English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Signal

Signal traduction Anglais

12,417 traduction parallèle
Gabriel'e sinyal göndermemin sebebi de buydu zaten.
That's why I sent the signal to Gabriel in the first place.
Sinyal çok zayıf.
Signal's pretty weak.
Sinyali kaybedip duruyoruz, ama duydunuz, değil mi?
We keep losing the signal, but you heard it, right?
Charlie'nin telefonuna ulaşılamıyor ama sinyali takip ettik ve son görüşme bu civarda yapılmış.
Charlie's mobile is disconnected, but we've triangulated the signal and the last time active was around here.
Sinyal kesilip duruyor.
Sorry, the signal just keeps cutting out.
Bilgi iyiyse işaret vereceğini söyledi.
She said she'd signal if the information was good.
Sanırım işaret buydu.
Guess that's the signal.
- İşaretimle birlikte ateş et.
- Wait for my signal, then fire.
Ama bir dahaki sefere birisini öldürmeden önce, bir işaretle anlaşsak iyi olur.
Before you kill someone. Should we have a signal, maybe?
Bunun gibi bir işaret?
Like that? A signal like that?
İşte işaret bu.
That's the signal.
- İşaret bu.
- That's the signal.
- İşaret, hatırlasana, işaret.
- Signal, you remember, the signal?
- İşaret mi?
- Signal?
Tamam, dinle. İşaret için bir kelimeye falan ihtiyacamız var, tamam mı?
All right, listen, we're gonna need a signal word or something, okay?
Ama Alison işaret fişeği atınca...
But when Alison flashes the Bat Signal...
Bu bizim gizli işaretimiz.
It's our secret signal.
Böylece telefonun çektiği bir yer bulup polisi arayabilirim.
So I can get a signal on my phone and I can call the police.
- Sinyal yok.
- NO SIGNAL
Sinyal kayboldu.
SIGNAL LOST
Buraya hiçbir sinyal giremez.
No signal can get in here.
Elektromanyetik sinyaller radyo sinyallerinde vızıltı etkisi yaratıyor.
Electromagnetic pulses cause buzzing in the AM radio signal.
Sinyalimizde duyduğunuz parazit.
The static you've been picking up in our signal?
Son gelen çağrıdan sinyalin geldiği yeri tespit edebilir misin?
Can you triangulate a signal off his last call?
Depodaki bombayı patlatan sinyal Soho'daki bir daireden gelmiş.
I traced the warehouse bomb's detonation signal to an apartment building in Soho.
Bombayı patlatan sinyal buradan gelmiş ama yönlendirilmiş bir sinyalmiş.
The bomb's detonation signal came from here, but it was a relay.
Bay Reese, sonunda patlatma sinyalinin kaynağını buldum.
Mr. Reese, I finally tracked down the source of the detonation signal.
Patlatma sinyalini operasyon üssüne kadar takip ettim.
I followed the detonation signal to your base of operations.
Telefonunun sinyali iyi değildi.
His mobile signal was bad.
- Sinyali engelleyebiliriz.
We can block the signal. - How?
İzleme sinyalini bozabilecek türden bir mühendis mi mesela?
The kind of engineer who might be able to block a tracking signal?
Görüşmeniz gereken tek insanın kendiniz olduğunu gösteren bir işarettir belki de.
Well, maybe that's a signal that the person you need to connect with is yourself.
Bayan Carter'dan bir yardım çağrısı aldım.
I've received an S.O.S. signal from Miss Carter.
- Sinyali kaybettik.
We lost the signal.
Şuradaki koridorda hareketlilik var.
I'm picking up a signal in the next hallway over.
Bayan Underwood'un kolyesinden sinyal gelmiyor.
No signal from Miss Underwood's necklace.
Sinyali genişletebiliriz belki de.
Perhaps we could expand the signal.
Sinyal aldık.
We have a signal.
Bayan Carter, sizce de sinyalin aniden ortaya çıkması biraz garip değil mi?
Miss Carter, do you not feel that the sudden and inexplicable appearance of this signal is... rather convenient?
Ne zaman şehre yeni bir poster asılırsa yayın olacak demek oluyor.
Whenever new posters go up around the city, it's a signal a broadcast is coming.
Sinyal ilerideki sokakta kesişiyor.
The signal's converging at the next cross street.
Onlar diğer bir sinyal kamyonunu bekliyorlar.
They're waiting for another signal truck.
Eğer bu gece sinyal vermezse, biz aramaya devam edeceğiz.
If he doesn't signal tonight, we'll go in and search.
Sancak baş kapalı sinyal ateş!
Signal fire off the starboard bow!
Sinyal ateş!
Signal fire!
Ama sancak tarafında kapalı küçük bir adada bir sinyal yangın var.
But there's a signal fire on the small Island off the starboard side.
Onlar sinyali görürseniz, onlar gelip onu kurtarmak gerekir.
If they see the signal, they'll come and rescue him.
Rosie biz sinyal beklemek zorunda dur.
Rosie stop, we have to wait for the signal.
Indra, toplantı gününde Kane sana bir telsiz verdiğini söylemişti.
Indra, at the summit, kane told me He gave you a radio, a way to signal him.
Bunun gibi?
Like, signal?
- Sinyal kayboldu.
SIGNAL LOST

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]