Sessiz kalma hakkına sahipsin traduction Anglais
440 traduction parallèle
Sanırım sen... Pekala. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You can hear the killer approach the body and hesitate, probably to check if it was dead, and you can just make out him leaving through the back door.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent.
Sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey, mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir. Doğru mu?
You have the right to remain silent, anything you say, may be used against you in court.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
Now. [Schroeder] You have a right to remain silent.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent. Okay.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have a right to remain silent.
- Sessiz kalma hakkına sahipsin. Dikkat et!
Mr. Cornell, you have the right to remain silent...
Sessiz kalma hakkına sahipsin...
You have the right to remain silent...
Dedim ki, "acıya dayanabildiğin sürece sessiz kalma hakkına sahipsin."
So I say, "You've got a right to remain silent as long as you can stand the pain."
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You got a right to remain silent.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
Got the right to remain silent, you know.
Kafanı parçalarken sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent while I smash your head in.
Polislerin her, suçluyu tutukladıklarında şu "sessiz kalma hakkına sahipsin" konuşmasını yapmasına anlam veremiyorum.
I can't believe that cops still have to read that whole "you have the right to remain silent" speech to every criminal they arrest.
"Sessiz kalma hakkına sahipsin."
"You have the absolute right to remain silent."
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- You have the right to remain silent.
Richard Grayson, sessiz kalma hakkına sahipsin.
Richard Grayson, you have the right to remain silent.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You got a right to remain silent, officer.
Sessiz kalma hakkına sahipsin. Avukatın yoksa mahkeme bir tane tahsis edecektir.
( Recites caution )
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right... - I know.
Craig Prince, sessiz kalma hakkına sahipsin.
Craig Prince, you have the right to remain silent.
Haklarını okuyun. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent.
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent...
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain in silence.
Sessiz kalma hakkına sahipsin!
You have the right to remain silent!
Sessiz kalma hakkına sahipsin, ta ki bla bla bla.
Well, you have the right to remain silent. Anything you say can and may be...
Sessiz kalma hakkına sahipsin. Eğer aksini yaparsan sen ölü birisin.
You have the right to remain silent, but if you do, you're a dead man
Sessiz kalma hakkına sahipsin. Ama karakola gelmek istemiyorsan, konuş bence.
Look, you do have the right to remain silent, but unless you want a trip to the station, I really wouldn't keep it up.
Sessiz kalma hakkına sahipsin..
You have the right to remain silent..
Stephen Green, seni lanet ibne, sessiz kalma hakkına sahipsin.
Stephen Green, you fuckin'faggot, you have the right to remain silent.
Ellerini arkaya koy. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
Get your hands behind your back. "You have the right to remain silent."
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent...
Sessiz kalma hakkına sahipsin ve soruları yanıtsız bırakabilirsin.
You have the right to remain silent and refuse to answer questions
Şimdi, siz bana "sessiz kalma hakkına sahipsin" diyene kadar, işime dönmem lazım.
Now, unless you're about to tell me that I have the right to remain silent, I have to get back to work.
Evet Kenneth, hala sessiz kalma hakkına sahipsin.
now, Kenneth, you've already been advised of your right to remain silent.
Vahan, sessiz kalma hakkına sahipsin.
Vahan, you have the right to remain silent.
Sensin bu. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
That's you.
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
Carlos Gonzales, you have the right to remain silent.
- Sessiz kalma hakkına sahipsin!
You have the right to remain silent.
Aslında sessiz kalma hakkına sahipsin.
In fact... you have the right to remain silent.
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- You have the right to remain silent, you have the right to do splits
Ne? - Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- What is this?
Sessiz kalma hakkına sahipsin. - Hayır.
You have the right to remain silent.
Yeni geldi. Balistik raporu orada. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
A shrewd killer would hardly park out front and prance through the front door where anyone could see him.
Sessiz kalma hakkına... Şerif gelene kadar orada kalma hakkına sahipsin.
aw... you have the right to remain... you have the right to remain there until the sheriff comes.
Sessiz kalma hakkına ve diğer şeylere sahipsin.
You got the right to remain silent and all that.
Aah! Şey kalma hakkına sahipsin, sessiz!
- But if it's important to you, penny...
Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- Bring in the hoses, stat!
Sessiz kalma ve sorulara cevap vermeme hakkına sahipsin.
You have the right to remain silent and refuse to answer questions.
- Hadi, hadi yürü. Sessiz kalma hakkına sahipsin.
So, come on, let's go, let's go.
Sessiz kalma hakkına da sahipsin.
Also, you have the right to remain silent.