English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Search

Search traduction Anglais

18,057 traduction parallèle
Saint Antoine'dan aramaya başlayacağız.
We'll start the search in Saint Antoine.
D'Artagnan ve ben Grimaud'u aramaya devam edeceğiz.
D'Artagnan and I continue the search for Grimaud.
Tüm evleri ara şimdi!
Now search every house!
Her evi arayın!
Search every house!
Bahçeleri arayın.
Search the gardens.
Sıradaki Kira'yı araştırmanızı engellemenin tek yolu buydu.
That was the only way to stop the search for the next Kira.
Evine git.Her şeyi ara.
Go back to his house. Search everything.
Ee araştırma nasıl gidiyor?
So, how's the search going?
Kim öldü Sonu olmayan arama?
Who died in search with no end?
Sands View'a ilişkin kayıtları incelemeye devam ettim.
I've continued to search records relating to Sands View.
Bir 18-1 araması Hari Bains'in evinde saklı telefonlar buldu.
A search of Hari Bains'home uncovered a cache of mobile phones.
Charlie Zulu'ya gelecek olursak adli tıp olay yerinde arama yapmıştır.
Charlie Zulu, a forensic search was carried out at the crime scene.
DÇ Arnott telefondan haberi olduğunu kabul etmiyor. Aramada usulsüzlükler olduğu açık.
DS Arnott denies any knowledge of the phone, there's clearly some irregularity with the search.
Çavuş Danny Waldron cinayetinin ilk soruşturmasına gelecek olursak - Waldron'ın evinde aramayı yönetmiştiniz.
In respect of the original inquiry into the murder of Sergeant Danny Waldron, you led a search of Waldron's flat.
O aramada senden yarım düzine daha vardı. Nasıl oldu da başka kimse görmedi?
Well, there were half a dozen of you on that search, how come no-one else saw it?
Belki de zarf arama ekibindeki biri tarafından çoktan görülmüştü ama içindekiler görülmemişti.
Maybe the envelope had already been seen by somebody else on the search team, but the contents hadn't.
E-posta kayıtları aramasında söz konusu otopsi için patoloji ofisine gönderdiğiniz bir e-postaya rastlanmadı.
A search of e-mail records found no e-mail from you to the pathologist office requesting said postmortem.
Görev aracı emniyete aittir ve bu yüzden herhangi bir izin almadan arama yetkisine sahibiz.
His service vehicle is owned by the police and as such we are entitled to search it without any form of authority.
DP Fleming, DM Cottan'ın görev aracına yapılan aramayı rica ediyorum.
DC Fleming, the search of DI Cottan's service vehicle, if you please.
Steve'in spor çantasındaki para olamaz çünkü o para, adli tıp ertesi gün onun görev aracını arayana kadar keşfedilmemişti.
Well, it couldn't have been the money in Steve's gym bag, because that wasn't discovered until the forensics carried out a search in the service vehicle the next day.
Danny Waldron'un dairesindeki araştırma sırasında, gerekli adli tıp kayıtlarını düzenlemede başarısız oldu.
During a search of Danny Waldron's flat, he failed in his duty to order the necessary forensics.
Yerine birini aramaya başladılar.
They're beginning a search for your replacement.
Grey'i araştırmaya devam edelim, bakalım bir şeyler çıkacak mı.
All right, let's search for that Grey, see what we come up with.
FBI Kanada'da Philip Jessup için arama yapıyor.
The FBI has a search out for Philip Jessup in Canada.
- Sinclair'le ilgili kanıt için evine arama emriyle gelecek ekibin hazır olmasını istediler.
We just got a call about being ready to serve a search warrant on your house for evidence about Sinclair.
Belli ki "dokunulmazlık" dediğimde o "arama emri" anlıyor.
Turns out when I say "immunity deal," he hears "search warrant."
Yasal arama öncesi kanıtları yok etmek suçtur.
Destruction of evidence before a valid premise search is a felony.
Acil arama emirleri için görevli yargıcı bulun.
Find the judge on duty for emergency search warrants.
Bu mülkte arama yapılması için imzalı iznimiz var.
We got a signed search warrant gives us immediate access to these premises.
Annalise Keating'in ofisinden arıyorum, polis şu an arama gerçekleştiriyor.
I'm here at Annalise Keating's office where the police are executing a search warrant.
Thelonius iş ararken giyebilir.
Thelonius can use them for his job search.
... lokasyonunu bulmak için birçok eyalette arama başlandı.
... conducting a multi-state search for his location.
Sen de kendi arama motoruna ve tüm o küçük ev videolarına sahipsin.
And you've got your search engine and all your little home videos.
Diyelim ki anne, farzı misal Narkotik Büro o uyuşturucuyu aramak için gelip Danny'yi tutuklamadan önce bu gerçekleşmeden önce uyuşturucuyu ben almışım.
Let's say, hypothetically, Mom... before the DEA... came to the inn to search for those drugs and arrest Danny... before that happened... I took them.
Ara : marihuananın yaşlı insanlar üzerindeki etkisi.
Search : effects of marihuana on older people.
İnterneti araştır, aramanı Superman görülmeleri ve yakın zamandaki doğaüstü olaylarla sınırla.
Scour the net, narrow your search results to Superman sightings and to recent supernatural events.
Arama sonuçlarıyla oynamıyorlar ancak şöyle diyelim, Moda Dünyası'nda iki tam sayfa...
They don't manipulate search results, but let's just say a big spread in Vanity Fair...
Arama alanını daralttılar.
They've narrowed the search zone.
Saha ekiplerimiz tarama bölgesini araştırıyor.
We've got ground teams setting up a search grid.
- Bu aramayı altı yapıya kadar daraltır.
That narrows the search to six structures.
Tarama çok uzun sürünce program loğunu kontrol ettim ve birisinin de benim izimi sürdüğünü gördüm.
The search was taking forever, so I checked my program log, and I got back-traced.
Gizemli kadınınızı bulamadığım gibi bir de kablosuz internetinize kadar tarama programımı takip ediyorlar.
Not only did I not find your mystery woman, but I got my search program tracked back to your Wi-Fi.
İnternette birisini araştırıyorduk.
We had someone running an online search.
Onu internette babanın resimlerini aramak için kullandım.
I used it to search for pictures of your father online.
O zaman bu resimleri niye araştırdın?
So, why did you search for these pictures?
Araştırmayı bırakın.
Call off the search.
Arama emri çıkart, kolaylıkla çıkartabilirsin.
Get a search warrant, It's easy.
"Bir elektrik dalgası gibi, verilen bir emir gibi..."
Like a shock wave, a search warrant.
Aramaya devam edilsin.
Continue the search.
- Evet.
And as part of that search you found an envelope addressed to me. I did.
Evet.
Yeah, well... we carried out a search of your service vehicle. What?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]