English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Scram

Scram traduction Anglais

832 traduction parallèle
Ona konuşmaması için biraz para verdim.
I gave her some money and told her to scram.
Hoşuna gitmiyorsa bas git!
If you don't like it, scram!
Defol!
Scram!
- "Bırak adamı" dedim sana, İkile evlat.
- I said let him alone. Scram, kid.
Steve, gitmemiz gerek.
Steve, we gotta scram.
Biberkopf!
Aren't you gonna scram?
Biraz gidin kızlar. Gidin hadi.
Scram for a while, girls.
Fark etmiyor.Hangi cehennemde kaldı bunlar?
Scram! What in hell is keeping them?
Zora gelince arkadaşlarını bırakıp sıvışanlar!
Fine pals that scram when the going gets tough and leave you to take the rap.
Gidelim haydi.
Let's scram.
Sen al o 30 Dolar'ını da - Gidelim.
I don't handle no $ 30 junks. Scram.
- Gidin, berberde şarkıya devam edeceğiz!
- Alright scram, boys, I'll meet you in the barber shop.
Uç bakalım.
Scram.
Gidelim!
Scram!
Şimdi git.
Now scram.
Toz ol.
Scram.
- Haydi, toz olalım artık buradan.
- Say, let's scram out of here.
Çek, git yoksa ben atacağım seni.
Scram or I'll throw you out.
Elveda sana!
Make hams of you and scram!
Şimdi sizin için bir sakıncası yoksa, kalkın.
So, if it's just the same to you, scram.
Hadi bas git.
Come on, scram.
Kaybol!
Scram!
Haydi ikile.
Go on, scram.
Sıvışalım hemen!
Scram!
Ama yer yemez toz olacağınıza söz verin.
But promise to scram out after you've eaten.
- Hadi, yok olun.
- Scram, get out.
Aha.
Scram.
Defol.
Scram.
Stuffy, firla!
Stuffy, scram!
- Basıp gidelim!
- Let's scram!
Kaybol.
Scram.
- Yürü, yoksa saçını süpürge yaparım.
- Scram, before I wipe the street with you.
- Gitsen iyi olur.
- You better scram.
Bas git ahbap, acelem var.
Scram, buddy. I'm in a hurry.
- Uzayacak mısın ahbap?
- Scram, will you?
Uza bakalım dostum.
Scram, buddy.
Evet, götür.
Yeah, scram.
- Çocukları alın da tüyelim.
- Grab your kids and scram.
Yürü git!
Scram!
Tas tamam 300 dolar var orada.
We'll grab our pay and we'll scram. Let's see, there's $ 300 right there.
Şimdi defol.
Now, scram.
Defolun kızlar, spagetti sağlıklı değil size.
Beat it. Scram, sisters, spaghetti ain't good for you.
Defol, Svengali.
Scram, Svengali.
Pekala, yaylan, yaylanınız, yaylansınlar.
- Okay, scrow, scram, scraw.
Gönder onu yoksa uçaksavarı çağırırım.
Tell her to scram or I call out the anti-aircraft.
- Tamam, kaybol.
- All right, scram.
Senin yerinde olsaydım, gider kapısına dayanırdım.
If I were you, lover, I'd scram right out there.
Şimdi gitmemiz gerekiyor.
We gotta scram now.
- Evet.
Now, scram.
Sizin tabirinizle : "Yaylanın."
In your own language, "Scram."
Uza bakalım.
Scram.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]