English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Shot

Shot traduction Anglais

64,951 traduction parallèle
Ben vuruldum.
I got shot.
Erkek arkadaşımı vurdum Clive.
I shot my boyfriend, Clive.
- Başlarından vurulmuşlar.
Shot in the head.
Yine kafadan vurulmaya göre az kan var.
Again, very little blood for a head shot.
Üç kurbanda başlarından vurulmuş.
All three victims shot in the head.
Bu uyarı atışıydı.
It's a warning shot.
Yine mi iğne istiyorsun?
Do you need another shot?
Bana yardım etmeye çalışırken vuruldu.
He got shot trying to help me.
Bu dediğin, seninkiler beni vurmadan ve Önder'imi öldürmeden önceydi.
Yeah. That was before your people shot me and killed my Commander.
Sen o Kızılderiliyi vurmasan onlar da ateş etmeyecekti ve Lizzie vurulmayacaktı.
After you shot that Indian, the others began shooting the house, and Lizzie was hit.
Vurulduğunu görünce yarasına baktılar.
When they saw she was shot, they looked over her wounds.
Hatta eski kötü günlerde bazılarınızla çatıştığımız da olmuştur.
And some of you, maybe back in the bad old days, might have taken a shot at me.
Bu şuna benziyor : vurulmak mı istersiniz yoksa asılmak mı.
It's a question of whether you wanna be shot or, hung.
Vurulduğunu söylüyor.
She's saying she got shot.
Merkez bu gece saldırmamızı istiyor.
Command wants us to take a shot tonight.
Nice, kareye birkaç öğrenci daha alabilir miyiz?
Nick, can we get some more girls in the shot?
Onu vursan daha iyiydi.
You might as well have gut-shot him.
Alabileceğimiz tek şut bu.
This is the only shot we're gonna get.
Tekrar deneyip biraz daha öne çekebilir miyim bakayım.
I'll give it another shot and see if I can do better.
- JFK'yi kimin vurduğu gibi?
Like who shot jfk?
Sonra siz de Rover'a ulaşabilirsiniz.
Then you got a clean shot to the rover.
Bu senin için bir şans. Bu işte doğru tarafı seçmen için.
This is your shot to get on the right side of this.
Erkeklerimizin polisler tarafından öldürülmesi sana yetmedi mi?
Well, ain't it bad enough our men getting shot up by the police.
Sahip olduğun tek şans bu ama.
It's the only shot you have right now.
Onu cadde ortasında vurarak öldüren kişi ya da kişileri bulmak kocama karşı borcumdur. Kapat şunu.
I owe it to my husband to find the person or persons who shot him dead in the middle of the street.
Wallace vurulduğunda yanında olan ve sonra da gözleri oğluma çevirten şu çocuk senin için çalışıyordu. "Şu çocuk"...
That boy, who stood next to Wallace when he was shot then pointed the finger at my son, worked for you.
- Ufak bir ihtimal ama, buradan çıkabiliriz.
It's a long shot, but it might get us out. Abu ramal :
Birine binersek, doğrudan kuzeye gitmek için şansımız olur.
Once we're on, it's... It's a straight shot to the north.
Senle bizim aramızdaki mesafe kadardı araları ve onu vuran kadınla konuşuyordu.
He was standing as close as you were to me right now, and he was chatting with the woman who shot him.
Bir çeşit psikopat oyunculuk gibi, kendini vurdurmayı planladı mı diyorsun?
You're saying he planned to get himself shot like it was some sort of, uh, sick performance?
Onu şüphelerden uzak tutmak için, ama kurşun yanlış yere gitti.
To just put him above suspicion, but the shot went wide.
Ve kocanızı vuranı.
And... The one who shot your husband.
Poseidon, soruşturmayı sekteye uğratmak için o gece Gaines'i vurup öldürdü.
Poseidon shot and killed gaines that night, to stop the investigation.
- İyi attın!
- Oh! Good shot!
Merak etme tatlım bir hastalık falan kaparsa doktora götürürüz onu. Kıçında iğneyi yedi mi bir şeyi kalmaz.
You know, don't you worry, sweetie, if he catches something, we'll take him to the doctor, give him a shot in the rump, he'll be right as rain.
Uzun bir yolculuk olacak ama Heart'ı devirmek için en iyi şansımız bu.
It's a trek, but it's our best shot at taking down heart.
Tek bir fırsatımız var bunu halletmek için.
We only have one shot at this.
Şerifi soğuk kanlılıkla vurdu.
He shot that sheriff in cold blood.
- Vurulmuşsun.
- You're shot. - What?
Vuruldu baksana!
He's been shot.
Bana bir shot alır mısın?
Gonna buy me a shot?
Bu çocuk, Eddie King'i bulmak için en iyi şansın.
This kid is your best shot to finding Eddie king.
Okuldan gelmiştim ve kendi kafasına sıkmıştı.
Came home from school and he'd shot himself in the face.
Yakalanan her Çember Üyesi, Valentine'a vurulan bir darbedir.
We capture a Circle member, we have a shot at Valentine.
Son seferinde üstüme ok atarak yaptığın gibi mi?
Like you did last time when you shot an arrow at my head?
Elinden güneş ışığı çıkardın.
You just shot sunlight out of your hand.
Elimden güneş ışını fırlattım.
I... I shot sunlight out of my hand.
Bir kadeh içince zom olurlar.
It's, like, one shot and they're toast.
Ama birlikte... belki de bir şansımız var.
But together... maybe we have a shot.
Şansını denemek isteyen?
Anyone else wanna take a shot?
Tekila.
Shot of tequila.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]