English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Sayın hakim

Sayın hakim traduction Anglais

1,804 traduction parallèle
İtiraz ediyorum, sayın hakim!
Objection, your Honor!
Sayın hakim, en yoğun kanın şah damar kesildiğinde en yakında olan kişinin üzerine bulaşacağını belirten araştırma raporu 59 ve 2 numaralı ekini lütfen tekrar anımsatın.
Your Honor, please recall investigation report 59 and appendix # 2, which states that most amount of blood get poured on the nearest person when the artery is severed.
Elbette, sayın hakim.
Of course, your Honor.
Sayın Hakim, davalının temsilcisiyim.
Your Honor, I represent the defendant.
Sayın Hakim, bu çok saçma.
Your Honor, this is ridiculous.
- Yapmayın, Sayın Hakim.
- Come on, Your Honor!
- Affedin, Sayın Hakim.
- Pardon me, Your Honor.
Suçsuz kararı talep ediyorum, Sayın Hakim.
I plead for acquittal, Your Honor.
Sayın hakim, bu mantıksız bir durum.
YOUR HONOR, THIS IS A NO-BRAINER.
Başka sorum yok sayın hakim
No more questions, Your Honor.
Başka sorum yok sayın hakim
I have no more questions, Your Honor.
Vardık sayın hakim
We have, your honor.
Sadece birkaç dakikalığına Sayın Hakim.
Just a couple of minutes, your honor.
Mahkemeye sayın hakim william L. Danielson başkanlık ediyor.
The Honorable Judge William L. Danielson presiding.
Üç şey, Sayın Hakim.
Three things, Your Honor.
Sayın hakim, Ağırlaştırıcı neden için hiç kanıt bulunmamakta.
Your Honor, there is no evidence of aggravating circumstance.
Müvekkilimle bir dakika görüşebilir miyim Sayın hakim?
Your Honor, may I have a moment with my client?
Sayın Hakim... İddia makamının ilk kanıtını sunarız.
Your Honor... we tender State's exhibit 1.
vardık Sayın Hakim.
Yes, we have, Your Honor.
Sayın hakim, Profesör Bora yaşamıyor.
You honour, Professor Bora is not alive.
Kanıtım var, sayın hakim.
I've evidence, your honour.
- Ölüm beyanı sayın hakim.
- Dying declaration, Your Honor.
- Suçluyum sayın hakim.
Guilty as charged.
Hayır, sayın hakim.
We do not, your honor.
"Suçsuzum Sayın Hakim."
"I plead not guilty, your honor."
Sayın Hakim, Bayan Hertzog'un derhal bir Islah Merkezine yerleştirilip, karın ağrısı şikayeti için bir de röntgen altına yatması gerek.
Your honor, it is imperative to Ms. Hertzog's well-being that the metropolitan detention center order a C.A.T. scan on her clearly distended and painful abdomen.
Evet, haklısınız Sayın Hakim. Üstelik hiçbir apandisit veya türevi bir hastalık bulamamıştı.
Yes, that is correct, your honor, but- - and he's found no evidence of appendicitis in either of those examinations.
Anlaşıldı, Sayın Hakim.
Understood, your honor. Thank you.
"Sayın hakim Horia'nın babası!"
"Y0ur H0n0ur, H0ria's the father!"
Askeri Müfettişin notlarında var, Sayın Hakim hatta bu notlar davalı ve Onbaşı Vernik'in evleri arasında defalarca telefon görüşmesi yapıldığını gösteriyor..
It's in the military investigator's notes, Your Honor, which also refer to phone records indicating repeated calls between the defendant's home and Vernik's.
Sayın Hakim, savunma avukatı bir şey ima ediyorsa- -
Your Honor, if defense counsel is insinuating something...
- Sayın Hakim, korkarım bu imkansız.
- Your Honor, that's impossible.
- Sayın Hakim, bundan daha yeni haberimiz oldu.
- This was just brought - to our attention.
- Sayın Hakim, aşırı bir tutum olur.
- That would be an overreaction.
Alicia Florrick, Sayın Hakim.
Uh, Alicia Florrick, Your Honor.
Aslında ben özür dilerim, Sayın Hakim.
Actually, I'm sorry, Your Honor.
Sayın hakim bu suçun 68 şahidi var.
Your honor, there are 68 witnesses to this crime.
Leonard trafiğe takıldı Sayın Hakim Kurtadamın eğitimini ben üstleneceğim.
Leonard's, caught in traffic, your honor, so I will be handling the werewolf.
Sayın Hakim, talebimi düşünürseniz müşteri gizliliğini ihlal etmek istemediğimi anlarsınız.
Your Honor, if you'd review my request, you'd see that I'm not asking to violate client confidentiality.
- Siz ona bakmayın Sayın Hakim.
- Ignore him, Your Honor.
Başka sorum yok, sayın hakim.
No further questions, your honor.
- Güvenilirliğiyle ilgili, sayın hakim.
Montgomery's marriage relevant?
Sayın Hakim, mahkeme celbine cevap verilmesini ya da davalının hakir görülmesini istiyoruz.
Your Honour, we'd ask that the subpoena be answered or the respondent held in contempt.
Nakliyecinin yeminli belgesi önümüzdeki günlerde gelecek,... o yüzden sizden bir erteleme istiyorum, Sayın Hakim.
Um, I'm assured that affidavits from the removalists are forthcoming and so I'd ask Your Honour for an adjournment.
İddia yerinde görünüyor, Sayın Hakim.
Our submission respectfully stands, Your Honour.
Teşekkür ederiz, Sayın Hakim.
Thank you, Your Honour.
- Affedersiniz sayın hakim.
- Excuse me, your honor.
Sayın meclis üyesi, bütün saygımla, kendinize hakim olun.
I love lutherans. - Councilman, with all due respect, get a grip.
Günün birinde piyango numaraları yatırmadığım bilete çıktı, hatta ve hatta bir hakim tarafından dolandırıldım,... John Thomas'ım ulusal ortalamanın altında sayı yaptı.
My lottery numbers came up on the one day I didn't get my ticket, and even of I did cheat with a ruler, my John Thomas is... well under the national average.
Sayın Başkan, kendinize hakim olun!
Mr. Mayor, pull yourself together!
Bir şey söyleyebilir miyim, sayın hakim?
Right.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]