Senin için bir şeyim var traduction Anglais
572 traduction parallèle
Tatlım, senin için bir şeyim var.
Dear, I got something for you.
Senin için bir şeyim var.
I got something for you.
Senin için bir şeyim var, evlat.
I got somethin for you, boy.
Oh, senin için bir şeyim var.
Oh, I've something for you.
Hey, senin için bir şeyim var.
Hey, I got something for you.
Senin için bir şeyim var.
I have something for you.
Ama senin için bir şeyim var.
But I got somethin'for ya.
Senin için bir şeyim var puşt, gel bakalım!
I got somethin'for ya, motherfucker! Come on.
Senin için bir şeyim var, bekle.
I have something for you, wait.
- Senin için bir şeyim var.
- I've got something for you.
Senin için bir şeyim var, Michael.
I have it for you, michael.
Senin için bir şeyim var.
I've got something for you.
Ama senin için bir şeyim var.
BUT I GOT SOMETHING FOR YOU.
Senin için bir şeyim var.
I've got something for you, big guy.
Senin için bir şeyim var!
I got somethin'for ya!
- Senin için bir şeyim var.
- Ive got something for you here.
Senin için bir şeyim var!
I've got something for you!
- Jill, senin için bir şeyim var!
Jill, I got something for you!
Gel, senin için bir şeyim var.
Come here, I got something for you.
Senin için bir şeyim var, Stone.
Got a present for you, Stone.
Senin için bir şeyim var, Blood.
Got somethin'for ya, Blood.
Senin için bir şeyim var.
Here's something for you.
Bir dakika bekle. Senin için bir şeyim var.
Just a minute, I have something for you.
Senin için bir şeyim var tatlım.
I have something for you, my dear.
Dinle, senin için bir şeyim var.
Listen, I have something for ya.
Hem senin için yeni bir şeyim var.
And I have something new for you
Senin için özel bir şeyim var. Jermyn Caddesinde bir adamdan aldım.
I've got something for you from a little man in Jermyn Street.
Senin için küçük bir şeyim var.
I've a little something for you.
Peki, o zaman, senin için güzel bir şeyim var.
Well, then, I have something nice for you.
Albay, eski dostum senin için küçük bir şeyim var.
Well, colonel, old friend, I have a little something for you.
Mönüde senin için çok özel bir şeyim var!
I've got something special on the menu for you.
Senin için de bir şeyim var, anlarsın ya.
I have somethin for you too, you know.
Ben de müslümanım ve senin için büyük bir şeyim var.
I'm Muslim, and I have a real thing for you.
Senin için de bir şeyim var.
I have just the thing for you, too.
Senin için içecek bir şeyim var. Ama bahsettiğim şey viski değil.
I got something ya can take a drink off of, an'it ain't no whisky, neither.
Miles, senin için, bir şeyim var.
Miles, I have something for you.
Senin için bir şeyim daha var.
I've got just the thing for you.
Senin için küçük bir şeyim var.
I have a little something for you.
Senin için sıcak bir şeyim var.
I got the hots for ya.
Senin için burada bir şeyim var, bakman gerek.
I've got something down here I'd like for you to look at.
Senin için daha iyi bir şeyim var... bir mektup
I've got you something better... a letter
Bebeğim, senin için gayet sakin bir şeyim var burada.
Baby, I got cool for you right here, honey.
Senin için daha iyi bir şeyim var.
Oh, she went home.
Burada senin için çok özel bir şeyim var.
WE GOT A REAL SPECIAL DEAL ON THIS ONE TOO.
Griffin, Senin için başka bir şeyim var.
Griffin, I've got something else for you.
Senin için ateşli bir şeyim var.
I got a hot one for you. baby.
Senin için daha muhteşem bir şeyim var.
I have planned a far greater reward for you.
- Senin için bir şeyim var.
I got something for you.
Senin için bir şeyim var.
- I got something for you.
- Senin için başka bir şeyim var.
- I got you something else.
- Senin için başka bir şeyim var.
- I got you something else. I got you something else.