English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Scan

Scan traduction Anglais

4,341 traduction parallèle
Arkadaşınızın da sizinle gelmesini ister misiniz? - Evet.
Do you want your friend to come with you to the scan?
Koordinatsal taramayı ekrana ver
Grid scan display?
Parmak izlerini tarayacağım ama tutuklanmadıysa hiç umudum yok.
I'll scan her prints, but I'm not optimistic unless she was arrested.
Doğuma birkaç ay kala bebeğimin durumunu görmek için ultrasona gidiyorum.
'With just a few months left until I'm due to give birth, 'I'm off for a scan to see how my new baby is getting along.'
Bir anne adayı olduğum kadar bir anatomi uzmanı da olduğumdan ultrason taramasına bakaren içimdeki yeni insana ait yapılardan etkilenmeden duramıyorum.
'But as well as being an expectant mother, I'm also an anatomist,'so looking at the scan I can't help but be fascinated by the structures 'I can already see inside this brand new human of mine.'
Tam bir dizi halinde Alman PTZ kubbelerinden gerçek zamanlı tarama istiyorum.
I need to get a real-time scan going on the full array of German PTZ domes.
Biyolojik tarama yaptım ve bana hayaların sonuna kadar dolu göründü.
I-I ran a bio scan, and it looked like your testicles were at full capacity.
- Sakın bir daha hayalarımı tarayayım deme.
Don't scan my testicles ever again.
Taramayı geçecek bir tane yapabilirim.
I can make one that will pass a scan.
Yüz taraması onları Eric Healey ve Robert Bly olarak belirledi.
Facial recognition scan pegged them as Eric Healey and Robert Bly.
Bilgisayarlı tomografi yapmak için yumurtayı laboratuara götürdüm.
I took the egg to my lab to run a cat scan.
Bu aşamada da tomografi çok iş görüyor.
Which is where the cat scan comes in handy.
Tomografide embriyo görmeyecek.
He won't see an embryo on a cat scan.
Tarama 10 dakika falan sürer.
The scan will take about ten minutes.
Taramanın kötü çıkacağını mı düşünüyorsun?
You worried the scan won't work?
Bir dakika, Dr. Khatri'de yumurtanın tomografi sonucunun olması lazım.
Wait, Dr. Khatri should have a cat scan of the egg.
Beyin tomografisi çekilmesi önerilir.
C.T. scan recommended.
Üzerindeki şu şeyi araştırmamız...
We have to scan that thing on your...
İç kanama falan göremedim.
I didn't scan any internal injuries.
Efendim, yaratığın üzerinde mikroskobik oranlarda Ay tozuna rastladım.
Jarvis : Sir, my scan of the creature Has detected microscopic traces of lunar dust.
Beyninizi tarayıp, size en iyi sonucu söyleyecek.
It will scan your brain and find your perfect match.
Genel ve yeniden bölge taramasından sonra kaldıracağız.
We'll remove them after we've finished the general scan and sweep the area again.
Tomografide rektumdan kolona kadar yırtık ve yaralanmalar görüldü.
The CT scan shows many cuts and lacerations from the rectum to colon.
Radyoloji Gene Steers'ın tomografi sonuçlarına bakmanız için sizi bekliyor.
Radiology wants to see you regarding Gene Steers'P.E.T. scan results.
Bay Steers, bunu duymanın zor olduğunu biliyorum ancak tomografiniz kanserin yayıldığını gösterdi.
Mr. Steers, I know this is hard to hear, but the P.E.T. scan showed your cancer has spread.
Tomografiden önce olabilecek en kötü senaryoları konuşmuştuk ve en kötüsü bu.
We talked about worst case scenarios before the P.E.T. scan, and... this... is it.
Buna gerek yok, ancak yardımcınızın parmak izini kullanarak tarama yapmam gerekiyor.
That won't be necessary, but I am going to need a biometric print scan from your associate.
Ancak yeni gelenlere tarama yapmam emredildi.
But my orders are to scan any new visitors.
Bir anahtar ve başka bir çip. Diğerleri çok karanlık. Onları tanımlayabilmek için daha yüksek çözünürlükte bir tarama yapmam gerek.
The others are just shadows, I need a higher resolution scan to id them.
Ödem azaldığı zaman tarama yapacaklar.
They'll run a scan when the swelling subsides.
Merkezde beynini tarayacaklar ve, bildiğin herşeyi öğrenecekler.
They'll scan your brain back at HQ, find out everything you know.
Cep telefonu iletişimlerini şifrelenmiş e-postaları, usulsüz yayın imzalarını falan tarayın.
Scan for cellphone transmissions, encrypted e-mails, anomalous broadcast signatures.
Sende erkek eli olduğunu unutma, kartını okuturken onlara bakma.
Remember, you have man hands, so don't look when you scan the card.
- Tahili tarama yapıyorum ki şeyi görebilelim- -
- Running an internal scan right now to see if...
Plaka taraması.
License plate scan.
Etrafı tarayın.
Scan the perimeter.
Akın halinde kıyı boyunca gezer, kuvvetli radarlarıyla etraflarını tarayarak avların yerini tespit ederler.
They swim along the coast in swarms, using their powerful sonar to, literally, scan their surroundings for prey.
Tarama sadece tek tarafına tekabül ediyor.
The scan only accounted for one side.
Güvenlik modunda, Çoklu Tehlike Alarm Merkezi "ÇTUM" sensorleri daima elektronik sinyaller için tarama yapar.
In secure mode, MTAC sensors constantly scan for electronic signals.
Otoyol kameralarını tarayın.
Scan the highway cams.
Cidden, bir tomografi çektirmek isteyebilirsin.
Seriously, you might want to get a CAT scan.
Taramadan önce Claypool'a bir izleyici enjekte edilmiş olabilir.
Claypool would have been injected with a radio tracer prior to his scan.
Bu bir tarama değil.
This isn't a scan. It's an interrogation.
Tarama başlatıldı.
Automated male voice : Scan initialized.
Taranmış.
Took a scan.
Evi tara.
Scan the house.
Böyle acımasız bir ses.
Scan reveals nothing!
Tamam, bu bisküvi, ama bana çay sözünüz vardı.
Scan reveals nothing!
Beyin tarama işlemi başladı.
Brain scan processing.
Bırak NSA dijital hayaletini tarasın ve oda arkadaşının kim olduğunu söylediğimiz, yazdığımız veya tıkladığımız şeylere dayanarak söylesin.
The NSA will scan your digital ghost and... they will tell you who your partner, based on everything ever said, wrote or you clicked.
TARIYOR Çevre taraması tamamlandı.
Perimeter scan complete.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]