Sandy traduction Anglais
4,103 traduction parallèle
Sandy, Chuck'ın hoş ama yaşlı olduğunu düşünüyor.
She thought he was nice, but too old.
Onu görmem gerek ve makul bir nedene ihtiyacım var Los Angeles'ta olmak için, yoksa Sandy çılgına dönecek
I got to see her, and I need a plausible reason for being in L.A., otherwise Sandy's gonna get all nutty and...
- Merhaba Hank. - Sandy.
- Hello, Hank.
- Şuna bak, Los Angeles'tasın.
- Sandy. - Look at you, here in L.A.
Sandy'nin ailesiyle,
She's gonna be over there.
Sandy'nin memleketinde olacak.
She's gonna be with Sandy's family in Sandy's hometown.
Yavrum Sandy B. bile bir filmi kurtaramıyorsa, o film kötüdür yani.
I mean, you know a movie's bad when my homegirl Sandy B. can't save it.
Bak Sandy, sen insanları önemsiz kişisel farklılıklardan ötürü kovmaktan zevk alabilirsin.
Look, Sandy, you might enjoy firing people for petty, personal differences...
Bu, "Sandy'nin Okul Maceraları" dizisinin çocuk yıldızı Sandy Matteo.
This is pre-teen Sandy Matteo. She's from that show "Sandy's School Times."
Artık Sandy Matteo, Neşeli-Kızgın Bebek'e bayılıyor ve onu destekliyor.
Sandy Matteo now loves and endorses Baby Joy Rage.
Sandy Matteo bu bebeğin reklamını mı yapıyor?
Sandy Matteo is plugging this doll? I thought she had an exclusive with us...
- Ben Sandy.
I'm Sandy.
- Param bitti, Sandy.
I'm out of budget, Sandy. What?
Burada kal, Sandy.
Stay here, Sandy.
Kapa çeneni, Sandy!
Shut your mouth, Sandy!
- Sandy burada mı çalışıyor?
— Sandy work here?
- Kimlik görmem gerekiyor. - Git ve Sandy'i çağır.
— I'm gonna need to see some I.D. — Go and get Sandy.
Sandy'nin bu işe polisi karıştırmak isteyeceğini sanmıyorum.
I don't think Sandy wants the police involved.
Dinle, Sandy.
Sandy, listen.
Şehir dışına çık, Sandy.
Get out of town, Sandy.
Sandy?
Sandy?
Sandy'sin değil mi?
Well, it is Sandy, isn't it?
Ben Richard, bu da Sandy.
I'm Richard and this is Sandy.
Sandy'i aradım.
I called Sandy.
Sandy!
Sandy!
Tam olarak ne yapıyorsun burada, Sandy?
What are you doing down here, Sandy?
Vay canına, Sandy.
Wow, Sandy.
Sandy bu dediklerini duymasa iyi olur.
You better not let Sandy hear you say that.
Sandy'nin olduğu zamanlardaki gibi, değil mi?
Wasn't like that when Sandy was at it.
Senin için buradayım, Sandy.
I'm here for you, Sandy.
- Öyle olsa iyi olur çünkü bu adamla sabah bir randevumuz var. Sandy kahve yaptığında bu adamı dümende görmek istemezsin.
- Well, you better, because we got a hot date in the morning with this charmer, and you don't want to see him behind the wheel when Sandy's making coffee.
Sandy'nin anneme dediğine göre herşey Patron'dan bir hediyeymiş.
Sandy told Mommy it's a gift from the boss man.
Sandy ortalarda yok.
Sandy didn't show.
Kaptan, Sandy'i aldığı gibi kasabadan toz oldu.
Captain grabbed Sandy late last night and skipped town.
- Hertz araç kiralama.
Hertz Rental. Sandy speaking.
Ben Sandy. Nasıl yardımcı olabilirim?
How may I help you?
Florida'nın tuzlu toprağını bile adama çevirir.
It even stands up to Florida's sandy soil.
Korkunç, ölmek üzere ve kumlulardı.
Horrible, half-alive, sandy.
Sandy'nin herifin O'na vurduğu anı görmediğini düşündüm hep.
I wanna think Sandy didn't see it when he smashed into her.
Ben Sandy Patterson.
This is Sandy Patterson.
- Benim adım Sandy.
My name's Sandy.
- Merhaba Sandy!
Hi, Sandy.
Sandy!
Sandy! Sandy!
Benden Sandy, sizden de Patterson!
When I say "Sandy," you say "Patterson."
- Sandy!
- Sandy! - Patterson!
- Patterson!
Sandy! Patterson!
Sandy Patterson.
Sandy Patterson.
Doğum günün kutlu olsun, Sandy Patterson.
Happy birthday, Sandy Patterson.
Sen, Sandy Matteo'sun, değil mi?
You're Sandy Matteo, right?
- Sandy.
— Sandy.
Sandy ve Kaptan'dan asla haber alınamadı.
♪ And now it's written