Rüyamda traduction Anglais
2,545 traduction parallèle
Rüyamda bile bunlara benzer adamlar görmeye başladım.
I've started to see guyslike them in my sleep.
Dün gece rüyamda seni gördüm, Grace.
I dreamt of you last night, Grace.
Rüyamda ustamı gördüm.
I dreamt of the mestre.
Rüyamda seni gördüm canavar gibiydin.
I had dream you were like... a monster.
Burasını dün gece rüyamda gördüm.
I dreamed this last night.
Rüyamda sincap gördüm.
I saw a squirrel
Evet, gördüm, yani rüyamda. Şeyimle oynamamam gerektiğini söylüyordu.
Yeah, she showed up in a dream and told me not to play with the parts.
Yatmaya gittim. rüyamda biftek gördüm. Karnım acıkmış vaziyette uyandım, hmm?
Went to bed, started dreaming of a steak, woke up famished.
Ama neden onu rüyamda görüp duruyorum ki?
But why am I dreaming all this?
- Dün gece rüyamda seni gördüm.
I had a dream about you last night. - Yeah?
Rüyamda bizim evdeydin.
I dreamt that you were in the house.
Geceleri rüyamda kendimi ya hapiste ya da ölü görüyorum.
When I dream at night, I see myself dead or in jail.
Kısa bir süre önce, rüyamda başına bir şey geldiğini görmüştüm.
A while back. I had a dream... that something happened to you.
Dün gece rüyamda kendimi iç çamaşırlarımla çatının kenarında otururken gördüm.
Had a dream last night that I was sitting on the ledge in my underwear.
Olayı rüyamda gördüm.
I saw it in a dream.
Rüyamda gördüm.
It came to me in a dream.
Bu kadını rüyamda gördüm.
This is her ; this is the woman I dreamt about.
Rüyamda söylenenleri çok net duydum.
I heard it in my dream as clear as a bell.
Rüyamda ne gördüğümü nasıl bildin?
How do you know what I just dreamt?
Onu rüyamda göreceğimi bilemezdi. Nerede oturduğunu size söyleyeceğimi bilemezdi.
He had no way of knowing I was going to dream about him, no way of knowing that I would be able to tell you exactly where he lived.
Hayır, aslında rüyamda iş verenimi görüyordum.
No, I was actually dreaming about my, my employer.
Aslında birini öldürdüğümü düşünmüyorum ama rüyamda bu vücudun sahibi Todd Emory ölü bir adamı gömüyordu. Bayıldığım sırada Devalos'la baktığım adamı.
Well, I don't really think I killed anybody, but... in my dream, Todd Emory- - the guy who owns this body I'm in- - was burying a man, a dead man, the same dead body I was looking at with Devalos when I collapsed.
Cynthia bu sebeple onu rüyamda gördüğümü düşünüyorum.
Cynthia, I think this is why... this is why I've been dreaming about her.
Soygunu rüyamda gördüm.
I saw it all in a dream.
Olayı rüyamda gördüm.
It came to me in a dream.
Rüyamda soygunu gördüm.
I did dream about that robbery.
Rüyamda aynen böyleydi.
In my dream, he looks just like that.
Seni ve çocuğu rüyamda gördüğümü biliyordun.
You knew I was dreaming about you and the boy.
Bu yeri dün gece rüyamda gördüm.
I saw this place in my dream last night.
O da iskelet şeklinde bir maske takıyordu. Söylediğim gibi, rüyamda başka bir çift daha vardı. Zenci ve beyaz.
I only saw one armed man, and he was wearing a skeleton mask, and, as I told you, in my dream, there was another couple, an interracial couple.
Burke'lerin evinde onları ve başka bir çifti rüyamda gördüğümü söylemiştim.
Remember when we were at the Burkes'cabin, I told you I had a dream about them and another couple?
O sırada, rüyamda gördüklerimin bir gece öncesinde olduğunu ve.. .. onların öldürülmesiyle ilgili olduğunu düşünmüştüm.
At the time, I thought the things I saw in the dream took place the night before--that they had something to do with them being killed.
Onları rüyamda gördüm.
I saw them in my dream.
Rüyamda gördüm.
Okay, I didn't see it.
Onu dün gece rüyamda gördüm.
I dreamt about her last night.
Rüyamda gördüm.
Dreamt.
Kastettiğim şey rüyamda gördüğümdü.
What I really meant was dreamt.
Geceleyin rüyamda...
And at night, in my dreams...
Geçen gün rüyamda seni gördüm.
I dreamed of you the other day.
Bir seferinde rüyamda göbek deliğimden erik çekip çıkarıyordum.
I mean, once I dreamt that I could pull plums out of my navel.
Bir şekilde, bu insanları rüyamda öldürüyorum. Merhaba.
Somehow I am killing these people in my dreams.
Rüyamda gitmiştin.
I dreamed you were gone.
Bu günün geleceğini rüyamda görsem inanmam.
Honest to God, I never thought I'd hear you say that.
Rüyamda, Parkman, Nathan'ın hayatını kurtarıyordu.
In it, Parkman saves Nathan's life.
Rüyamda gördüğümü değiştiremem.
I cannot change what I dreamed.
Rüyamda kapı zilini çalıyordu.
In the dreams she is ringing the doorbell.
Rüyamda kötürümdüm ve Meryem Ana bana gözüktü.
I dreamt that I was paralysed and that the Virgin Mary appeared to me.
Geceleri, rüyamda o ana geri dönüyorum.
At night, in my dreams, I do go back in.
Ve rüyamda, aynı hatayı yapmıyorum.
And in my dreams, I take it back.
- Rüyamda ne gördüm biliyor musun?
Ahmet, you know what I dreamt about?
Cesedi rüyamda gördüm. Soygunu rüyamda gördüm.
I dreamt about that body.