Scared traduction Anglais
42,655 traduction parallèle
Sana soru sormaya bile korkuyorum!
I'm scared to ask questions now.
Karşımda birden seni görünce biraz şaşır...
You scared me.
Tüm o zırha rağmen sen sadece korkak küçük bir çocuksun.
All that fancy armor and you're just a scared little boy.
Korkmam mı gerek?
Should I be scared?
Korkuyorum Jim.
- I'm scared, Jim. - Shh!
Korkmuştu, hassastı, kafasında birçok soru vardı.
He was scared, vulnerable, filled with questions.
Korkuyorum ama beni dinle.
I'm scared. But listen to me.
- Ödümü kopardın.
- Gosh, you scared me.
Tek başıma o kadar çok korktum ki.
I was so scared alone.
Ödümü kopardın.
Gosh, you scared me.
İncinip korkacaksın.
You will be hurt and scared.
Kim olduğumu öğrenirsen, şok olacaksın. İncinip korkacaksın.
If you find out who I am, you're going to be surprised, hurt, and scared of me.
Heo Joon Jae, korkuyorum.
Heo Joon Hae. I'm scared.
O adam sırrımı öğrendiği için korktum.
I'm scared since that person has found out my secret.
Korkmana gerek yok.
You don't have to be scared.
- Amanın, ödüm koptu!
- Oh, I got scared.
Korkacağımı mı sanıyorsun?
Do you think you'll be scared?
Çığlık atıp da insanların içinde utandırma beni.
Don't scream and embarrass me. Just tell me when you get scared.
Böyle giderse cidden de NASA seni alıp götürecek diye acayip korkuyorum.
I'm scared NASA will come and take you away.
Tavuk kanından korkuyorsun, hakkında araştırma yaparken bir kitapta görmüştüm.
You're scared of chicken blood. I read up on goblins.
Korktuğumdan değil ondan uzak durmak istediğimden.
I'm not scared of it. I just keep my distance.
Korkmuş olsam da sizler manyak havalıydınız.
I was scared, but a part of me still thought that you two looked so cool then.
- Durotan hiçbir şeyden korkmuyor.
- Durotan is scared of nothing.
Eğer ölüme beni korkuttu.
You scared me to death.
Dünya, İsveç takımı gibi oynamaya çalışan ürkek Brezilyalılar görmesin.
I don't want the world to see a bunch of scared Brazilians trying to play like Sweden.
- Ölümden korkarım.
- Dylan : Scared to death.
Silahlı insanlar beni çok korkuttu ve işimi yapamam diye korktum.
The armed people scare me a lot, and scared I can not do my job.
Seni kaybetmekten o kadar korktum ki hamile olduğunu söylediğinde o çocuğu isteyip istemediğini bilemedim.
And I was so scared of losing you that when you told me you were pregnant, lasked if you wanted to keep the kid.
Hadi, o korkmuş.
Go, she's scared.
- Korkuyorum.
- I'm scared.
- Hayır, korkuyorum.
- No, I'm scared.
Korkuttun beni, Jakob.
You scared me, Jakob.
Uyandığımda ilk kez korkmadım ya da kafam karışık değildi ya da sinirli değildim.
For the first time, when I wake up... I'm not scared... Or confused...
- Korkmuş.
He's scared.
Nasıl da korkmuşsunuzdur.
You must have been so scared.
- Senin korktuğundan daha çok korkuyor.
It's more scared of you than you are of him.
Biraz korktuğum için özür dilerim, tamam mı?
I'm sorry if I'm a little scared, okay?
Bay Madoff, evinizi kaybedeceğiniz için korkuyor musunuz?
Reporter : Mr. Madoff, are you scared you're gonna lose your home?
Korktuğunu mu düşünüyorsun?
You feeling like you're scared?
- Korkuyorum Uther.
I'm scared, Uther.
- Korkuyor musun?
- Are you scared?
Korkmalısın.
You should be scared.
- Karanlıktan korkarım.
Scared of the dark.
Bazen çok korkuyorum.
I'm so scared sometimes.
Korkuyor musun?
- Are you scared?
Korkuyorum.
I'm scared.
Örümceklerden çok korkarım.
I'm really scared of spiders.
- Baba, korkuyorum.
- Dad, I'm scared.
- Artık korkmuyorsun, değil mi?
You're not scared anymore, right?
Korkma ve gergin de olma.
♫ Just breathing alone makes me happy ♫ Don't be scared and don't get nervous. ♫ Beautiful life, beautiful day ♫
Emily, korkuttun beni.
Emily, you scared me there for a moment.