Sana bir şey sormak istiyorum traduction Anglais
465 traduction parallèle
Cabal, sana bir şey sormak istiyorum.
Cabal, I just want to ask you one plain question.
Martha, sana bir şey sormak istiyorum.
Martha, I want to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
Oh, say there's something I want to ask you. It's about the leopard.
Sana bir şey sormak istiyorum, Walter.
I want to ask you something, Walter.
Sana bir şey sormak istiyorum, sırf endişelerimi gidermek için.
I want to ask you something, just to reassure myself.
Anne, sana bir şey sormak istiyorum.
I wanna ask you something, ma.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I want to ask you something.
Nikki, sana bir şey sormak istiyorum.
Nikki, I want to ask you something.
Gaby, sana bir şey sormak istiyorum.
Gaby, I've been wanting to ask you something.
Ted, sana bir şey sormak istiyorum.
Ted, I wanna ask you something.
Bu yüzden de sana bir şey sormak istiyorum.
That's why I want to ask you this.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I wanted to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I would like to ask you something
- Sana bir şey sormak istiyorum.
- I've been meaning to ask you something.
- Doktor, sana bir şey sormak istiyorum.
Oh, Doctor there's one thing I wanted to ask you.
Bu canlı bir görüşme, sana bir şey sormak istiyorum. Sana Venüs tapınağında sorular soracağım. Televizyonda yayınlanacak
This is a live interview, I'd like to ask you something... have an experience, question you on TV at the temple of Venus.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I want to ask you one thing.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
- I wanna ask you something.
- Josepha, sana bir şey sormak istiyorum. - Nedir, sevgilim?
I wanted to ask you something.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
- I'm just asking you something. - Talk, talk...
Sana bir şey sormak istiyorum.
I want to ask you something
Sana bir şey sormak istiyorum, Charlie.
I wanted to ask you somethin', Charlie.
- Max, sana bir şey sormak istiyorum.
- Max, I've been meaning to ask you.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
- I want to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum sizler böyle foyanız ortaya çıktığında nasıl işin içinde kalmayı başarıyorsunuz?
I just want to ask you... how you people in show business... manage to stay in action when you give it away like that?
Sana bir şey sormak istiyorum.
I wanna ask you something.
Dövüşe başlamadan önce sana bir şey sormak istiyorum.
Before we start this fight, I wanna ask you one question.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
- Listen, I wanted to ask you something. - What?
Sana bir şey sormak istiyorum.
I just want to ask you something.
Koç, sana bir şey sormak istiyorum.
Coach, let me ask you a question.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I've been meaning to ask you something.
İzin verirsen sana bir şey sormak istiyorum.
Let me ask you something.
Hey, sana bir şey sormak istiyorum.
Hey, I want to ask you something.
- Sana bir şey sormak istiyorum Ludo.
- I want to ask you something, Ludo.
Hastings, sana bir şey sormak istiyorum.
Hastings, I want to ask you something.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
- Let me ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I need to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
Let me ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum!
I wanna ask you something!
Sana müthiş önemli bir şey sormak istiyorum.
I just wanted to ask you something frightfully important.
Sana nezaketle bir şey sormak istiyorum.
I have to tell you something that I hope will gently calm you.
Sana Kurt hakkında bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something about Kurt.
Sana bir şey daha sormak istiyorum.
I want to ask you something else, too.
Stephanie, sana bir şey sormak istiyorum.
Stephanie, I want to ask you something, all right.
Sana önemli bir şey sormak istiyorum.
I want to ask you something - - something important.
Sana bu kemikler hakkında bir şey sormak istiyorum.
I want to ask you something about these bones.
Ama ben aksine sana bir sürü şey sormak istiyorum.
But I would like to ask you so many things.
Sana daha önce hiç sormadığım bir şey sormak istiyorum.
I want to ask you something that I have never asked before.
Sana işle ilgili bir şey sormak istiyorum.
I wanted to ask you about something about work.