English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Serve

Serve traduction Anglais

11,742 traduction parallèle
Emirlerine itaat edecek sana hizmet edip memnun edeceğim.
I will obey your commands, I will serve you, pleasure you.
Benim için bir zevktir.
Be my pleasure to serve.
- Ülkeme hizmet edeceğime mutluyum.
Well, I'm happy to serve my country.
Yürekli Amerikalılara konforlu hizmet sunduğumuz birinci sınıf insanların buluşma noktası olan şehirdeki en iyi sığınacak yer.
It's the best damn refuge in the city, a salt-of-the-earth kind of joint where we serve cold comfort to red-blooded Americans.
Ben de üstlere hizmet ediyorum.
I serve different masters.
Thanos'un emirlerini göz ardı eden herkese bir ders niteliğinde olsun bu.
Let this serve as an example for all those who defy the will of Thanos!
- İksirimizi karton bardaklarda mı getireyim yoksa...
Yeah, should we serve the potion in cups of Dixie?
Isınmak için biraz vuralım sonra da servislerime, çalışmak istiyorum.
Let's hit a little bit just to warm up, then I want to work on my serve.
- Emrinize amadeyim.
I live to serve.
Onlar İmparatorluğa oldukça iyi hizmet ediyorlar ve onlardan elimde bir sürü var.
They serve the Empire well, and I have a great many of them.
Jackson, hizmet etmeye hazırım.
Jackson, I am free, able, and willing to serve.
- Hastalara!
- Serve!
- Hastalara!
- Serve! - Two!
İleride 12. kattan bir hastan olursa yani müşterin ofisime takılmaya gel.
When you get a patient on the 12th floor in the future... I mean, when you get a client... come hang out in my office. This bellboy will serve you a cup of coffee.
Sana hizmet ettiği için çok gurur duyduğunu biliyorum.
I know he was very proud to serve you.
Onun isteklerine göre hizmet ederim.
I serve at his pleasure.
Üç yardım derneğinin yönetimindeyim.
I serve on 3 charity boards.
James, öğrenci komitesince bu katedralde hizmet vermek için seçilmiş bulunuyorsun.
James, you have been chosen to serve in the office of Boy Bishop at this cathedral church.
Asker sadakatle hizmet etmeli!
Soldiers must serve with loyalty.
Bu şehre hizmet etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I will do my best to serve this town.
Bakalım.
Best soft-serve in L.A.
Ama D.C.'deki kaç uzak doğu restoranı güvercin servis eder?
But how many Far Eastern restaurants in the D.C. area actually serve pigeon?
Hepinize hizmet etmekten gurur duyuyoruz...
We are proud to serve all...
Stilistim Carl bana Brooklyn'de cupcake dükkanı olan ve LGBTQ * üyesi olanlara servis yapmak istemeyen iki kızdan bahsetti.
Yeah, my stylist, Carl, told me about two girls with a cupcake shop in Brooklyn who didn't want to serve a member of the LGBTQ community.
- Elbette, burada hizmet için varım.
Of course, I'm here to serve.
Tanrılarıma hizmet etmek için kendi kardeşimi öldürdüm.
I killed my own brother to serve my deities.
Düzgün biçimde servis etmek için yıllarca eğitim alıyorlar. Çünkü tek bir hatada yemeği yiyen kişiyi öldürebilir.
But people train for years to be trusted to serve this dish because one slip, and it will kill anybody who, uh, who eats it.
Sizin anlayacağınız, kaptanın saat 6'dan önce kışlada olması lazım şüphesiz çok işine yarayacaktır.
So you see if the captain should arrive at the barracks before six, well, it would serve him very well indeed.
Bir amaca hizmet etmeye mi?
What? Serve a purpose?
Senin getirdiğin düzene hizmet ediyorum Kaptan.
I serve the order you put into place, Captain.
Bir tarafınız bu davanın onu,... gerçekten suçlandığı şeyden değil, bu yaptıklarından dolayı...
Is there no part of you that hopes that this trial will serve as an opportunity to punish him for that...
Bu mahkemeye bildirimde bile bulunmadı.
She didn't serve notice to this court.
Seni yemek diye çıkaracağım bu barda!
I'm gonna serve you for dinner at this bar
Aç müşteriler için leziz patatesler satacağım.
[Stammers] To serve delicious potatoes to hungry shoppers.
Bu gezici yengeçleri taşıyan akıntılar okyanusun iri yırtıcıları için de otoban işlevi görüyor.
The currents that carry these wandering crabs also serve as highways for the ocean's larger predators.
Cengiz Han'a hizmet eden en önemli ordu komutanıydı.
Greatest military commander ever to serve Genghis Khan.
Moğol İmparatorluğuna hizmet etmeyi reddedecektin.
You would refuse to serve the Mongol Empire.
Buna karşın "Bu dava için seçilmemenizi gerektirecek bir neden var mı?" sorusuna gelen cevaplar :
Versus the more typical answer of, "Is there any reason you... [laughs] you think you should not be selected to serve in this case?"
" Bu yalnızca Savcılığın elini güçlendirecektir.
This will only serve to bolster the prosecution.
Calumet İlçesi Bölge Savcısı olarak görevime devam etmek niyetindeyim...
I intend to continue to serve as the Calumet County District Attorney...
Kimileri Tanrı'ya hizmet etmeye çağrılır.
Some people are called on to serve God.
Diğerleriyse ülkemize hizmet için çağrılır.
Others are called to serve our country.
İkisine de hizmet etmeyi seçenlere ise askeri papaz deniyor.
Those who are chosen to serve both, they're called Army chaplains.
Bir seçeneği vardı ya hayatına dönecekti ya da kendisinnden daha yüce bir şeye hizmet edecekti.
He had a choice, to return to to his own life or to serve something greater than himself.
Ama bildiğin gibi bazen daha çoğunluğun iyiliği için kuralları çiğnemek zorunda kalırsın.
But as you well know, sometimes one must break the rules in order to serve the greater good.
Ben hizmet etmek mecburiyetindeyim.
I'm obligated to serve.
En azından narin ölü bedenim kedilerim için güzel bir yemek olabilir.
At least my dead body will serve as food for my cats.
Sizi hapsedenlere itaat etmek neden?
Why do you serve those who cage you?
Sadece diz çökmen ve ayaklarımın dibinde bana hizmet etmen yeterli.
You need only bow... and serve beneath my feet.
Bir!
- Serve!
Solaksın, iyi atıcısın.
Lefty, good serve.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]