English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Sanal

Sanal traduction Anglais

2,498 traduction parallèle
Spam, frekans bozma, sanal baskınlar.
Spamming, jamming, online raids.
Bir sanal çöpçatanlık servisini düşünün.
Uh, well, just think about an on...
Sanal yabancılarla günübirlik seks.
- [Cell phone ringing] Casual sex with virtual strangers.
Vücut kısımları kesilen bazı kimselerin sanal uzuvları olur.
Some amputees have phantom limbs.
Hapisteyken, sanırım sen benim sanal uzvumdun.
When I was in jail, I think you were my phantom limb.
Sanal uzuvlardan bahsediyorduk, ağzımdan çıkıverdi.
We were talking about phantom limbs, and I blurted it out.
Sanal olarak renklendirilmiş bu fotoğraf Alaska'daki Malaspina Buzulu'nun mavisini gözler önüne seriyor.
A false colour image reveals the blue ice of the Malaspina Glacier in Alaska.
Bu sanal varliklarin, gerçek gibi görülen küstahlik hatta dine hakaret oldugunu iddia ettiler.
To claim that imaginary entities were real seemed presumptuous, even blasphemous.
Bu sanal terörizm..
This is virtual terrorism.
Dört yıl önce, Savunma Bakanlığı Thomas Gabriel'ı sanal danışman olarak işe aldı, tamam mı?
Four years ago, the DOD recruits Thomas Gabriel to be a cyberspook for'em, OK?
Benden FBI'ın sanal güvenlik bölümünün başkanına... telsizle bağlanmamı mı istiyorsun?
You want me to intentionally open up a com line to the head of the FBI's cyber division?
Ve tabii ki bilindiği gibi, oyundaki tüm olasılıkların düşünüllememesinin sonuçları yıkıcı olacaktır. Böylesi bir sanal savaşa yaklaşımın
" This is a type of war that had never been fought before and of course as we all know, it would be so devastating that it is almost impossible to consider all of its consequences.
Sanal bir tur at.
Take the virtual tour.
H2A'nın sanal dünyasına bakmamı söylemiştin.
You told me to take the virtual tour of H2A.
Genelde elektronik postayla sanal çiçek yollardın.
- Really? Usually you send those e-mail cards with the digital flowers.
- Biraz ama sanal âlemde.
Only a little bit just in cyberspace.
Göründüğü kadarıyla, temel moleküllerden oluşan parçaları sanal olarak bir ara getirdiğini söyleyebilirim.
Wanna take a guess at what he's doing? Well from the looks of it, I'd say he's virtually piecing something together from base molecules.
Sanal dünya.
Virtual space.
Yani I, bir sanal sayıdır.
So I is an imaginary number.
Ölüler sanal seks yapamaz mı?
Dead people can't have cyber sex?
Sanal beşlik!
Cyber-five!
İnternet'te sanal bir bolüm açacaktık.
We were opening a virtual division.
Sanal köpeğimi eğitiyorum.
JUST TRAINING MY VIRTUAL DOG.
Şuna sanal gazeteyle bir vurayım da. Hadi, otur.
ONE SECOND, LET ME JUST HIT HIM WITH A VIRTUAL NEWSPAPER HERE.
Teknoloji ile ilk defa on sene önce karşılaşmıştık bir gezegende soykırımdan kurtulanlar zihinlerinde yarattıkları bir sanal alemde yaşıyorlardı. ( EN : SG-1 2x04 "The Gamekeeper" )
We first encountered the technology 10 years ago on a planet where the survivors of a holocaust were living entirely in a virtual world created in their minds.
O zamandan beri, bunu SG takımlarını eğitmek için bir sanal ortam olarak uyarlamıştık.
Since then, we've managed to modify it for use in the VR training of SG team members.
Para biriminin yerine sanal mallar geliyor.
Actual currency is being exchanged for virtual goods.
- Teoride sanal ışın kılıçları veya Everquest 2'de bir şeyler satarak servet kazanabilirim.
I mean theoretically, I could make a fortune selling virtual Lightsabers or something on "Everquest 2"
Yeterince sanal değil galiba.
Not virtual enough, I guess.
Sanal kambur bir beyin- -
A virtual hunchback mastermind...
Eğer hastalarımın daha fazla bunalıma girmesini istesem, onlara Çaylak'ın en son sanal günlük kayıtlarını okurdum!
If I wanted my patients to be more depressed, I'd just have them read Newbie's latest blog entry.
Biz beraber bir sanal grupta çalmamış mıydık?
Hey, weren't we in an air band together?
Sanal bir Beyaz Saray yapabilirsin.
Make a virtual White House.
Sanal şehirler ve kasabalar nükleer silahla vurulamaz.
I mean, virtual cities and towns... nothing to nuke.
Birçok kez sanal seks yapmış biri olarak sana bunun hakkında şunları söyleyebilirim :
What can I tell you about cybersex, being a man who had it many times?
Sanal seks asla gerçek seksin yerini alamaz.
Cybersex can never replace normal sex.
Sanal sekste kadının çıkardığı seslerin verdiği zevkin yerine geçecek hiçbir şey yoktur ya da göğüs uçlarının sertleşmesinin verdiği hissin veya titremesinin.
Cybersex doesn't provide any replacement for sounds of a girl caressed by you or for a feeling of her nipples getting hard or how she's trembling
Öldürülen sanal fahişelerin esrarını çözmeye çalışıyor.
And he's gotta solve Some murders and some virtual prostitutes.
Bütün bunlar bizim sanal mağazamızda gerçekleşiyor.
All of it is happening in our virtual paper store.
Dört adet web kamerası aldım ve bilgisayarlarımızda gecikmesiz, gerçek zaman sanal ağı kuracak şekilde arayüz oluşturdum.
So I've taken four webcams then interfaced our computers to create a non-delayed real-time virtual network.
Peki sen sanal büyülerinden yapıp geri getiremiyor musun?
Well, can't you just work some of your virtual voodoo and get them back?
Sanal olarak, tabii ki. - Nasıldı peki?
Simulating, yeah.
20 yıl içinde kızlar içn zımbırtıları olan, sanal seks robotları yapacaklar,
In 20 years they'll have cybersex robots, with gizmos for lonely gals.
Buna çekimsel bükülme deniyor ve görünmeyen şeyleri ortaya çıkartan... sanal bir fener gibidir.
It's called gravitational lensing, and it's a virtual spotlight... that uncovers any invisible stuff in the universe.
Hayal ediyorum da sanal rolümde bana sanal bir fahişe olarak seks için para ödemeyi düşünüyorsun.
I am imagining you imagining paying for sex with me in my imaginary role as an imaginary street whore.
Bu senin kıçındaki sanal gizli gözetlemenden biraz daha fazlası. Eğer göğüs uçların kalkıksa bu beni hoş tutar.
You know, it'll take more than an imaginary sneaky peek at your arse to keep me sweet if this goes tits up.
25,000'den fazla sanal dolar kazandım.
I have won over 25,000 virtual dollars.
Seninle sanal olarak gurur duyuyorum.
I'm virtually proud of you.
Peki, bir şey buldular mı? Bir sanal anten.
Did they find anything?
Bu belli ki bir tür sanal arayüz.
Now this is obviously some sort of virtual interface.
Teknoloji Haftası'nda sanal dalgayı yakalayın.
Catch the virtual wave during Tech Week next Saturday on the PVS Shopping Network.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]