası.
Arthur Ryan, father of the groom.
- Merhaba, Bay Ryan.
Hello, Mr. Ryan.
- Ryan Booth.
Ryan Booth.
- Memnun oldum, Ryan Booth.
Nice to meet you, Ryan Booth.
Ryan Booth.
Ryan Booth.
Durabilirsin artık Ryan.
You can stop now, Ryan.
Ryan Seacrest eşcinsel olduğunu mu açıkladı?
Ryan Seacrest came out?
Biri benden sonra içeri girmiş olmalı. Ryan'ı vuran kişi.
Someone had to have broken in after I left, someone who shot Ryan.
Sınıfında gizli görevde olan bir ajan olduğunu biliyor muydun?
Did you know that there was an undercover agent in your class? - Ryan Booth.
- Ryan, galiba bir şeyler buldum.
Ryan, I think I'm on to something.
- Ryan.
- Ryan.
Barakadaki kalemle dolu kupa gibi ya da bilgisayar korsanının odasında Ryan'ın bulduğu bilet koçanları gibi.
Like... like the cup of pencils in the shack or... or the ticket stubs that Ryan found in the hacker's den.
Ryan Booth, beni gözetlemek için buradaysa bırakalım da Büro'ya bilgi versin.
And if that Ryan Booth is here to spy on me... then let him report that to the Bureau.
- Nasılsın Ryan?
How are you, Ryan?
Ryan'ı ara böylece 60 saniyenin ne zaman dolduğunu söyleyebilir.
Call Ryan so he can tell you when the 60 seconds is up.
Alex ve Ryan, ön kapıdan girin.
Alex and Ryan, breach the front door.
Ryan, neler oluyor?
Ryan, what's going on?
Anlamıyorsun Ryan.
You don't get it, Ryan.
Ajan olmamalıyım Ryan.
I shouldn't be an agent, Ryan.
Erbaşı Ryan Booth.
Lance Corporal Ryan Booth.
Ryan aradı.
Ryan called.
Bir kahramanmış, Ryan!
He was a hero, Ryan!
Ordu kaynaklı. Bu yüzden Ryan olabilir. Ya da Simon'un Gazze'de tanıştığı arkadaşı.
It's military origin, so that's Ryan or the... the friends that Simon made in Gaza or the cartels that Vasquez dealt with as a cop in Texas.
Ryan?
Ryan?
Ryan'dı.
That was Ryan.
Ryan da öyle, değil mi?
And so is Ryan, right?
Hey, Ryan nasıl?
Hey, um, how's Ryan?
- Ryan'ı uğurluyorum sadece.
Just sending Ryan off.
Gerçek Ryan Booth'un kim olduğunu anlamaya çalışarak çok zaman geçirdim.
I've spent a lot of time trying to figure out who the real Ryan Booth is.
Buradaki üçüncü haftanda Ryan Booth'a saldırdın mı saldırmadın mı?
Did you or did you not attack Ryan Booth your third week here?
Sertti. Ryan'ın vurulması benim hatam.
It is my fault that Ryan got shot.
Ryan!
Ryan! Let me go!
Onu bugün görmedin Ryan.
You didn't see him today, Ryan.
Yapma ama Ryan.
Come on, Ryan.
24 saat içinde Ryan ile canım cicim durumdayken aranızı nasıl bozduğunuzu anlatacak mısın yoksa üç tahminde mi bulunayım?
So, are you gonna tell me how you and Ryan went from hot and bothered to the cold shoulder in 24 hours, or do I get three guesses?
Ryan, sanırım az önce gizliliğinizi mahvettim.
Ryan, I think I just blew our cover.
- Merhaba, Bay Ryan.
Hey, Mr. Ryan.
- Ryan Booth.
- No.
Ryan, onun görebildiklerini görmem gerekiyor.
Ryan, I need to see what he sees.
Nasıl gidiyor?
- RYAN : Hey.
- Ne dememi istiyorsun Ryan?
What do you want me to say, Ryan?
- Ryan?
Ryan?