English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Salgın

Salgın traduction Anglais

3,103 traduction parallèle
Evde grip salgını olduğunu ve hasta olup ders kaçırmasını istemediğimizi söyle.
Say there's'flu in the house and he mustn't miss out on his course.
8 tane skenit var, belsoğukluğu PID salgını da var, pelvik inflamatuar hastalığı.
I've seen eight cases of skenitis... gonorrhea... an epidemic of P.I.D... pelvic inflammatory disease.
Vahşi salgının yayıldığı rapor edildi. ... Birleşik Devletler boyunca 27 can için polis çabalıyorken...
Violent outbreaks have been reported across the United States... the lives of 27 as the police try...
Bunun yanında, salgının nedeni hala bilinmiyor.
At this time, the cause of the outbreak is still unknown.
Sosyal Oda'nın, yaşanan dehşet salgının içinde olduğunu açıklanmasından yalnızca 45 dakika sonra.
Only 45 minutes after news was released of the Social Redroom's involvement in a recent worldwide outbreak of violence.
Bütün bu salgının sebebi o.
It is the cause for this whole epidemic.
Ben küçükken hıyarcıklı veba salgını varmış. Neredeyse ölüyormuşum.
When I was a kid there was an outbreak of bubonic plague and I almost died.
Kayıtlar, salgının baş gösterdiği 15 Mart günü kullanımda olan ameliyat eldivenlerinin üretici firma Hemming Synthetics AŞ'den gönderildiğini gösteriyor.
Records show the surgical gloves in use at the time of outbreak, march 15, shipped from the manufacturer Hemming Synthetics, incorporated.
Küçük bir salgın gibi.
Seems to be a minor epidemic.
Evet, bu sefer özensiz olmazsa tüm ülkede salgın olabilir.
Yeah, except this time being sloppy could cause a pandemic.
Dr. Jacobs, Türkiye'deki kuş gribi salgınında ön cephedeydiniz. *
Dr. Jacobs, you were on the front line in Turkey during the H5N1 outbreak.
Mutasyon salgınlarının tehlikelerini ortaya çıkarmak için çalışıyordu. *
She was working on an exposé on the dangers of mutating pandemics.
Tanzanya'daki Makular,.. ... bir CHIKV salgınına maruz kaldılar.
The Makua are from Tanzania, where there was a recent outbreak of CHIKV.
Belirli amfibileri yediklerinde bu salgın etkisini gösteriyor ve feromonların gücünü arttırıyor.
But it's pretty obvious that when they eat certain amphibians, it super-stimulates this gland and sends the production and strength of the pheromone into overdrive, so...
Salgın gibi bir şey.
Some kind of outbreak.
- Sanırım bir salgın yaşanıyor.
I think we may have an epidemic on our hands. An epidemic?
Salgın sona mı erdi?
So is the outbreak over?
Bu salgın çok canımı yakıyor.
This outbreak grieves me greatly also.
Bu sıralar bir salgın var etrafta.
Yeah, there is a bug going around.
Bu günün Amerikan erkeklerinin karşı karşıya olduğu bir numaralı salgının gönül yarası olduğunu biliyorsunuz.
You know the number-one epidemic facing American men today is heartache.
Biri büyük bir veba salgını yaratmak istiyor.
Someone wants to create a plague epidemic.
İnsanlığı bu salgın hakkında nasıl bilgilendireceğiz o halde?
So how do we ever educate anyone about this epidemic?
Salgının daha fazla yayılmasını önlemek için önerdiğin sınırlama protokolü şu an başladı.
The containment protocol you recommended to prevent any further outbreak is now under way.
Yangınlara, salgın hastalıklara, kavgalara...
Fires, plagues, strife...
Her gün grip salgının başlangıcı gibi huzur ve sakinlik var.
Every day has the peace and serenity of a flu outbreak.
Şap hastalığı salgını...
Food-and-mouth...
Şap hastalığı salgını onu iflasını beyan etmeye sürükledi.
Outbreak of foot-and-mouth disease forced him to declare bankruptcy.
CDC'yi ara, onlara bir bir... bir Şarbon Salgını olduğunu söyle.
Contact the CDC, tell them there's a- - an Anthrax outbreak.
Eh, biz var söyleyebilirim bir kolera salgını bizim ellerde.
Well, I'd say we've got a cholera outbreak on our hands.
Bu gidişle cesetler yüzünden salgın çıkma ihtimali var.
there could be an epidemic.
Kolera salgınını duyunca senle bebek için çok endişelendim.
I was worried about you and the baby when I got word of the cholera.
Gerçek : Los Angeles'da bir menenjit salgını var.
there is a meningitis outbreak in Los Angeles.
Arabası patladı. Neredeyse salgın yüzünden ölüyordu.
His car blew up, he almost died from the plague.
Bu aralar salgın var.
There's a bug going around.
Glades'deki silah salgını gittikçe daha da kontrolden çıkıyor.
The gun epidemic in the Glades has gotten increasingly out of control.
Burada salgın halde.
Well, here it's a pandemic.
Biri veba salgını yaratmak istiyor.
Someone wants to create an epidemic of pneumonic plague.
Angola'da mayıs ayında patlak veren pnömonik veba salgınında 319 kişi öldü.
319 people died in Angola during an outbreak of pneumonic plague in Angola. Total deaths are around 319.
Bu, veba salgını korkusuyla ilaçlara olan talebin artışından kaynaklanıyor.
The increase is mainly due to a high demand for antibiotics to treat the plague.
Medisonus hisseleri veba salgınından sonra yüzde 6.8 artış göstermiş.
Medisonus shares increased 6.8 % after the plague outbreak.
Veba salgının çıkmasını sağlayan bendim.
I was the one who spread the pestilence.
Veba salgının çıkmasını sağlayan bendim.
I was the one who spread the plague.
Eğer toksin birinci kata ulaşırsa binanın yapısına gömülü olan yüksek sıcaklık veren patlayıcılar salgını önlemek için patlar ve toksinin karmaşık yapısını yakar.
If the toxin reaches level one high temperature explosives embedded in the structure will incinerate the complex to prevent an outbreak.
Salgın başlıyor, burdan defolup gitmemiz lazım.
The outbreak is starting. We've got to get the [bleep] out of here.
- Salgın mı?
- An outbreak?
- Salgın başladı.
- The outbreak's starting.
İlk önce bir uçak kaçırma söylentisi vardı,... sonra bir çeşit salgın rapor edildi.
First there was talks of a hijacking, than reports of an outbreak of some kind.
- Salgın mı?
How contagious is it?
Yılan otları, kurt çiçekleri... bunların hepsi ender görülen zehirler salgılar.
Snake herbs. Wolf flowers The plants all secrete rare poisons
Bu afacanların nasıl mürekkep salgıladıklarını sanırım biliyorsundur.
I believe you know how to extract ink from one of these bad boys.
CAD'da bir güvenlik ihlali salgın anlamına gelir.
We can't risk that.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]